Drone’lar hakkında bilmeniz gereken her şey

Rusya – Ukrayna cephesinde, Rusya’nın tercih ettiği İran yapımı kamikaze drone’lar, ilk kez yaşanan drone’lar arası it dalaşları, binlerce Çin yapımı drone ve Ukrayna’nın oyun sahasına soktuğu İnsansız Deniz Araçları… Savaş nasıl insansızlaşıyor?

Vekalet savaşlarının vazgeçilmezi: İHA’lar

2000’li yıllar, “İHA” nam-ı diğer “drone” teknolojisinin gelişimi ve kullanımı açısından milat niteliğinde.[efn_note]Henüz uluslararası kabul görmüş ortak bir terminoloji bulunmadığından, İHA ve drone kavramlarının birbirlerinin yerine kullanıldığı, teknik özellikler ve uygulama alanları itibarıyla karışıklıklara yol açtığı belirtilmelidir. Cengiz Karaağaç, Drone Kelimesi Odağında Türkçe Terminoloji Tartışması, STM ThinkTech Araştırma Raporu, 2018, https://thinktech.stm.com.tr/tr/drone-kelimesi-odaginda-turkce-terminoloji-tartismasi[/efn_note] Bu seyre paralel olarak, drone teknolojisi; ‘taktik’, ‘operatif’ ve ‘stratejik’ olmak üzere her üç seviyede önemli kazanımlar sağlıyor.

Esasen, İHA adı altında kavramsallaştırdığımız bu sistemler teknik özelliklerine, rol ve misyonlarına göre birçok farklı kavramla niteleniyorlar. Her ne kadar kamuoyunda genellikle İHA sistemleri ‘silahlı’ ve ‘silahsız’ olarak ikiye ayrılan platformlardan müteşekkil sanılsalar da, icra ettikleri çoklu rol ve misyonlar askerî, sivil ve ticari alanlarda birçok fırsat ve imkan sunuyor.

İHA’lar; terörizmle mücadeleden insan ve uyuşturucu kaçakçılığına, trafik denetiminden sınır güvenliğine, düzensiz göçmen kaçakçılığından deprem, sel ve yangın gibi afet ve acil durumlarda arama ve kurtarma, asayiş hizmetlerine kadar yaygın ölçekte farklı maksatlı kullanılıyorlar.

Ancak çoklu rolleri arasında İHA’ları, gerek literatürde gerekse sahada popüler yapan husus, terörizmle mücadele harekatları ve çatışmalarda icra ettikleri görevler oldu. Kuşkusuz ABD’nin Afganistan başta olmak üzere muhtelif coğrafyalarda yürüttüğü istihbari ve askerî operasyonlarda İHA’ların yoğun kullanımı, diğer devlet ve devlet-dışı aktörler için referans teşkil etti. Bu yönüyle dronelar; ‘istihbarat’, ‘keşif’, ‘gözetleme’, ‘takip’ ve ‘taarruz’ gibi çok rollü görevler açısından hem daha az riskli hem de daha sonuç alıcı sistemler olarak karşımıza çıktılar.

Ancak İHA’ların istihbari ve askerî alanlarda giderek yaygınlaşan kullanım oranları ve yoğunluğu, bilhassa suikast ve imha operasyonlarına istinaden, savaşın ‘ahlaki’, ‘insani’ ve ‘hukuki’ boyutu açısından da birçok tartışmayı beraberinde getirdi.

Buna karşın İHA’ların muharebe meydanlarındaki rol ve önemi, devletlerin giderek genişleyen tehdit kütüphanesi ve çeşitlenen devlet-dışı savaşanlar karşısında stratejik etkiler yaratan İHA’ları daha fazla araçsallaştırmalarını kaçınılmaz kıldı. Öyle ki, İHA’lar günümüzde vekalet savaşlarının olmazsa olmaz asli unsurları haline geldiler.

Neden İHA’lar tercih ediliyor?

Nitekim, kimi dezavantajlarına yahut sınırlılıklarına karşın, İHA’ların muharebe ve çatışma sahalarında tercih edilmesinin birçok nedeni var.

Pilotların can güvenliği ve askerî sistemlerin otonomlaşması

Diğer hava araçlarıyla kıyaslandığında, pilotların can güvenliği açısından risksiz sistemler. Bu yönüyle, askerî teknolojilerin giderek ‘insansızlaşması’ ve ‘otonomlaşması’, bilahare savaşın ‘robotik sistemlere’ ve ‘yapay zekaya’ devrine geçişte önemli bir adımı temsil ediyorlar.[efn_note]Ufuk Sözübir, “UAV Autonomy in Turkey and Around the World: The “Terminator” Debate”, PERCEPTIONS: Journal of International Affairs, 26:2, 2022, p. 299-320[/efn_note]

Son 10 yıla dahi bakıldığında basit kameralı ve motorlu drone’lardan LiDAR sensörleri,[efn_note]Işık Tespiti ve Mesafe Tayini (Light Detection and Ranging, LIDAR), sivil ve askeri teknolojide yoğun şekilde kullanılan sensörlerdir. Uçaklar, helikopter, insansız hava araçları ve cep telefonlarının yanı sıra, LİDAR teknolojisinden toprak kayması, sel, tsunami, ormancılık, jeolojik haritalama, tarım ve nehir araştırmaları gibi muhtelif alanlarda da istifade edilmektedir. Bkz. What is Lidar and what is it used for?, American Geosciences Institute, https://www.americangeosciences.org/critical-issues/faq/what-lidar-and-what-it-used[/efn_note] Gerçek Zamanlı Kinematik modülleri (Real Time Kinematic, RTK),[efn_note]RTK, konum hassasiyetini arttırmak için kullanılan bir teknik olup, çeşitli çözümleme yöntemleri mevcuttur.[/efn_note] multispektral sensörler, lazer ve termal IR hedefleme ve hoparlörler ile donatılmış muhtelif teknik kapasitede drone’lara geçişte ne kadar hızlı teknolojik bir gelişme yaşandığı görülür.

Örneğin iletişim ve haberleşme teknolojilerinin gelişmesi, drone’ların hem kullanıcı girişine daha duyarlı hale gelmesini hem de pilotun kumandasına bağlı kaldığı menzili arttırdı. Diğer bir örnek olarak drone’lar, sensör sistemleri ve GPS alıcılarının teknik kapasitelerine göre kötü hava şartlarında dahi görevini sürdürebilme veya sürdüremediğinde otomatik olarak kaçınma yeteneğine sahip olabiliyorlar.

Ayrıca not düşelim, helikopter ve uçak pilotlarına göre, İHA pilotlarının ve faydalı yük operatörlerinin yetişmesi ve tecrübe kazanması çok daha kısa bir zamanda ve daha az maliyetli bir süreçtir.

Taşınma ve kullanım kolaylığı

Taşınma ve kullanma açısından birçok askerî platforma göre çok daha kolaylar. Bir drone’un alana intikali, fırlatılması ve uçurulması diğer sistemlere göre daha basittir. Keza diğer hava platformlarıyla mukayese edildiğinde daha az maliyetli ama daha emniyetli sistemlerdir.

Örneğin, piyadenin yürüyerek giremeyeceği ve yine kara ve hava araçlarıyla erişimin zor yahut mümkün olmadığı alanlarda drone’ların uçma yetenekleri vardır.

Keza dronelar petrol ve gaz rafinerileri, boru hatları gibi insanlar için tehlikeli olabilecek alanlarda geçiş ve manevra kabiliyetine sahiptirler. Örneğin dağlık ve ormanlık bir alanda helikopterin sunacağı yakın hava desteğine karşın dronelar daha fazla tercih ediliyor. Zira drone’ların zorlu bölgelerde kullanımları hem daha esnek ve kolay hem de izin ve tedbir açısından daha avantajlılar.

Bu anlamda bir helikopter pilotuna göre, İHA pilotu çok daha esnek, hızlı ve kolay alan taraması yaparak bilgi ve görüntü toplayabilir veya operasyon icra edebilir. Kuşkusuz, haritalama yapıp eyleme geçme açısından drone çok daha hızlı sonuç alınmasını sağlar, bir nevi kuvvetlere zaman kazandıran sistemlerdir. Aynı şekilde maliyet açısından, 7/24 uçuş gerçekleştiren bir drone diğer hava araçlarına göre daha az maliyetlidir.

Fark edilmesi çok kolay değil

Sanılanın aksine ses ve cisim olarak fark edilmesi sanıldığı kadar da basit ve mümkün değil.

Özellikle sivil yerleşim alanlarında halk tarafından algılanmaları ve tespit edilmeleri iddia edildiği gibi kolay olmuyor. Keza tespit ve eylem arasındaki zaman aralığı, kaçınma açısından oldukça zor. Bu nedenle, hedefe hızla yaklaşan bir drone’u sürekli dillendirilen şehir efsanesi gibi tabancayla vurabilme olasılığı oldukça düşük bir ihtimal.

Yüksek zayiata sebep olma özelliği

En basit teknolojiye haiz drone’ların dahi yüksek zayiat verebilme kapasitesinin olabilmesi, etkilerini anlamak açısından mühim.

Terör örgütlerinin İHA envanterlerindeki kimi platformların sistemsel basitliğine karşın üzerlerinde taşıdıkları mühimmatın niteliği ve ağırlığı, stratejik etkiler yaratabiliyor. Öte yandan, bugün Türkiye’nin 750 kg faydalı yük ile en az 50 saat uçuş yapabilen Aksungur SİHA’sı gibi teknik kabiliyete haiz platformlar dikkatleri celbediyor.

Saldırı için avantajlı

İlaveten, drone’ların savunma pozisyonundakinden ziyade saldıran taraf açısından daha avantajlı olduğunu söylemek mümkün.

Dolayısıyla drone’ların, terör örgütlerinin, çökmüş yahut haydut devletlerin veyahut devlet dışı aktörlerin eline geçmesinin ne kadar büyük bir tehdit yöneltebileceği malum.

Öyle ki, artık DEAŞ gibi terör örgütlerinin kendilerine ait İHA talimnameleri ve doktrinlerinin olduğu bir dönemdeyiz.[efn_note]Serkan Balkan, “DDSA’lar ve Yenilikçi Terörizm: DEAŞ’ın Drone Stratejisi” içinde Ortadoğu’da Devlet Dışı Silahlı Aktörler: Terör Örgütleri, Milis Kuvvetler, Vekil Güçler, Der. Murat Yeşiltaş, Burhanettin Duran, Seta Yayınları, 3. Baskı, 2021, s.73-125[/efn_note]

Drone’ları ilk kim üretmeye başladı? Kaç tür İHA var?

İHA’ların mazisi, 1900’lü yılların başına dayanırken; silahlı kuvvetlerin envanterine girmesi 1980’li yıllardan itibaren başlamış, teknolojik gelişme ve kullanım itibarıyla esas ivmeyi kazanması ise 2000’li yıllara tekabül etmiştir.

En temel izahıyla, İHA’ların tasnif ve nitelenmesinde; ‘tür’, ‘teknoloji’, ‘menzil/mesafe’, ‘sistem’ ve ‘uygulama’ olmak üzere beş ana parametre baz alınır.[efn_note]Fortune Business Insights’ın İHA pazarı araştırmasında kullandığı kategorizasyon referans alınmıştır.[/efn_note]

Sabit kanatlı, döner kanatlı ve hibrit İHA’lar var; bunlar uzaktan kumandalı, yarı-otonom veya otonom olabiliyorlar. Menzillerine göre de üçe ayrılıyorlar: Görsel Görüş Hattı (VLOS), Genişletilmiş Görsel Görüş Hattı (EVLOS) ve Görüş Hattı Dışı (BLOS). İstihbarat, gözetleme, keşif ve hedefleme (ISRT), muharebe operasyonları, savaş hasar onarım yönetimi, lojistik ve taşımacılık vb. amaçlar için kullanılıyorlar. Kullanılan motor veyahut üzerlerindeki araçlar vb’ye göre sistemler açısından da farklılaşıyorlar.[efn_note]Sistemlerine göre; Gövde, Aviyonik, Tahrik (Elektrikli Motor, Turboprop Motor, Turboşaft Motor), Yükler (Kameralar, KBRN Sensörleri, EOIR Faydalı Yük, Radar, LİDAR ve diğerleri), Yazılım[/efn_note]

NATO ise İHA’ları üç sınıfa ayırır. Birincisi sınıf; görev yüksekliği daha düşük olan ve 150 kg’dan hafif olan mikro, mini ve küçük İHA platformlarından oluşur. İkinci sınıfta 600 kg’ye kadar olan taktik İHA’lar yer alır. Üçüncü sınıfta ise 600 kg’dan daha ağır olan orta ve yüksek irtifada havada uzun kalabilen MALE ve HALE[efn_note]Medium Altitude Long Endurance (MALE); Orta İrtifa Uzun Havada Kalış Sınıfı İHA’lardır. High Altitude Long Endurance (HALE), Uzun İrtifa Yüksek Havada Kalış sınıfı İHA’lardır.[/efn_note] ile saldırı/muharebe sınıfı İHA’lar bulunur.[efn_note]Cengiz Karaağaç, “İHA Sistemleri Yol Haritası ve Geleceğin Hava Kuvvetleri 2016 – 2050”, Sektör Değerlendirme Raporu, STM ThinkTech, https://thinktech.stm.com.tr/tr/gelecegin-hava-kuvvetleri-2016-2050-[/efn_note]

Bu kategoriler aslında bize, İHA’ların teknolojik gelişmelere bağlı olarak sunduğu imkan ve fırsatların özeti gibidir. İHA’lar çoklu rollerine göre farklı teknik özelliklere haiz oluyorlar ve bu da, bu insansız hava araçlarının üretim ve kullanımını çok daha cazip bir hale getiriyor.

Bu nedenle de küresel askeri İHA pazarı giderek büyüyor. Örneğin Fortune Business Insights’ın 2022 Haziran’ında yayımlanan raporuna göre; askerî İHA pazarı, 2021’de 10, 25 milyar dolar iken, pazarın 2022’de 11,73 milyar dolar ve 2029’a kadar 30,86 milyar doların üzerinde büyümesi bekleniyor.[efn_note]Fortune Business Insights, “Military Drone Market to Reach USD 30.86 Billion by 2029; Expanding Military Spending and Rising Military Drone Procurement by Defense Forces to Fuel Market Growth”, June 27, 2022, https://www.fortunebusinessinsights.com/press-release/military-drone-market-9591[/efn_note]

Rusya-Ukrayna Savaşı ve İHA’lar

Rusya ve Ukrayna Savaşı patlak verdiğinden beri İHA’lardan yoğun şekilde istifade edildiğine tanıklık ediyoruz. Malum Türkiye açısından bu daha da bir manidar. Zira Ukrayna’nın Türkiye’den aldığı TB2’ler kuvvet çarpanı olarak ziyadesiyle kıymet görüyor.

Ne var ki, Ekim ayının başlarından beri İHA mevzusunun daha farklı bir tartışmaya evirilmesi söz konusu. Bunun iki temel nedeni var. Birincisi, Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı İHA’nın türü, uygulanış biçimi ve savunmasına dair mevzu. İkincisi, Rusya’nın kullandığı İHA’ların İran menşeli olmasının yarattığı etki.

Rusya, 10 Ekim’den itibaren Ukrayna’ya yoğun şekilde drone saldırısı yöneltirken; bu İHA’ların İsrail’in elindeki uydu görüntülerine dayanarak İran’ın 2021 yılında test uçuşlarını gerçekleştirdiği Shahed-136 olarak bilinen ‘kamikaze drone’ları’ olması çarpıcı.[efn_note]“Israel Presenting US With Intelligence on Iranian Drones Used in Ukraine”, Voa News, 26 October 2022, https://www.voanews.com/a/israel-presenting-us-with-intelligence-on-iranian-drones-used-in-ukraine-/6805956.html[/efn_note] Her ne kadar İran ve Rusya kanadından yapılan açıklamalar, Shahed-136 tedarikinin inkar ve yalanlanmasına dayansa da görüntüler bu gerçeği kanıtlar mahiyette. Bu durum, İran’ın artık Ukrayna Savaşı’na dahil olması şeklinde yorumlanırken, İran’ın Rusya’ya kamikaze türü çok daha yüksek sayıda İHA tedarik edeceği iddialarını beraberinde getiriyor.[efn_note]Iran is preparing to send additional weapons including ballistic missiles to Russia to use in Ukraine, western officials say, CNN, 01 November 2022, https://edition.cnn.com/2022/11/01/politics/iran-missiles-russia/index.html[/efn_note]

İran’ın kamikaze drone’larının özellikleri neler?

Shahed-136, Rusya’nın yeniden isimlendirmesiyle ‘Geran-2’ logosu taşıyan bu İHA’lar; hedeflerinde patladıkları ve böylece kendi kendilerini imha ettikleri için ‘kamikaze drone’ olarak adlandırılırlar. Shahed-136’nın dolanan mühimmat ailesine ait olduğu söylense de, geri dönemediği ve bağlantıyı kaybettiğinde hedef dışı noktalarda patladığı için ‘dolanan mühimmat mı yoksa bir tür pervaneli seyir füzesi mi sayılacağı’ tartışmalı bir mevzudur.

Shahed-136; 3,5 metre uzunluğu, 2,5 metre genişliği, takribi 200 kg ağırlığı, azami 2500 km menzili haiz, durdurulması zor ve maliyet etkinliği olan bir platformdur. Esasında, Türkiye’nin TB2’si yahut diğer Batılı İHA platformlarıyla kıyaslandığında basit ve ucuz bir sistemden müteşekkillerdir.

Bununla birlikte, Shaded-136’lar teknolojik kısıtlılıkları sebebiyle hedefe çarpmadan önce ateşli silah mesafesine alçalıyorlar. Bu da onların, eğitimli bir uçaksavar silahı kullanıcısı tarafından düşürebilmesi ihtimali anlamı taşıyor. Oysa Türkiye’nin kamikazeleri daha küçük, savaş başlığı kapasitesi daha az fakat vurulması daha zor ve daha platformlardır. Keza diğer gelişmiş İHA platformlarıyla kıyaslandığında, Shahed-136’ının 40 kg patlayıcı taşıması infilak ve imha açısından daha sınırlayıcı bir kapasitesine işaret eder.

Her ne kadar Shahed-136 platformunun birim fiyatı, 20 bin ila 50 bin euro arasında görece ucuz olsa da, son haftalardaki başarısız kamikaze saldırılarının Rusya’ya toplam maliyetinin tahmini 11,66 ila 17, 9 milyon dolar arasında olduğu iddia ediliyor. Buna mukabil, drone’ları düşürmek için MiG-29 jetleri, C-300 seyir füzeleri, Nasams savunma sistemleri ve küçük silahlar dahil olmak üzere bir dizi tedbir alan Ukrayna’nın, 13 Eylül-17 Ekim arasında fırlatılan İHA’lara karşı tahmini 28,14 milyon dolardan fazla bir maliyeti göğüslemek zorunda kaldığı belirtiliyor.[efn_note]“Financial toll on Ukraine of downing drones ‘vastly exceeds Russian costs’”, The Guardian, 19 October 2022, https://www.theguardian.com/world/2022/oct/19/financial-toll-ukraine-downing-drones-vastly-exceeds-russia-costs[/efn_note]

Ukrayna açısından bakıldığında bir diğer temel sorun; Rusya’nın bu ucuz drone sistemini, ‘sürü konsepti’ şeklinde yoğun ve ardışık ‘saldırı dalgaları’ olarak askerî ve sivil hedeflere yöneltmesidir. Kuşkusuz, drone saldırılarının hedefinde Ukrayna’nın elektrik, su, haberleşme ve lojistik altyapısının olması ise muhtemel bir tahribatın büyüklüğüne dair fazlasıyla endişe vericidir.

Öte yandan, ‘ölümcül otonom silah sistemleri’ (LAWS) sınıfında yer alan Shahed-136’ların görece alçak irtifada seyretmesi, radar tespitinden kaçınmasına yardımcı olur.

Her halükarda Rusya’nın kamikaze saldırılarının, Ukrayna açısından meydan okuyucu olduğu bir gerçek; zira Ukrayna’daki Amerikan hava savunma sistemi Shahed-136 gibi nispeten küçük hedefleri tespit etmeye uygun değil, Ukrayna’nın Shahed-136’ları tespit ve engellemeye uygun olan radar güdümlü sistemleri ise az sayıda ve dolayısıyla ülke savunmasının tamamına yetecek bir alanı koruyamıyor.

Rusya – Ukrayna Savaşı nereye evirilebilir?

Bu zamana kadar farklı gerekçelerden ötürü Ukrayna’ya hava savunma sistemi vermeyen İsrail’in, iletişim, haberleşme ve siber savunmaya dair teknoloji vereceğini duyurması; benzer şekilde NATO’nun yakın gelecekte Ukrayna’ya ‘intihar saldırısı düzenleyen Rus drone’larına karşı yüzlerce jammer yollayacağına ilişkin haberler önemli.

Özellikle jammer’lar, Ukrayna’nın kritik altyapısı ve stratejik önemi haiz alanların korunması açısından mühim. Bu sayede intihar drone’larının hedefe isabet oranları düşecektir, lakin bu jammer’lar kamikaze saldırılarını önleyemeyecektir ve hatta hedef sapması gösteren Shahed-136’ların sivil yerleşim alanlarına yönelmesi riskini doğurabilecektir.[efn_note]NATO will send ‘hundreds’ of signal-jammers to Ukraine to counter Russia’s onslaught of explosive Iranian-made suicide drones, Business Insider, 18 October, 2022, https://www.businessinsider.com/nato-sending-ukraine-signal-jammers-counter-russia-iranian-suicide-drones-2022-10[/efn_note]

İHA saldırıları, gerek teorik gerekse pratikte birçok yeniliği ve dersi, Ukrayna üzerinden tartışmaya açıyor. Yeniliğe dair örneklerden birisi, Ukrayna’nın iddiasına göre tarihte ilk defa drone’lar arasında it dalaşının yaşanması; bununla birlikte Rusya ve Ukrayna tarafından binlerce Çin yapımı Quadcopter drone’larının sahada kullanıldığı gerçeğidir.[efn_note]Ukraine Wins First Drone Vs. Drone Dogfight Against Russia, Opening A New Era Of Warfare, Forbes, 14 October 2022, https://www.forbes.com/sites/davidhambling/2022/10/14/ukraine-wins-first-drone-vs-drone-dogfight-against-russia-opening-a-new-era-of-warfare/?sh=60e87db219a5[/efn_note]

Savaşın seyrine ilişkin husus ve alınması gereken ders ise savaşın artık daha ‘insansız’ ve ‘otonom’ bir karaktere bürünmesi ihtimalidir. Zira Rusya’nın kamikaze drone saldırılarının ardından Ukrayna’nın oyun sahasına, hava soluyan ve sualtı drone sistemlerini sokması kritik bir gelişmedir.[efn_note]Russia suspends Ukraine grain deal after attack on Sevastopol naval base, The Guardian, 29 October 2022 https://www.theguardian.com/world/2022/oct/29/russia-suspends-ukraine-grain-deal-after-attack-on-sevastopol-naval-base ; UK to give Ukraine underwater mine-clearing drones and training, The Guardian, 27 August 2022, https://www.theguardian.com/world/2022/aug/27/uk-to-give-ukraine-underwater-mine-clearing-drones-and-training[/efn_note] Yine bu hususta, İngiltere’nin Ukrayna’ya mayın arama maksatlı insansız denizaltı araçları hibe ettiği hatırlanmalıdır.

Sonuç olarak Rusya-Ukrayna Savaşı, savaşan tarafların haricinde tüm ülkeler için; İHA/İDA doktrini geliştirme, küçük platformların tespit, takip ve önlenmesi, dolanan mühimmat ailesi/ ölümcül otonom sistemlerin yarattığı risk ve tehdit skalası, katmanlı hava savunmasının rolü, insansız platformların haricinde kritik altyapıların korunmasında siber savunmanın önemi gibi birçok hususa dair farkındalık ve hazırlıklılık seviyesinin artması gerektiğini öğretici niteliktedir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 14 Kasım 2022’de yayımlanmıştır.

Merve Seren
Merve Seren
Dr. Merve Seren - Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Öğretim Üyesi. Milli Savunma Üniversitesi’nde de misafir öğretim üyesi olarak savaş, strateji ve istihbarat konularında lisans ve lisansüstü dersler veriyor. Seren, Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisans eğitimini Başkent Üniversitesi’nde ve Erasmus bursuyla gittiği Rheinische Friedrich-Wilhelms Universität Bonn’da Avrupa Birliği alanında aldı. Kara Harp Okulu Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Bölümü’nde başladığı doktora çalışmalarının ders aşamasını burada tamamladıktan sonra; tez aşamasında Polis Akademisi Uluslararası Güvenlik Bölümü’ne geçiş yaptı. “Stratejik İstihbaratın Güvenlik Stratejileri ve Politikaları Açısından Yeri ve Önemi” başlıklı teziyle doktora çalışmalarını tamamladı. 2011’de National Democratic Institute ve Freedom House tarafından yürütülen “Legislative Fellows” programına kabul edildi. 2012’de Atlantic Council tarafından “Young Atlanticist” seçilerek; GLOBSEC Forum ve NATO Chicago Zirvesi’ne katıldı. 2013’te, Richardson Center’ın düzenlediği “First Middle East Generational Ambassadors Summit” programına seçildi. 2015’te Atlantic Treaty Association ve NATO Public Diplomacy Division tarafından ortaklaşa düzenlenen “Youth Ministerial Meeting” programına katıldı. 2017’de Münih Güvenlik Konferansı ile Körber Vakfı tarafından “Munich Young Leaders”, 2018’de Tayvan Dışişleri Bakanlığı tarafından “Taiwan International Elite Leadership” ve 2019’da IISS tarafından “Southeast Asian Young Leaders” seçildi. 2005–2015 yılları arasında TBMM’de Parlamenter Danışmanı, 2015–2017 yılları arasında SETA’da Güvenlik Araştırmacısı, 2017–2018 döneminde ise STM’de Kıdemli Danışman olarak görev yaptı. Seren güvenlik, savunma ve istihbarat konularında çalışmalarına devam ediyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Drone’lar hakkında bilmeniz gereken her şey

Rusya – Ukrayna cephesinde, Rusya’nın tercih ettiği İran yapımı kamikaze drone’lar, ilk kez yaşanan drone’lar arası it dalaşları, binlerce Çin yapımı drone ve Ukrayna’nın oyun sahasına soktuğu İnsansız Deniz Araçları… Savaş nasıl insansızlaşıyor?

Vekalet savaşlarının vazgeçilmezi: İHA’lar

2000’li yıllar, “İHA” nam-ı diğer “drone” teknolojisinin gelişimi ve kullanımı açısından milat niteliğinde.[efn_note]Henüz uluslararası kabul görmüş ortak bir terminoloji bulunmadığından, İHA ve drone kavramlarının birbirlerinin yerine kullanıldığı, teknik özellikler ve uygulama alanları itibarıyla karışıklıklara yol açtığı belirtilmelidir. Cengiz Karaağaç, Drone Kelimesi Odağında Türkçe Terminoloji Tartışması, STM ThinkTech Araştırma Raporu, 2018, https://thinktech.stm.com.tr/tr/drone-kelimesi-odaginda-turkce-terminoloji-tartismasi[/efn_note] Bu seyre paralel olarak, drone teknolojisi; ‘taktik’, ‘operatif’ ve ‘stratejik’ olmak üzere her üç seviyede önemli kazanımlar sağlıyor.

Esasen, İHA adı altında kavramsallaştırdığımız bu sistemler teknik özelliklerine, rol ve misyonlarına göre birçok farklı kavramla niteleniyorlar. Her ne kadar kamuoyunda genellikle İHA sistemleri ‘silahlı’ ve ‘silahsız’ olarak ikiye ayrılan platformlardan müteşekkil sanılsalar da, icra ettikleri çoklu rol ve misyonlar askerî, sivil ve ticari alanlarda birçok fırsat ve imkan sunuyor.

İHA’lar; terörizmle mücadeleden insan ve uyuşturucu kaçakçılığına, trafik denetiminden sınır güvenliğine, düzensiz göçmen kaçakçılığından deprem, sel ve yangın gibi afet ve acil durumlarda arama ve kurtarma, asayiş hizmetlerine kadar yaygın ölçekte farklı maksatlı kullanılıyorlar.

Ancak çoklu rolleri arasında İHA’ları, gerek literatürde gerekse sahada popüler yapan husus, terörizmle mücadele harekatları ve çatışmalarda icra ettikleri görevler oldu. Kuşkusuz ABD’nin Afganistan başta olmak üzere muhtelif coğrafyalarda yürüttüğü istihbari ve askerî operasyonlarda İHA’ların yoğun kullanımı, diğer devlet ve devlet-dışı aktörler için referans teşkil etti. Bu yönüyle dronelar; ‘istihbarat’, ‘keşif’, ‘gözetleme’, ‘takip’ ve ‘taarruz’ gibi çok rollü görevler açısından hem daha az riskli hem de daha sonuç alıcı sistemler olarak karşımıza çıktılar.

Ancak İHA’ların istihbari ve askerî alanlarda giderek yaygınlaşan kullanım oranları ve yoğunluğu, bilhassa suikast ve imha operasyonlarına istinaden, savaşın ‘ahlaki’, ‘insani’ ve ‘hukuki’ boyutu açısından da birçok tartışmayı beraberinde getirdi.

Buna karşın İHA’ların muharebe meydanlarındaki rol ve önemi, devletlerin giderek genişleyen tehdit kütüphanesi ve çeşitlenen devlet-dışı savaşanlar karşısında stratejik etkiler yaratan İHA’ları daha fazla araçsallaştırmalarını kaçınılmaz kıldı. Öyle ki, İHA’lar günümüzde vekalet savaşlarının olmazsa olmaz asli unsurları haline geldiler.

Neden İHA’lar tercih ediliyor?

Nitekim, kimi dezavantajlarına yahut sınırlılıklarına karşın, İHA’ların muharebe ve çatışma sahalarında tercih edilmesinin birçok nedeni var.

Pilotların can güvenliği ve askerî sistemlerin otonomlaşması

Diğer hava araçlarıyla kıyaslandığında, pilotların can güvenliği açısından risksiz sistemler. Bu yönüyle, askerî teknolojilerin giderek ‘insansızlaşması’ ve ‘otonomlaşması’, bilahare savaşın ‘robotik sistemlere’ ve ‘yapay zekaya’ devrine geçişte önemli bir adımı temsil ediyorlar.[efn_note]Ufuk Sözübir, “UAV Autonomy in Turkey and Around the World: The “Terminator” Debate”, PERCEPTIONS: Journal of International Affairs, 26:2, 2022, p. 299-320[/efn_note]

Son 10 yıla dahi bakıldığında basit kameralı ve motorlu drone’lardan LiDAR sensörleri,[efn_note]Işık Tespiti ve Mesafe Tayini (Light Detection and Ranging, LIDAR), sivil ve askeri teknolojide yoğun şekilde kullanılan sensörlerdir. Uçaklar, helikopter, insansız hava araçları ve cep telefonlarının yanı sıra, LİDAR teknolojisinden toprak kayması, sel, tsunami, ormancılık, jeolojik haritalama, tarım ve nehir araştırmaları gibi muhtelif alanlarda da istifade edilmektedir. Bkz. What is Lidar and what is it used for?, American Geosciences Institute, https://www.americangeosciences.org/critical-issues/faq/what-lidar-and-what-it-used[/efn_note] Gerçek Zamanlı Kinematik modülleri (Real Time Kinematic, RTK),[efn_note]RTK, konum hassasiyetini arttırmak için kullanılan bir teknik olup, çeşitli çözümleme yöntemleri mevcuttur.[/efn_note] multispektral sensörler, lazer ve termal IR hedefleme ve hoparlörler ile donatılmış muhtelif teknik kapasitede drone’lara geçişte ne kadar hızlı teknolojik bir gelişme yaşandığı görülür.

Örneğin iletişim ve haberleşme teknolojilerinin gelişmesi, drone’ların hem kullanıcı girişine daha duyarlı hale gelmesini hem de pilotun kumandasına bağlı kaldığı menzili arttırdı. Diğer bir örnek olarak drone’lar, sensör sistemleri ve GPS alıcılarının teknik kapasitelerine göre kötü hava şartlarında dahi görevini sürdürebilme veya sürdüremediğinde otomatik olarak kaçınma yeteneğine sahip olabiliyorlar.

Ayrıca not düşelim, helikopter ve uçak pilotlarına göre, İHA pilotlarının ve faydalı yük operatörlerinin yetişmesi ve tecrübe kazanması çok daha kısa bir zamanda ve daha az maliyetli bir süreçtir.

Taşınma ve kullanım kolaylığı

Taşınma ve kullanma açısından birçok askerî platforma göre çok daha kolaylar. Bir drone’un alana intikali, fırlatılması ve uçurulması diğer sistemlere göre daha basittir. Keza diğer hava platformlarıyla mukayese edildiğinde daha az maliyetli ama daha emniyetli sistemlerdir.

Örneğin, piyadenin yürüyerek giremeyeceği ve yine kara ve hava araçlarıyla erişimin zor yahut mümkün olmadığı alanlarda drone’ların uçma yetenekleri vardır.

Keza dronelar petrol ve gaz rafinerileri, boru hatları gibi insanlar için tehlikeli olabilecek alanlarda geçiş ve manevra kabiliyetine sahiptirler. Örneğin dağlık ve ormanlık bir alanda helikopterin sunacağı yakın hava desteğine karşın dronelar daha fazla tercih ediliyor. Zira drone’ların zorlu bölgelerde kullanımları hem daha esnek ve kolay hem de izin ve tedbir açısından daha avantajlılar.

Bu anlamda bir helikopter pilotuna göre, İHA pilotu çok daha esnek, hızlı ve kolay alan taraması yaparak bilgi ve görüntü toplayabilir veya operasyon icra edebilir. Kuşkusuz, haritalama yapıp eyleme geçme açısından drone çok daha hızlı sonuç alınmasını sağlar, bir nevi kuvvetlere zaman kazandıran sistemlerdir. Aynı şekilde maliyet açısından, 7/24 uçuş gerçekleştiren bir drone diğer hava araçlarına göre daha az maliyetlidir.

Fark edilmesi çok kolay değil

Sanılanın aksine ses ve cisim olarak fark edilmesi sanıldığı kadar da basit ve mümkün değil.

Özellikle sivil yerleşim alanlarında halk tarafından algılanmaları ve tespit edilmeleri iddia edildiği gibi kolay olmuyor. Keza tespit ve eylem arasındaki zaman aralığı, kaçınma açısından oldukça zor. Bu nedenle, hedefe hızla yaklaşan bir drone’u sürekli dillendirilen şehir efsanesi gibi tabancayla vurabilme olasılığı oldukça düşük bir ihtimal.

Yüksek zayiata sebep olma özelliği

En basit teknolojiye haiz drone’ların dahi yüksek zayiat verebilme kapasitesinin olabilmesi, etkilerini anlamak açısından mühim.

Terör örgütlerinin İHA envanterlerindeki kimi platformların sistemsel basitliğine karşın üzerlerinde taşıdıkları mühimmatın niteliği ve ağırlığı, stratejik etkiler yaratabiliyor. Öte yandan, bugün Türkiye’nin 750 kg faydalı yük ile en az 50 saat uçuş yapabilen Aksungur SİHA’sı gibi teknik kabiliyete haiz platformlar dikkatleri celbediyor.

Saldırı için avantajlı

İlaveten, drone’ların savunma pozisyonundakinden ziyade saldıran taraf açısından daha avantajlı olduğunu söylemek mümkün.

Dolayısıyla drone’ların, terör örgütlerinin, çökmüş yahut haydut devletlerin veyahut devlet dışı aktörlerin eline geçmesinin ne kadar büyük bir tehdit yöneltebileceği malum.

Öyle ki, artık DEAŞ gibi terör örgütlerinin kendilerine ait İHA talimnameleri ve doktrinlerinin olduğu bir dönemdeyiz.[efn_note]Serkan Balkan, “DDSA’lar ve Yenilikçi Terörizm: DEAŞ’ın Drone Stratejisi” içinde Ortadoğu’da Devlet Dışı Silahlı Aktörler: Terör Örgütleri, Milis Kuvvetler, Vekil Güçler, Der. Murat Yeşiltaş, Burhanettin Duran, Seta Yayınları, 3. Baskı, 2021, s.73-125[/efn_note]

Drone’ları ilk kim üretmeye başladı? Kaç tür İHA var?

İHA’ların mazisi, 1900’lü yılların başına dayanırken; silahlı kuvvetlerin envanterine girmesi 1980’li yıllardan itibaren başlamış, teknolojik gelişme ve kullanım itibarıyla esas ivmeyi kazanması ise 2000’li yıllara tekabül etmiştir.

En temel izahıyla, İHA’ların tasnif ve nitelenmesinde; ‘tür’, ‘teknoloji’, ‘menzil/mesafe’, ‘sistem’ ve ‘uygulama’ olmak üzere beş ana parametre baz alınır.[efn_note]Fortune Business Insights’ın İHA pazarı araştırmasında kullandığı kategorizasyon referans alınmıştır.[/efn_note]

Sabit kanatlı, döner kanatlı ve hibrit İHA’lar var; bunlar uzaktan kumandalı, yarı-otonom veya otonom olabiliyorlar. Menzillerine göre de üçe ayrılıyorlar: Görsel Görüş Hattı (VLOS), Genişletilmiş Görsel Görüş Hattı (EVLOS) ve Görüş Hattı Dışı (BLOS). İstihbarat, gözetleme, keşif ve hedefleme (ISRT), muharebe operasyonları, savaş hasar onarım yönetimi, lojistik ve taşımacılık vb. amaçlar için kullanılıyorlar. Kullanılan motor veyahut üzerlerindeki araçlar vb’ye göre sistemler açısından da farklılaşıyorlar.[efn_note]Sistemlerine göre; Gövde, Aviyonik, Tahrik (Elektrikli Motor, Turboprop Motor, Turboşaft Motor), Yükler (Kameralar, KBRN Sensörleri, EOIR Faydalı Yük, Radar, LİDAR ve diğerleri), Yazılım[/efn_note]

NATO ise İHA’ları üç sınıfa ayırır. Birincisi sınıf; görev yüksekliği daha düşük olan ve 150 kg’dan hafif olan mikro, mini ve küçük İHA platformlarından oluşur. İkinci sınıfta 600 kg’ye kadar olan taktik İHA’lar yer alır. Üçüncü sınıfta ise 600 kg’dan daha ağır olan orta ve yüksek irtifada havada uzun kalabilen MALE ve HALE[efn_note]Medium Altitude Long Endurance (MALE); Orta İrtifa Uzun Havada Kalış Sınıfı İHA’lardır. High Altitude Long Endurance (HALE), Uzun İrtifa Yüksek Havada Kalış sınıfı İHA’lardır.[/efn_note] ile saldırı/muharebe sınıfı İHA’lar bulunur.[efn_note]Cengiz Karaağaç, “İHA Sistemleri Yol Haritası ve Geleceğin Hava Kuvvetleri 2016 – 2050”, Sektör Değerlendirme Raporu, STM ThinkTech, https://thinktech.stm.com.tr/tr/gelecegin-hava-kuvvetleri-2016-2050-[/efn_note]

Bu kategoriler aslında bize, İHA’ların teknolojik gelişmelere bağlı olarak sunduğu imkan ve fırsatların özeti gibidir. İHA’lar çoklu rollerine göre farklı teknik özelliklere haiz oluyorlar ve bu da, bu insansız hava araçlarının üretim ve kullanımını çok daha cazip bir hale getiriyor.

Bu nedenle de küresel askeri İHA pazarı giderek büyüyor. Örneğin Fortune Business Insights’ın 2022 Haziran’ında yayımlanan raporuna göre; askerî İHA pazarı, 2021’de 10, 25 milyar dolar iken, pazarın 2022’de 11,73 milyar dolar ve 2029’a kadar 30,86 milyar doların üzerinde büyümesi bekleniyor.[efn_note]Fortune Business Insights, “Military Drone Market to Reach USD 30.86 Billion by 2029; Expanding Military Spending and Rising Military Drone Procurement by Defense Forces to Fuel Market Growth”, June 27, 2022, https://www.fortunebusinessinsights.com/press-release/military-drone-market-9591[/efn_note]

Rusya-Ukrayna Savaşı ve İHA’lar

Rusya ve Ukrayna Savaşı patlak verdiğinden beri İHA’lardan yoğun şekilde istifade edildiğine tanıklık ediyoruz. Malum Türkiye açısından bu daha da bir manidar. Zira Ukrayna’nın Türkiye’den aldığı TB2’ler kuvvet çarpanı olarak ziyadesiyle kıymet görüyor.

Ne var ki, Ekim ayının başlarından beri İHA mevzusunun daha farklı bir tartışmaya evirilmesi söz konusu. Bunun iki temel nedeni var. Birincisi, Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı İHA’nın türü, uygulanış biçimi ve savunmasına dair mevzu. İkincisi, Rusya’nın kullandığı İHA’ların İran menşeli olmasının yarattığı etki.

Rusya, 10 Ekim’den itibaren Ukrayna’ya yoğun şekilde drone saldırısı yöneltirken; bu İHA’ların İsrail’in elindeki uydu görüntülerine dayanarak İran’ın 2021 yılında test uçuşlarını gerçekleştirdiği Shahed-136 olarak bilinen ‘kamikaze drone’ları’ olması çarpıcı.[efn_note]“Israel Presenting US With Intelligence on Iranian Drones Used in Ukraine”, Voa News, 26 October 2022, https://www.voanews.com/a/israel-presenting-us-with-intelligence-on-iranian-drones-used-in-ukraine-/6805956.html[/efn_note] Her ne kadar İran ve Rusya kanadından yapılan açıklamalar, Shahed-136 tedarikinin inkar ve yalanlanmasına dayansa da görüntüler bu gerçeği kanıtlar mahiyette. Bu durum, İran’ın artık Ukrayna Savaşı’na dahil olması şeklinde yorumlanırken, İran’ın Rusya’ya kamikaze türü çok daha yüksek sayıda İHA tedarik edeceği iddialarını beraberinde getiriyor.[efn_note]Iran is preparing to send additional weapons including ballistic missiles to Russia to use in Ukraine, western officials say, CNN, 01 November 2022, https://edition.cnn.com/2022/11/01/politics/iran-missiles-russia/index.html[/efn_note]

İran’ın kamikaze drone’larının özellikleri neler?

Shahed-136, Rusya’nın yeniden isimlendirmesiyle ‘Geran-2’ logosu taşıyan bu İHA’lar; hedeflerinde patladıkları ve böylece kendi kendilerini imha ettikleri için ‘kamikaze drone’ olarak adlandırılırlar. Shahed-136’nın dolanan mühimmat ailesine ait olduğu söylense de, geri dönemediği ve bağlantıyı kaybettiğinde hedef dışı noktalarda patladığı için ‘dolanan mühimmat mı yoksa bir tür pervaneli seyir füzesi mi sayılacağı’ tartışmalı bir mevzudur.

Shahed-136; 3,5 metre uzunluğu, 2,5 metre genişliği, takribi 200 kg ağırlığı, azami 2500 km menzili haiz, durdurulması zor ve maliyet etkinliği olan bir platformdur. Esasında, Türkiye’nin TB2’si yahut diğer Batılı İHA platformlarıyla kıyaslandığında basit ve ucuz bir sistemden müteşekkillerdir.

Bununla birlikte, Shaded-136’lar teknolojik kısıtlılıkları sebebiyle hedefe çarpmadan önce ateşli silah mesafesine alçalıyorlar. Bu da onların, eğitimli bir uçaksavar silahı kullanıcısı tarafından düşürebilmesi ihtimali anlamı taşıyor. Oysa Türkiye’nin kamikazeleri daha küçük, savaş başlığı kapasitesi daha az fakat vurulması daha zor ve daha platformlardır. Keza diğer gelişmiş İHA platformlarıyla kıyaslandığında, Shahed-136’ının 40 kg patlayıcı taşıması infilak ve imha açısından daha sınırlayıcı bir kapasitesine işaret eder.

Her ne kadar Shahed-136 platformunun birim fiyatı, 20 bin ila 50 bin euro arasında görece ucuz olsa da, son haftalardaki başarısız kamikaze saldırılarının Rusya’ya toplam maliyetinin tahmini 11,66 ila 17, 9 milyon dolar arasında olduğu iddia ediliyor. Buna mukabil, drone’ları düşürmek için MiG-29 jetleri, C-300 seyir füzeleri, Nasams savunma sistemleri ve küçük silahlar dahil olmak üzere bir dizi tedbir alan Ukrayna’nın, 13 Eylül-17 Ekim arasında fırlatılan İHA’lara karşı tahmini 28,14 milyon dolardan fazla bir maliyeti göğüslemek zorunda kaldığı belirtiliyor.[efn_note]“Financial toll on Ukraine of downing drones ‘vastly exceeds Russian costs’”, The Guardian, 19 October 2022, https://www.theguardian.com/world/2022/oct/19/financial-toll-ukraine-downing-drones-vastly-exceeds-russia-costs[/efn_note]

Ukrayna açısından bakıldığında bir diğer temel sorun; Rusya’nın bu ucuz drone sistemini, ‘sürü konsepti’ şeklinde yoğun ve ardışık ‘saldırı dalgaları’ olarak askerî ve sivil hedeflere yöneltmesidir. Kuşkusuz, drone saldırılarının hedefinde Ukrayna’nın elektrik, su, haberleşme ve lojistik altyapısının olması ise muhtemel bir tahribatın büyüklüğüne dair fazlasıyla endişe vericidir.

Öte yandan, ‘ölümcül otonom silah sistemleri’ (LAWS) sınıfında yer alan Shahed-136’ların görece alçak irtifada seyretmesi, radar tespitinden kaçınmasına yardımcı olur.

Her halükarda Rusya’nın kamikaze saldırılarının, Ukrayna açısından meydan okuyucu olduğu bir gerçek; zira Ukrayna’daki Amerikan hava savunma sistemi Shahed-136 gibi nispeten küçük hedefleri tespit etmeye uygun değil, Ukrayna’nın Shahed-136’ları tespit ve engellemeye uygun olan radar güdümlü sistemleri ise az sayıda ve dolayısıyla ülke savunmasının tamamına yetecek bir alanı koruyamıyor.

Rusya – Ukrayna Savaşı nereye evirilebilir?

Bu zamana kadar farklı gerekçelerden ötürü Ukrayna’ya hava savunma sistemi vermeyen İsrail’in, iletişim, haberleşme ve siber savunmaya dair teknoloji vereceğini duyurması; benzer şekilde NATO’nun yakın gelecekte Ukrayna’ya ‘intihar saldırısı düzenleyen Rus drone’larına karşı yüzlerce jammer yollayacağına ilişkin haberler önemli.

Özellikle jammer’lar, Ukrayna’nın kritik altyapısı ve stratejik önemi haiz alanların korunması açısından mühim. Bu sayede intihar drone’larının hedefe isabet oranları düşecektir, lakin bu jammer’lar kamikaze saldırılarını önleyemeyecektir ve hatta hedef sapması gösteren Shahed-136’ların sivil yerleşim alanlarına yönelmesi riskini doğurabilecektir.[efn_note]NATO will send ‘hundreds’ of signal-jammers to Ukraine to counter Russia’s onslaught of explosive Iranian-made suicide drones, Business Insider, 18 October, 2022, https://www.businessinsider.com/nato-sending-ukraine-signal-jammers-counter-russia-iranian-suicide-drones-2022-10[/efn_note]

İHA saldırıları, gerek teorik gerekse pratikte birçok yeniliği ve dersi, Ukrayna üzerinden tartışmaya açıyor. Yeniliğe dair örneklerden birisi, Ukrayna’nın iddiasına göre tarihte ilk defa drone’lar arasında it dalaşının yaşanması; bununla birlikte Rusya ve Ukrayna tarafından binlerce Çin yapımı Quadcopter drone’larının sahada kullanıldığı gerçeğidir.[efn_note]Ukraine Wins First Drone Vs. Drone Dogfight Against Russia, Opening A New Era Of Warfare, Forbes, 14 October 2022, https://www.forbes.com/sites/davidhambling/2022/10/14/ukraine-wins-first-drone-vs-drone-dogfight-against-russia-opening-a-new-era-of-warfare/?sh=60e87db219a5[/efn_note]

Savaşın seyrine ilişkin husus ve alınması gereken ders ise savaşın artık daha ‘insansız’ ve ‘otonom’ bir karaktere bürünmesi ihtimalidir. Zira Rusya’nın kamikaze drone saldırılarının ardından Ukrayna’nın oyun sahasına, hava soluyan ve sualtı drone sistemlerini sokması kritik bir gelişmedir.[efn_note]Russia suspends Ukraine grain deal after attack on Sevastopol naval base, The Guardian, 29 October 2022 https://www.theguardian.com/world/2022/oct/29/russia-suspends-ukraine-grain-deal-after-attack-on-sevastopol-naval-base ; UK to give Ukraine underwater mine-clearing drones and training, The Guardian, 27 August 2022, https://www.theguardian.com/world/2022/aug/27/uk-to-give-ukraine-underwater-mine-clearing-drones-and-training[/efn_note] Yine bu hususta, İngiltere’nin Ukrayna’ya mayın arama maksatlı insansız denizaltı araçları hibe ettiği hatırlanmalıdır.

Sonuç olarak Rusya-Ukrayna Savaşı, savaşan tarafların haricinde tüm ülkeler için; İHA/İDA doktrini geliştirme, küçük platformların tespit, takip ve önlenmesi, dolanan mühimmat ailesi/ ölümcül otonom sistemlerin yarattığı risk ve tehdit skalası, katmanlı hava savunmasının rolü, insansız platformların haricinde kritik altyapıların korunmasında siber savunmanın önemi gibi birçok hususa dair farkındalık ve hazırlıklılık seviyesinin artması gerektiğini öğretici niteliktedir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 14 Kasım 2022’de yayımlanmıştır.

Merve Seren
Merve Seren
Dr. Merve Seren - Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Öğretim Üyesi. Milli Savunma Üniversitesi’nde de misafir öğretim üyesi olarak savaş, strateji ve istihbarat konularında lisans ve lisansüstü dersler veriyor. Seren, Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisans eğitimini Başkent Üniversitesi’nde ve Erasmus bursuyla gittiği Rheinische Friedrich-Wilhelms Universität Bonn’da Avrupa Birliği alanında aldı. Kara Harp Okulu Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Bölümü’nde başladığı doktora çalışmalarının ders aşamasını burada tamamladıktan sonra; tez aşamasında Polis Akademisi Uluslararası Güvenlik Bölümü’ne geçiş yaptı. “Stratejik İstihbaratın Güvenlik Stratejileri ve Politikaları Açısından Yeri ve Önemi” başlıklı teziyle doktora çalışmalarını tamamladı. 2011’de National Democratic Institute ve Freedom House tarafından yürütülen “Legislative Fellows” programına kabul edildi. 2012’de Atlantic Council tarafından “Young Atlanticist” seçilerek; GLOBSEC Forum ve NATO Chicago Zirvesi’ne katıldı. 2013’te, Richardson Center’ın düzenlediği “First Middle East Generational Ambassadors Summit” programına seçildi. 2015’te Atlantic Treaty Association ve NATO Public Diplomacy Division tarafından ortaklaşa düzenlenen “Youth Ministerial Meeting” programına katıldı. 2017’de Münih Güvenlik Konferansı ile Körber Vakfı tarafından “Munich Young Leaders”, 2018’de Tayvan Dışişleri Bakanlığı tarafından “Taiwan International Elite Leadership” ve 2019’da IISS tarafından “Southeast Asian Young Leaders” seçildi. 2005–2015 yılları arasında TBMM’de Parlamenter Danışmanı, 2015–2017 yılları arasında SETA’da Güvenlik Araştırmacısı, 2017–2018 döneminde ise STM’de Kıdemli Danışman olarak görev yaptı. Seren güvenlik, savunma ve istihbarat konularında çalışmalarına devam ediyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

1
0
Would love your thoughts, please comment.x