İç göçteki artış nelere işaret ediyor?

TÜİK’in açıkladığı son verilere göre iç göç oranı ilk kez yüzde 4’ü aştı. Bu, iller arası göçün yıllık olarak takip edilebildiği 2007’den beri görülen en yüksek oran. Peki, göç oranı neden arttı? İlginç bulguları Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt yazdı.

Türkiye açısından iç göç hep çok önemli olmuştur. Özellikle 1950’li yıllardan itibaren kırdan kente, doğudan batıya yönelen iç göçler Türkiye’nin sosyal, ekonomik yapısını, kültürünü, sanatını, siyasetini etkileyen en önem unsurlardan birisi oldu.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden Türkiye nüfusuna dair 2023 verilerini öğrendiğimizde önceki yıllarda yaklaşık 1 milyon kişi artan Türkiye nüfusunun sadece 92 bin 824 kişi arttığını, uzun bir süredir binde 13 seviyesinde olan nüfus artış hızının da binde 1.1’e gerileğini görmüş ve bu verilerin Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin yıldönümünde paylaşılmasından da yola çıkarak sonuçların deprem etkisi yarattığını yazmıştım.

TÜİK’in daha sonra 2023 yılına dair açıkladığı tüm istatistikler “demografik deprem”in artçıları niteliğinde oldu. Doğum oranları açıklandı, doğum oranlarının 1.51 çocuğa düştüğünü gördük, dahası İstanbul, Ankara, İzmir gibi 3 büyük şehrimizde doğum oranları 1.2 çocuğa düşmüştü. Evlenme istatistikleri açıklandı, evlenen çiftlerin sayısında ve oranında azalma olduğunu, ilk evlilik yaşının arttığını gördük, ölüm istatistikleri açıklandı, ölüm sayısında artış olduğunu gördük, uluslararası göç istatistikleri açıklandı, Türkiye’den yurtdışına gidenlerin gelenlerden 400 bin kişi daha fazla olduğunu gördük.

Türkiye’nin nüfusu henüz azalmıyor, sadece nüfus artış hızı çok azalmış durumda. Ama bu durumun da geçmişte doğum oranlarının yüksek olduğu dönemlerde nüfusa dahil olan kuşakların şu anda doğurgan çağda olmalarından, bir başka ifade ile nüfusun yaş yapısından kaynaklandığının farkında olmak gerek. Teknik olarak nüfus momentumu olarak ifade ettiğimiz bu etki şu anda nüfus artışına pozitif bir katkı yapıyor, ama bu geçici bir etki. Doğum ve ölüm oranları gibi nüfusun içsel dinamiklerini dikkate alacak olursak nüfusun faylarında, derinlerde bir hareketlenme olduğunu net bir şekilde görürüz.

2007 yılı sonrasında iç göçte en yüksek oran

TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden iç göç istatistiklerini sistemin kurulduğu 2007 yılından itibaren düzenli olarak paylaşıyor. Bir önceki yıl yaşadığı ili değiştirenlerin oranını yıllık olarak takip edebiliyoruz. Bugüne kadar genelde iller arası göç eden nüfusun büyüklüğü nadiren 3 milyona ulaşırken 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arası göç etti. İller arası göç eden nüfusun toplam nüfusa oranı da ilk defa yüzde 4’ü aştı.

Grafik 1. İller arası göç eden nüfus ve iller arası göç eden nüfus oranı (%), 2008-2023

Bu oran, iller arası göçü yıllık olarak takip edebildiğimiz 2007 yılından beri görülen en yüksek oran.

Peki, göç oranı neden arttı?

Göç nedenleri

TÜİK 2018 yılından beri göç nedenlerini yayınlıyor. 2023 yılında gerçekleşen iller arası göçlerin yüzde 17,4’ü hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç. Tabii göç istatistiklerinde tüm yaş grupları kapsandığı için özellikle çocuk yaştaki nüfus bağımlı göç kategorisinin ön plana çıkmasına yol açıyor. Göç edenlerin yüzde 15’i daha iyi konut ve yaşam koşulları için, yüzde 14,8’i eğitim nedeniyle göç etmiş durumda. Tayin/iş değişikliği ve işe başlamak/iş bulmak gibi işle ilgili nedenlerle göç edenlerin oranı toplamda yüzde 17,6. Medeni durum değişikliği, aile yanına, memlekete geri dönme, ev alınması, sağlık nedenleri oranları daha düşük göç nedenleri arasında.

2023 yılındaki göç nedenlerini önceki yıllardakinden farklılaştıran ve göç sayısının diğer yıllara göre daha fazla olmasına yol açan iki nedenden söz etmek mümkün. Birisi doğal afet/acil durum nedenli göçler, diğeri emeklilik nedeniyle yaşanan göçler.

Grafik 2. Göç nedenine göre iller arası göç eden nüfus oranı (%), 2023

Kadınlar daha çok göç ediyor, göç nedenleri cinsiyete göre nasıl farklılaşıyor?

Cinsiyete göre değerlendirildiğinde göç edenlerin yüzde 47,9’unun erkek, yüzde 52,1’inin kadın olduğu görülüyor. Sayısal büyüklük olarak karşılaştırıldığında da kadın göçmenlerin sayısı 143 bin 389 kişi daha fazla. Kadınlar göç sürecine daha fazla katılıyorlar, literatürde göçün feminizasyonu, kadınlaşması olarak nitelendirilen bu durum 2010 yılından beri böyle. Ancak kadınların sayısı ve oranı yıldan yıla artmaya devam ediyor.

Dolayısı ile göç nedenlerini cinsiyete göre ayrı ayrı değerlendirmek gerek. Erkeklerin göç nedenleri arasında tayin, iş değişikliği, işe başlamak, iş bulmak gibi işle ilgili nedenler kadınlardan daha fazla iken kadınların göç nedenleri arasında hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç ve medeni durum değişikliği gibi nedenler erkeklerden daha yüksek oranda. Bu nedenle kadın göçü bağımlı göç olarak niteleniyor.

Göç nedenleri cinsiyete göre değerlendirildiğinde önemli bulgulardan birisi de kadınların erkeklerden daha yüksek oranda eğitim nedeniyle göç etmiş olmaları. Eğitim nedeniyle başka bir ile göç eden erkek sayısı 201 bin 242 iken, kadın sayısı 310 bin 769. YÖK verilerine göre de 2024 yılında yükseköğretime kayıtlı öğrenciler arasında kadınların oranı yüzde 51,7. Kadınların yükseköğretime giderek daha yüksek oranda katıldıkları, ailelerin de kız çocuklarını başka illere göndermekten imtina etmedikleri görülüyor.

Grafik 3. Cinsiyete ve Göç nedenine göre iller arası göç eden nüfus oranı (%), 2023

Göçün en yoğun olduğu yaş grubu 20-24 yaş

Göçün en yoğun olduğu yaş grubu olarak 20-24 yaş grubu ön plana çıkıyor. Onu sırasıyla 25-29 yaş grubu, 15-19 yaş grubu ve 30-34 yaş grubu takip ediyor. Topluca ifade edersek, 15-34 yaşları göçlerin büyük oranda gerçekleştiği yaşlar.

Göçmenlerin nüfus piramidine bakıldığında Türkiye genelindekinden oldukça farklı olduğu görülüyor. Ortası şişkin bir yapıya sahip olan göçmen nüfus piramidinde göçün yoğun olarak 15-34 yaşlarında gerçekleştiği de kadınların payının daha çok olduğu da net bir şekilde görülebiliyor.

Türkiye genelinde nüfusun ortalama yaşı artarken, göç edenlerin ortalama yaşında zaman içerisinde azalma gözlemleniyor.

Grafik 4. 2023 yılında iller arası göç eden nüfusun nüfus piramidi

Göç nedenleri yaşa göre önemli farklılıklar gösteriyor.

15 yaş altı yaş grubunda temel göç nedeni çok büyük oranda hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç. Göçün en yoğun olduğu 20-24 yaş grubunda ön plana çıkan göç nedeni eğitim, ikinci neden işe başlamak, iş bulmak. 15-19 yaş grubunda da benzer şekilde göç nedeni olarak eğitim belirgin şekilde ön plana çıkıyor.

25-29 yaş grubunda tayin/iş değişikliği, işe başlamak, iş bulmak gibi işle ilgili nedenler ön planda.

30-34 ve 35-39 yaş gruplarında tayin/iş değişikliği birinci neden, daha iyi konut ve yaşam koşulları ikinci neden.

40 yaştan itibaren daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç etme eğilimi artıyor.

65 yaş üzerinde belirgin şekilde daha iyi konut ve yaşam koşulları en önemli göç nedeni.

Deprem nedeniyle yaşanan göçler

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan deprem yaklaşık 14 milyonluk bir nüfusu etkilemişti. 2023 yılında gerçekleşen göçlerin yüzde 14,5’ini oluşturan yaklaşık 500 bin kişi doğal afet/acil durum nedeniyle yaşadığı kenti terk etmek zorunda kalmış görünüyor.

Deprem nedeniyle İstanbul ve Ankara’nın yaklaşık 50’şer bin, Antalya ve Mersin’in yaklaşık 30’ar bin, İzmir ve Gaziantep’inse yaklaşık 20’şer bin göç aldığı görülüyor.

Depremden en çok etkilenen Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman illeri nüfusuna oranla en çok net göç veren 3 il. Her dört ilde de net göç hızı, binde -40’ın üzerinde. Hatay net 127 bin 179, Malatya, 68 bin 207, Kahramanmaraş 50 bin 537, Adıyaman 25 bin 078 göç vermiş.

EYT nedeniyle göçlerde artış var

2023 yılı göç nedenleri arasında yüzde 1,4’lük oranla “emeklilik” nedeni düşük yüzdesi nedeniyle başlangıçta çok dikkat çekmiyor. Ancak önceki yıllarda yaklaşık 10 bin kişi emeklilik nedeniyle göç ettiğini belirtirken, 2023 yılında yaklaşık 50 bin kişi “emeklilik” nedeniyle göç etmiş. EYT yasası ile birlikte emekli olanların bir kısmı sonrasında başka illere göç etmiş görünüyor. Memlekete geri dönenlerin sayısında da artış var, emeklilerin bir kısmının göç nedenini bu şekilde ifade etmiş olmaları da olası.

45-49 yaş grubundaki 22 bin kişi, 50-54 yaş grubundaki 19 bin kişi, 55 yaş üzerindekilerle birlikte toplamda 50 bin kişi “emeklilik” nedeniyle göç etmiş. Genel toplamda göçlerin yüzde 1,4’ü emeklilik nedeniyle iken, 45 yaş üzeri nüfusta göçlerin yüzde 7’si emeklilik nedeniyle.

İstanbul aldığından daha çok göç veriyor, peki neden?

İstanbul dünyanın nüfusu en kalabalık 15 kenti arasında yer alan bir mega kent. Türkiye nüfusunun yüzde 18’inden fazlası, bir başka ifade ile her beş kişiden birisi İstanbul’da yaşıyor. Dolayısıyla her sene olduğu gibi bu sene de hem en çok göç alan hem de en çok göç veren il durumunda. 412 bin 707 kişi İstanbul’a göç ederken, 581bin 330 kişi İstanbul’dan başka kentlere göç etmiş. İstanbul’dan göç edenler, İstanbul’a gelenlerden 168 bin 623 kişi daha fazla.

2023 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarında İstanbul’un nüfusunun 252 bin kişi azaldığı görmüştük. Bu azalmanın bir kısmının uluslararası göç nedeni ile olduğunu daha sonrasında Uluslararası Göç İstatistikleri açıklandığında anladık. Kalan kısmı da iç göçler büyük oranda açıklıyor.

İstanbul’dan göçün daha fazla olması 2010’lu yıllardan beri ara ara karşımıza çıkan bir durumdu. Ancak 2020 yılından beri İstanbul düzenli olarak aldığından fazla göç vermeye başladı, bu yıl ise aradaki fark oldukça arttı.

Tablo 1. İstanbul’un aldığı ve verdiği göç, 2020-2023

Bir tersine göç yaşanıyor.

İstanbul neden göç veriyor sorusuna cevap olarak İstanbul’da yaşam maliyetlerinin artmış olması, konut fiyatlarının, kiraların geldiği seviye, artan işsizlik gibi ekonomik nedenler, deprem riski gibi endişeler, uzaktan çalışma imkanlarının artması, kırsal alanlara ilginin artması gibi faktörler akla ilk gelen nedenler.

Tersine göç eğilimini anlamak için cevabı iç göç verisinde bulmak mümkün. İstanbul’un aldığı göçün ve verdiği göçün nedenlerini karşılaştırmalı olarak incelemek cevabı bulmamıza yardım edebilir.

Grafik 4. Göç etme nedenine göre İstanbul’un aldığı ve verdiği göç, 2023

İstanbul halen işe başlamak, iş bulmak gibi nedenlerle verdiğinden daha fazla göç alıyor. Bu yıla özel olarak deprem illerinden de 46 bin kişilik bir göç almış. Eğitim nedeniyle gelenler de gidenlerden fazla.

Gidenlere gelince…Daha iyi konut ve yaşam koşullarına sahip olmak için İstanbul’dan göç edenlerin sayısı gelenlerden oldukça fazla. Aile fertlerinden birine bağımlı olarak gerçekleşen göçlerde gidenler gelenlerin yaklaşık üç katı. Memlekete geri dönmek için, ev aldığı için, emekli olduğu için İstanbul’dan göç edenler bu nedenlerle gelenlerle mukayese edilemeyecek kadar fazla. Tayin/iş değişikliği nedeniyle İstanbul’dan gidenler de gelenlerden fazla. Artık insanlar İstanbul’dan tayinlerini aldırmak için uğraşıyor gibi.

İç göç verileri dikkatle izlenmeli

Önümüzdeki süreçte göç eğilimi devam edecek gibi görünüyor. İklim projeksiyonları Türkiye’nin, özellikle ülkenin güneyinin iklim krizinden en çok etkilenecek bölgelerden birisi olduğunu gösteriyor. Bu durumun ülke içi göçleri artıran bir etki yapması kuvvetle muhtemel.

Göç nedenlerinin iyi incelenmesi gerekiyor. Belediyeler ve ilgili kamu kurumları, aldıkları ve verdikleri göçün niteliğini iyi incelemeliler. Göçmen profillerini iyi analiz etmeliler, nereden geliyorlar, yaşları, cinsiyetleri, eğitim durumları, medeni durumları, meslekleri kayıt sisteminden rahatlıkla analiz edilebilir. Alınan ve verilen göçün nedenleri olabildiğince küçük yerleşim birimleri temelinde analiz edildiği ölçüde politika geliştirme süreçleri daha sağlıklı işleyebilir. Her bir göç nedeni için hayata geçirilmesi gereken politika farklı.

İç göçler hem fırsatları hem de tehditleri beraberinde getiriyor. Farklı kültürlerin kaynaşmasına imkân vermesi, ekonomik olarak daha gelişmiş illere göç edenlerin kendi illerinin de gelişmesine katkı yapabilmeleri gibi birtakım fırsatları içeriyor. Ama iyi yönetilmediği takdirde nüfusun ülke geneline dengesiz dağılımı, gecekondulaşma, alt yapı yetersizliği gibi çok sayıda sorunun kaynağı da olabiliyor. Çözüm verileri iyi incelemekte, veri temelli politikalar geliştirmekte, sosyal ve bölgesel eşitsizlikleri gidermekte yatıyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 21 Ağustos 2024’te yayımlanmıştır.

Mehmet Ali Eryurt
Mehmet Ali Eryurt
Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt - 1999 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu, yüksek lisans ve doktora derecelerini Nüfusbilim alanında Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nde aldı. Doktora tez çalışmaları için Almanya’da Max Planck Demografik Araştırma Enstitüsü’nde bulundu. Halen Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. 1998, 2003, 2008, 2013 ve 2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları, Ulusal Anne Ölümleri Çalışması, Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması, 2008 ve 2014 Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmaları, Uydu Kentlerde Yaşayan Sığınmacıların Sosyo-Ekonomik Profili, Türkiye’de Yasal Olarak İkamet Eden Yabancıların Profili ve Yaşam Koşulları, Türkiye’de Afganistan Uyruklu Sığınmacılar gibi çok sayıda büyük çaplı sosyal araştırmada proje yürütücüsü ve araştırmacı olarak yer aldı. Türkiye’nin demografik dönüşümü, nüfus politikaları, ölümlülük, doğurganlık, sosyal eşitsizlikler, yaşlılık, göç ve kentleşme, sığınmacı ve mülteci nüfus, uluslararası işgücü göçü gibi konularda kitapları/kitap bölümleri ve makaleleri bulunuyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

İç göçteki artış nelere işaret ediyor?

TÜİK’in açıkladığı son verilere göre iç göç oranı ilk kez yüzde 4’ü aştı. Bu, iller arası göçün yıllık olarak takip edilebildiği 2007’den beri görülen en yüksek oran. Peki, göç oranı neden arttı? İlginç bulguları Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt yazdı.

Türkiye açısından iç göç hep çok önemli olmuştur. Özellikle 1950’li yıllardan itibaren kırdan kente, doğudan batıya yönelen iç göçler Türkiye’nin sosyal, ekonomik yapısını, kültürünü, sanatını, siyasetini etkileyen en önem unsurlardan birisi oldu.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden Türkiye nüfusuna dair 2023 verilerini öğrendiğimizde önceki yıllarda yaklaşık 1 milyon kişi artan Türkiye nüfusunun sadece 92 bin 824 kişi arttığını, uzun bir süredir binde 13 seviyesinde olan nüfus artış hızının da binde 1.1’e gerileğini görmüş ve bu verilerin Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin yıldönümünde paylaşılmasından da yola çıkarak sonuçların deprem etkisi yarattığını yazmıştım.

TÜİK’in daha sonra 2023 yılına dair açıkladığı tüm istatistikler “demografik deprem”in artçıları niteliğinde oldu. Doğum oranları açıklandı, doğum oranlarının 1.51 çocuğa düştüğünü gördük, dahası İstanbul, Ankara, İzmir gibi 3 büyük şehrimizde doğum oranları 1.2 çocuğa düşmüştü. Evlenme istatistikleri açıklandı, evlenen çiftlerin sayısında ve oranında azalma olduğunu, ilk evlilik yaşının arttığını gördük, ölüm istatistikleri açıklandı, ölüm sayısında artış olduğunu gördük, uluslararası göç istatistikleri açıklandı, Türkiye’den yurtdışına gidenlerin gelenlerden 400 bin kişi daha fazla olduğunu gördük.

Türkiye’nin nüfusu henüz azalmıyor, sadece nüfus artış hızı çok azalmış durumda. Ama bu durumun da geçmişte doğum oranlarının yüksek olduğu dönemlerde nüfusa dahil olan kuşakların şu anda doğurgan çağda olmalarından, bir başka ifade ile nüfusun yaş yapısından kaynaklandığının farkında olmak gerek. Teknik olarak nüfus momentumu olarak ifade ettiğimiz bu etki şu anda nüfus artışına pozitif bir katkı yapıyor, ama bu geçici bir etki. Doğum ve ölüm oranları gibi nüfusun içsel dinamiklerini dikkate alacak olursak nüfusun faylarında, derinlerde bir hareketlenme olduğunu net bir şekilde görürüz.

2007 yılı sonrasında iç göçte en yüksek oran

TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden iç göç istatistiklerini sistemin kurulduğu 2007 yılından itibaren düzenli olarak paylaşıyor. Bir önceki yıl yaşadığı ili değiştirenlerin oranını yıllık olarak takip edebiliyoruz. Bugüne kadar genelde iller arası göç eden nüfusun büyüklüğü nadiren 3 milyona ulaşırken 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arası göç etti. İller arası göç eden nüfusun toplam nüfusa oranı da ilk defa yüzde 4’ü aştı.

Grafik 1. İller arası göç eden nüfus ve iller arası göç eden nüfus oranı (%), 2008-2023

Bu oran, iller arası göçü yıllık olarak takip edebildiğimiz 2007 yılından beri görülen en yüksek oran.

Peki, göç oranı neden arttı?

Göç nedenleri

TÜİK 2018 yılından beri göç nedenlerini yayınlıyor. 2023 yılında gerçekleşen iller arası göçlerin yüzde 17,4’ü hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç. Tabii göç istatistiklerinde tüm yaş grupları kapsandığı için özellikle çocuk yaştaki nüfus bağımlı göç kategorisinin ön plana çıkmasına yol açıyor. Göç edenlerin yüzde 15’i daha iyi konut ve yaşam koşulları için, yüzde 14,8’i eğitim nedeniyle göç etmiş durumda. Tayin/iş değişikliği ve işe başlamak/iş bulmak gibi işle ilgili nedenlerle göç edenlerin oranı toplamda yüzde 17,6. Medeni durum değişikliği, aile yanına, memlekete geri dönme, ev alınması, sağlık nedenleri oranları daha düşük göç nedenleri arasında.

2023 yılındaki göç nedenlerini önceki yıllardakinden farklılaştıran ve göç sayısının diğer yıllara göre daha fazla olmasına yol açan iki nedenden söz etmek mümkün. Birisi doğal afet/acil durum nedenli göçler, diğeri emeklilik nedeniyle yaşanan göçler.

Grafik 2. Göç nedenine göre iller arası göç eden nüfus oranı (%), 2023

Kadınlar daha çok göç ediyor, göç nedenleri cinsiyete göre nasıl farklılaşıyor?

Cinsiyete göre değerlendirildiğinde göç edenlerin yüzde 47,9’unun erkek, yüzde 52,1’inin kadın olduğu görülüyor. Sayısal büyüklük olarak karşılaştırıldığında da kadın göçmenlerin sayısı 143 bin 389 kişi daha fazla. Kadınlar göç sürecine daha fazla katılıyorlar, literatürde göçün feminizasyonu, kadınlaşması olarak nitelendirilen bu durum 2010 yılından beri böyle. Ancak kadınların sayısı ve oranı yıldan yıla artmaya devam ediyor.

Dolayısı ile göç nedenlerini cinsiyete göre ayrı ayrı değerlendirmek gerek. Erkeklerin göç nedenleri arasında tayin, iş değişikliği, işe başlamak, iş bulmak gibi işle ilgili nedenler kadınlardan daha fazla iken kadınların göç nedenleri arasında hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç ve medeni durum değişikliği gibi nedenler erkeklerden daha yüksek oranda. Bu nedenle kadın göçü bağımlı göç olarak niteleniyor.

Göç nedenleri cinsiyete göre değerlendirildiğinde önemli bulgulardan birisi de kadınların erkeklerden daha yüksek oranda eğitim nedeniyle göç etmiş olmaları. Eğitim nedeniyle başka bir ile göç eden erkek sayısı 201 bin 242 iken, kadın sayısı 310 bin 769. YÖK verilerine göre de 2024 yılında yükseköğretime kayıtlı öğrenciler arasında kadınların oranı yüzde 51,7. Kadınların yükseköğretime giderek daha yüksek oranda katıldıkları, ailelerin de kız çocuklarını başka illere göndermekten imtina etmedikleri görülüyor.

Grafik 3. Cinsiyete ve Göç nedenine göre iller arası göç eden nüfus oranı (%), 2023

Göçün en yoğun olduğu yaş grubu 20-24 yaş

Göçün en yoğun olduğu yaş grubu olarak 20-24 yaş grubu ön plana çıkıyor. Onu sırasıyla 25-29 yaş grubu, 15-19 yaş grubu ve 30-34 yaş grubu takip ediyor. Topluca ifade edersek, 15-34 yaşları göçlerin büyük oranda gerçekleştiği yaşlar.

Göçmenlerin nüfus piramidine bakıldığında Türkiye genelindekinden oldukça farklı olduğu görülüyor. Ortası şişkin bir yapıya sahip olan göçmen nüfus piramidinde göçün yoğun olarak 15-34 yaşlarında gerçekleştiği de kadınların payının daha çok olduğu da net bir şekilde görülebiliyor.

Türkiye genelinde nüfusun ortalama yaşı artarken, göç edenlerin ortalama yaşında zaman içerisinde azalma gözlemleniyor.

Grafik 4. 2023 yılında iller arası göç eden nüfusun nüfus piramidi

Göç nedenleri yaşa göre önemli farklılıklar gösteriyor.

15 yaş altı yaş grubunda temel göç nedeni çok büyük oranda hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç. Göçün en yoğun olduğu 20-24 yaş grubunda ön plana çıkan göç nedeni eğitim, ikinci neden işe başlamak, iş bulmak. 15-19 yaş grubunda da benzer şekilde göç nedeni olarak eğitim belirgin şekilde ön plana çıkıyor.

25-29 yaş grubunda tayin/iş değişikliği, işe başlamak, iş bulmak gibi işle ilgili nedenler ön planda.

30-34 ve 35-39 yaş gruplarında tayin/iş değişikliği birinci neden, daha iyi konut ve yaşam koşulları ikinci neden.

40 yaştan itibaren daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç etme eğilimi artıyor.

65 yaş üzerinde belirgin şekilde daha iyi konut ve yaşam koşulları en önemli göç nedeni.

Deprem nedeniyle yaşanan göçler

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan deprem yaklaşık 14 milyonluk bir nüfusu etkilemişti. 2023 yılında gerçekleşen göçlerin yüzde 14,5’ini oluşturan yaklaşık 500 bin kişi doğal afet/acil durum nedeniyle yaşadığı kenti terk etmek zorunda kalmış görünüyor.

Deprem nedeniyle İstanbul ve Ankara’nın yaklaşık 50’şer bin, Antalya ve Mersin’in yaklaşık 30’ar bin, İzmir ve Gaziantep’inse yaklaşık 20’şer bin göç aldığı görülüyor.

Depremden en çok etkilenen Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman illeri nüfusuna oranla en çok net göç veren 3 il. Her dört ilde de net göç hızı, binde -40’ın üzerinde. Hatay net 127 bin 179, Malatya, 68 bin 207, Kahramanmaraş 50 bin 537, Adıyaman 25 bin 078 göç vermiş.

EYT nedeniyle göçlerde artış var

2023 yılı göç nedenleri arasında yüzde 1,4’lük oranla “emeklilik” nedeni düşük yüzdesi nedeniyle başlangıçta çok dikkat çekmiyor. Ancak önceki yıllarda yaklaşık 10 bin kişi emeklilik nedeniyle göç ettiğini belirtirken, 2023 yılında yaklaşık 50 bin kişi “emeklilik” nedeniyle göç etmiş. EYT yasası ile birlikte emekli olanların bir kısmı sonrasında başka illere göç etmiş görünüyor. Memlekete geri dönenlerin sayısında da artış var, emeklilerin bir kısmının göç nedenini bu şekilde ifade etmiş olmaları da olası.

45-49 yaş grubundaki 22 bin kişi, 50-54 yaş grubundaki 19 bin kişi, 55 yaş üzerindekilerle birlikte toplamda 50 bin kişi “emeklilik” nedeniyle göç etmiş. Genel toplamda göçlerin yüzde 1,4’ü emeklilik nedeniyle iken, 45 yaş üzeri nüfusta göçlerin yüzde 7’si emeklilik nedeniyle.

İstanbul aldığından daha çok göç veriyor, peki neden?

İstanbul dünyanın nüfusu en kalabalık 15 kenti arasında yer alan bir mega kent. Türkiye nüfusunun yüzde 18’inden fazlası, bir başka ifade ile her beş kişiden birisi İstanbul’da yaşıyor. Dolayısıyla her sene olduğu gibi bu sene de hem en çok göç alan hem de en çok göç veren il durumunda. 412 bin 707 kişi İstanbul’a göç ederken, 581bin 330 kişi İstanbul’dan başka kentlere göç etmiş. İstanbul’dan göç edenler, İstanbul’a gelenlerden 168 bin 623 kişi daha fazla.

2023 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarında İstanbul’un nüfusunun 252 bin kişi azaldığı görmüştük. Bu azalmanın bir kısmının uluslararası göç nedeni ile olduğunu daha sonrasında Uluslararası Göç İstatistikleri açıklandığında anladık. Kalan kısmı da iç göçler büyük oranda açıklıyor.

İstanbul’dan göçün daha fazla olması 2010’lu yıllardan beri ara ara karşımıza çıkan bir durumdu. Ancak 2020 yılından beri İstanbul düzenli olarak aldığından fazla göç vermeye başladı, bu yıl ise aradaki fark oldukça arttı.

Tablo 1. İstanbul’un aldığı ve verdiği göç, 2020-2023

Bir tersine göç yaşanıyor.

İstanbul neden göç veriyor sorusuna cevap olarak İstanbul’da yaşam maliyetlerinin artmış olması, konut fiyatlarının, kiraların geldiği seviye, artan işsizlik gibi ekonomik nedenler, deprem riski gibi endişeler, uzaktan çalışma imkanlarının artması, kırsal alanlara ilginin artması gibi faktörler akla ilk gelen nedenler.

Tersine göç eğilimini anlamak için cevabı iç göç verisinde bulmak mümkün. İstanbul’un aldığı göçün ve verdiği göçün nedenlerini karşılaştırmalı olarak incelemek cevabı bulmamıza yardım edebilir.

Grafik 4. Göç etme nedenine göre İstanbul’un aldığı ve verdiği göç, 2023

İstanbul halen işe başlamak, iş bulmak gibi nedenlerle verdiğinden daha fazla göç alıyor. Bu yıla özel olarak deprem illerinden de 46 bin kişilik bir göç almış. Eğitim nedeniyle gelenler de gidenlerden fazla.

Gidenlere gelince…Daha iyi konut ve yaşam koşullarına sahip olmak için İstanbul’dan göç edenlerin sayısı gelenlerden oldukça fazla. Aile fertlerinden birine bağımlı olarak gerçekleşen göçlerde gidenler gelenlerin yaklaşık üç katı. Memlekete geri dönmek için, ev aldığı için, emekli olduğu için İstanbul’dan göç edenler bu nedenlerle gelenlerle mukayese edilemeyecek kadar fazla. Tayin/iş değişikliği nedeniyle İstanbul’dan gidenler de gelenlerden fazla. Artık insanlar İstanbul’dan tayinlerini aldırmak için uğraşıyor gibi.

İç göç verileri dikkatle izlenmeli

Önümüzdeki süreçte göç eğilimi devam edecek gibi görünüyor. İklim projeksiyonları Türkiye’nin, özellikle ülkenin güneyinin iklim krizinden en çok etkilenecek bölgelerden birisi olduğunu gösteriyor. Bu durumun ülke içi göçleri artıran bir etki yapması kuvvetle muhtemel.

Göç nedenlerinin iyi incelenmesi gerekiyor. Belediyeler ve ilgili kamu kurumları, aldıkları ve verdikleri göçün niteliğini iyi incelemeliler. Göçmen profillerini iyi analiz etmeliler, nereden geliyorlar, yaşları, cinsiyetleri, eğitim durumları, medeni durumları, meslekleri kayıt sisteminden rahatlıkla analiz edilebilir. Alınan ve verilen göçün nedenleri olabildiğince küçük yerleşim birimleri temelinde analiz edildiği ölçüde politika geliştirme süreçleri daha sağlıklı işleyebilir. Her bir göç nedeni için hayata geçirilmesi gereken politika farklı.

İç göçler hem fırsatları hem de tehditleri beraberinde getiriyor. Farklı kültürlerin kaynaşmasına imkân vermesi, ekonomik olarak daha gelişmiş illere göç edenlerin kendi illerinin de gelişmesine katkı yapabilmeleri gibi birtakım fırsatları içeriyor. Ama iyi yönetilmediği takdirde nüfusun ülke geneline dengesiz dağılımı, gecekondulaşma, alt yapı yetersizliği gibi çok sayıda sorunun kaynağı da olabiliyor. Çözüm verileri iyi incelemekte, veri temelli politikalar geliştirmekte, sosyal ve bölgesel eşitsizlikleri gidermekte yatıyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 21 Ağustos 2024’te yayımlanmıştır.

Mehmet Ali Eryurt
Mehmet Ali Eryurt
Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt - 1999 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu, yüksek lisans ve doktora derecelerini Nüfusbilim alanında Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nde aldı. Doktora tez çalışmaları için Almanya’da Max Planck Demografik Araştırma Enstitüsü’nde bulundu. Halen Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. 1998, 2003, 2008, 2013 ve 2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları, Ulusal Anne Ölümleri Çalışması, Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması, 2008 ve 2014 Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmaları, Uydu Kentlerde Yaşayan Sığınmacıların Sosyo-Ekonomik Profili, Türkiye’de Yasal Olarak İkamet Eden Yabancıların Profili ve Yaşam Koşulları, Türkiye’de Afganistan Uyruklu Sığınmacılar gibi çok sayıda büyük çaplı sosyal araştırmada proje yürütücüsü ve araştırmacı olarak yer aldı. Türkiye’nin demografik dönüşümü, nüfus politikaları, ölümlülük, doğurganlık, sosyal eşitsizlikler, yaşlılık, göç ve kentleşme, sığınmacı ve mülteci nüfus, uluslararası işgücü göçü gibi konularda kitapları/kitap bölümleri ve makaleleri bulunuyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x