Gerçek anlamda dinlenmek: Peki ama nasıl?

Çalışmaya ara vermek tembellik değildir. Aksine, dinlenmek daha yaratıcı, sürdürülebilir bir hayatın tadını çıkarmanızı sağlayacak bir beceridir. Gelişmek için hem çalışmakta hem de dinlenmekte ustalaşmak gerekiyor.

Günümüzün yoğun temposunda, hele ki salgın nedeniyle evden çalışmanın oldukça arttığı günlerde iş-özel yaşam dengesinin giderek ilki lehine bozulması, en büyük ihtiyacımızı bir kez daha hatırlatıyor: Dinlenmek. Ancak gerek patronlar gerekse daha fazlasını yapması gerektiğini düşünen çalışanlar, mola vermeyi tembellik olarak görebiliyor. Oysa daha iyi yaşamak ve çalışmak, dinlenmeden mümkün değil. Silikon Vadisi merkezli bir danışmanlık firmasında büyük şirketler için haftalık 4 günlük çalışma programı oluşturan Alex Soojung-Kim Pang, Psyche’de yayımlanan yazısında, dinlenmenin boş durmak anlamına gelmediğini, hayat kalitesini ve verimliliği artırdığını belirterek bunun nasıl yapılabileceğine dair bir yol haritası sunuyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Günümüzün yoğun, her zaman açık dünyasında kapalı kalma süresi hafife alınıyor. Ancak insanlık tarihinin çoğunda dinlenme, yani çalışırken kullandığımız zihinsel ve fiziksel pilleri yeniden şarj edebileceğimiz zaman, bir hediye olarak değerlendirilmiştir. Aristoteles’e göre iş, angarya ve zorunluluktur. Sadece boş zamanlarımızda zihinsel ve ahlaki yeteneklerimizi geliştirebilir ve daha iyi insanlar olabiliriz. (…)

Ancak bugün, çalışmayı ve dinlenmeyi zıt kavramlar olarak düşünmek olağan hale geldi. İş aktif ve değerlidir; değerimizi kanıtladığımız ve bir miras yarattığımız yerdir. Risk sermayedarı Ben Horowitz’in 2019 tarihli What You Do Is Who You Are (Ne Yaparsan Osundur) gibi popüler kitapları, olmanın ve yapmanın eş anlamlı olduğunu ima eder. Meşguliyet bir onur nişanıdır, hatta ahlaki üstünlüğün bir işaretidir. Dinlenmek ise aksine, genellikle pasif ve anlamsız olarak değerlendirilir. Gerçekten de birçok insanın dinlenmeyi kendi başına bir şey olarak düşünmediğini fark ettim. Dinlenmek, işin yokluğuyla tanımlanan negatif bir alandır.

Dinlenmenin önemi

İyi bir yaşam ve üretken bir kariyer için dinlenmek de çalışmak kadar önemlidir. Fazla çalışma, kişiler ve kuruluşlar için kötüdür. Yeterli dinlenmeden geçen uzun bir süre, insanları yorar ve şirket üretkenliğini baltalar. Tarihin en başarılı bilim insanlarının, yazarlarının ve hatta generallerinin yaşamlarına derinlemesine bir bakış, onların günümüzün sanayileşmiş Batı toplumlarındaki pek çok insandan çok daha az saat çalıştıklarını ve yoğun çalışma dönemleri ile dinlenme sürelerini dengeleyen günlük rutinler oluşturduklarını ortaya koyuyor.

Viktorya dönemi yazarı John Lubbock, 1895 tarihli The Use of Life (Hayatın Kullanımı) isimli kitabında şunları söylüyor: ‘Dinlenmek aylaklık değildir ve bazen bir yaz gününde ağaçların altında çimenlerin üzerine uzanıp suyun şırıltısını dinlemek ya da mavi gökyüzünde uçuşan bulutları izlemek kesinlikle zaman kaybı değildir.’

Lubbock bunu tecrübelerine dayanarak söylüyor. Kendisi finans dünyasında bir yenilikçi, tanınmış bir arkeolog ve resmî tatiller için kampanya yürüten siyasi bir reformcuydu. Buna rağmen ailesinin malikanesinde kriket oynayarak, arkadaşlarıyla eğlenerek ve yan komşusu Charles Darwin ile doğa tarihi hakkında konuşarak zaman geçirmeye vakit ayırıyordu.

Nörobilim ve psikoloji alanındaki son çalışmalar, bu yaklaşımı destekliyor ve dinlenmenin kendimizi şarj ederek yaratıcılığımızı artırmamıza olanak tanıdığını gösteriyor. Yeni içgörüler geliştirme yönünde zihinsel alan yaratıyor ve hatta daha uzun, sürdürülebilir yaratıcı hayatlara sahip olmamıza yardımcı oluyor. Araştırmalar, iyi dinlenmenin tembellik olmadığını gösteriyor. Nitekim dinlenmenin en onarıcı biçimleri pasif değil aktiftir. Dinlenme bir beceridir: Pratik yaparak, daha iyi dinlenmeyi ve ondan daha fazlasını elde etmeyi öğrenebilirsiniz.”

Yazar, bu yüzden çalışmayı ve dinlenmeyi karşıt değil, ortak olarak görmemiz gerektiğine inanıyor: “Biri diğerini destekler ve haklı çıkarır. Her biri, her insanın ihtiyaç duyduklarını sunar. Hem çalışmakta hem de dinlenmekte ustalaşmadıkça tam anlamıyla gelişemezsiniz.

Dinlenmek nefes almak veya koşmak gibidir. Bir yandan tamamen doğaldır; diğer taraftan daha iyisini yapmayı öğrenebilirsiniz. (…) Yüzücüler ve Budist rahiplerin enerjilerini korumak veya zihinlerini sakinleştirmek için nefeslerini kullanması gibi meşgul insanların da zihinsel ve fiziksel pillerini yeniden şarj etmelerine ve yaratıcı bir içgörü patlaması yaşamalarına yardımcı olacak şekilde nasıl dinleneceklerini öğrenmeleri gerekir. Bu, yeni günlük uygulamalar geliştirmeyi ve dinlenme hakkında farklı düşünmeyi gerektiriyor.

Dinlenmeyi ciddiye alın

İlk olarak, dinlenmeyi ciddiye almalı ve ona daha yüksek bir öncelik vermelisiniz. Dünya, dinlenme süresi konusunda cömert değildir. Her zaman yapılacak daha fazla veya daha iyi yapılabilecek şeyler vardır. Bu yüzden dinlenmenin faydalarını görmek için onu beslemeniz ve korumanız gerekir. Günlük programlarınızda ve daha geniş anlamda yaşamınızda buna zaman ayırmalısınız.

Takviminize bir göz atın; sadece toplantılar, son teslim tarihleri ve ev içi sorumluluklarla mı dolu? Öyleyse, programınızın hangi noktasında kaliteli dinlenmeye zaman ayırabileceğinizi düşünün. Görünür bir boşluk yoksa, gerekli alanı oluşturmak için nelerden vazgeçmeye isteklisiniz ve vazgeçebilirsiniz, bunları düşünün. (…)

Net sınırlar oluşturun

İş-özel yaşam sınırları iyi olan, hafta sonları izin alan ve düzenli olarak tatile çıkan yüksek stresli işlerde çalışan kişilerin, bunları yapmayanlara kıyasla daha az tükenmişlik durumu yaşamaları mümkündür. Bu sürenin yapılandırılmamış ve plansız olması sorun değildir; tek kötü tatil, gidemediğiniz tatildir.”

Yazar aynı anda hem dinlenmekten hem de çalışmaktan kaçınmak gerektiği ancak ofisimizi cebinizde taşımanızın bunu zorlaştırdığını vurguluyor: “Oyun alanında bir e-posta yazmanın, anlaşmayı güvence altına almaktan ziyade zayıf ve ihmalkâr bir mesaj olarak görünmesi daha olasıdır. İş ve dinlenme arasındaki net sınırlar, her ikisini de daha etkili kılar. Bu nedenle gecelerinizin, hafta sonlarınızın ve tatillerinizin kontrolünü yeniden ele geçirmeyi hedefleyin.

Akşamları ve hafta sonları iş telefonu ve e-posta kontrollerini azaltarak ve gün içinde iş dışı dikkat dağıtıcılara direnerek başlayın. İster eşinizle günlük yürüyüşler ister arkadaşlarınızla aylık geziler olsun, başkalarıyla düzenli olarak dinlendirici faaliyetler planlamaya çalışın. Bunu yapmak, planlara bağlı kalma ve dinlenmeye odaklanma şansınızı artıracaktır.

Dinlenmeyi bir beceri olarak görün

Özellikle meşgul ve hırslı bir insansanız, dinlenmenin faydalarının kendini göstermesine şans tanımalısınız. Acele etmeyin. Dinlenmenin pratikle gelişen bir beceri olduğunu unutmayın. Nasıl yeni bir işe başlamak veya bir yere yerleşmek ya da tatil havasına girmek birkaç gün alıyorsa, zihniniz de dinlenmenin gücünden yararlanmaya başlamak için zamana ihtiyaç duyacaktır. (…) Sabırlı olmanıza rağmen dinlenme yaklaşımınız gerçekten fayda sağlamıyor gibiyse tıpkı bir diyet veya egzersiz düzeninde olduğu gibi, dinlenme stratejinizi değiştirmenin ve iyileştirmenin yollarını arayabilirsiniz. (…)

Çalışma ve dinlenme süreleri içeren günlük bir program oluşturun

Hepimiz mesleğimize, işimizin gerekliliklerine ve içe dönük veya dışa dönük, sabah insanı veya gece kuşu olmamıza bağlı olarak farklı şekillerde çalışıyoruz. Ancak şu iki adımı takip etmenin herkes için daha iyi olduğunu gördüm:

İlk olarak, çalışmanızı 90-120 dakikalık kesintisiz, son derece odaklanmış bloklar ve ardından 20-30 dakikalık molalar olarak planlayın. Kendimizi daha uzun süre çalışabileceğimize ikna etmeye çalışmamıza rağmen, çoğu insanın zihni bundan daha uzun süre odaklanmakta güçlük çeker (daha fazla yoruldukça üretkenliğinizi doğru bir şekilde değerlendirme kabiliyetinizin azaldığını unutmayın).

İkinci olarak, bu çalışma dönemlerini, en önemli görevlerinizi en yüksek enerji ve odaklanma dönemlerinize denk gelecek şekilde planlayın. Çoğu insan için bu, sabah ilk iş olarak en önemli, ilgi çekici işi yapmak ve toplantıları ve e-postaları öğleden sonraya bırakmak anlamına gelir. Ancak enerjiniz en çok öğleden sonra yüksekse programınızı buna göre planlayabilirsiniz. (…)

Derin oyunlar oynayın

Birinci sınıf iş yapmak, ciddi hobiler veya ‘derin oyunlarla’ işten büyük kaçışları gerektirir. Winston Churchill, meşgul insanlar için şunu önermiştir: ‘Sadece ana ve olağan ilgi alanı üzerindeki ışıkları kapatmak yeterli değildir; yeni bir ilgi alanı aydınlatılmalıdır.’ Meşgul olmaya alışkınsanız ve yavaşlama fikrinden nefret ediyorsanız, en onarıcı dinlenmelerin sadece pasif değil, aktif olduğunu bilmek sizi rahatlatabilir. Dinlenmek, durmak değildir. Churchill şöyle devam ediyor: ‘… “Yatacağım ve hiçbir şey düşünmeyeceğim” demenin bir faydası yok. Yalnızca yeni hücreler faaliyete geçtiğinde, yeni yıldızlar yükselişin efendileri olduğunda rahatlama, dinlenme ve ferahlık sağlanır.’

Neyi seçeceğiniz size kalmış, ancak şaşırtıcı sayıda Nobel ödüllü insan, CEO, girişimci ve generalin zaman alan, fiziksel veya zihinsel olarak zorlayıcı, hatta yelken veya dağ tırmanışı gibi tehlikeli hobileri var. (…) Ne seçerseniz seçin, zihinsel olarak sizi içine çekmeli, size en iyi çalışmanızla aynı psikolojik ödülleri sağlamalı, ancak çok farklı bir bağlamda ve işle ilgili sorunlardan uzak olmalıdır. Churchill için resim derin bir oyundu; bir mola, yeni zorluklar ve ödüllerin kaynağı olan bir dinlenme etkinliğiydi. Resim ona kamusal hayatın en iyi yanlarını hatırlatmıştı: İkisi de kararlı eylem, net bir vizyon ve beceri gerektiriyordu. Ancak resim, Churchill’i ortaya çıkardı, sözlü olmaktan ziyade görseldi ve etrafta onun renk seçimini eleştirecek İşçi Partisi yoktu.

Uykuyu ve kestirmeyi ihmal etmeyin

İsveçli psikolog Anders Ericsson’ın, 1993 yılında Berlin konservatuarındaki kemancılarla ilgili çalışmasında, tüm öğrenciler uykunun performans gelişimleriyle son derece ilgili olduğunu belirtmişlerdi. ‘En iyi grup’ (süperstar olmayı bekleyenler) ve ‘daha iyi’ öğrenciler (çok iyi ama süperstar olmayanlar) sadece ‘iyi’ olan üçüncü gruba göre öğleden sonraları daha fazla kestiriyordu. İlk iki grup daha sıkı çalışmış ve toparlanmanın bir yolu olarak daha sık kestirmişti. Günlerini daha dikkatli planlamışlar ve öğleden sonralarını kestirmeye ayırmışlardı.

20 dakikalık bir kestirme, bir fincan sert kahveyle karşılaştırılabilir bir enerji artışı sağlar ve yeni bilgileri daha iyi akılda tutmanıza yardımcı olur. İş yerinde kestiremeseniz bile, düzenli bir yatma saati belirleyerek ve yatmadan önce zihninizi ve sinirlerinizi yatıştıran bir ritüel yaparak evde uykunuzu iyileştirmek işe yarayacaktır. Uzun süreli araştırmalar, iyi uykunun daha iyi fiziksel sağlık, daha fazla duygusal istikrar, daha düşük demans seviyeleri ve daha sağlıklı yaşlanma açısından yaşam boyu faydalar sağladığını gösteriyor.

Başkalarını sizinle dinlenmeye teşvik edin

Burada sayılan tavsiyelere uymaya başladığınızda, kendinizi aşırı çalışmanın bir erdem olduğuna inanmanızı isteyen patronlara ve sadakatinizi talep eden açgözlü mesleklere direnirken ve dikkatinizi gasp etmeyi amaçlayan dikkat dağıtıcılardan kaçınırken bulacaksınız. Dünya bize şunu söylüyor: ‘Çalışmak önemlidir’. Cevap veriyoruz: ‘Dinlenmek de önemlidir.’

(…) Dört günlük bir çalışma haftasına geçen şirketlerin gösterdiği ve 2020 tarihli son kitabım Shorter’da (Daha Kısa) açıkladığım gibi dinlenme sorununu kolektif olarak ne kadar iyi çözebilirsek, hepimiz o kadar iyi olacağız. Bu, ailenizle yeni dinlendirici alışkanlıklar, arkadaşlarla yeni ritüeller ve meslektaşlarla yeni günlük programlar oluşturmak anlamına geliyor. Örneğin, toplantıları yalnızca öğleden sonra yapmak ve sabahları insanların en önemli görevlerinde çalışmaları için boş bırakmak herkes için faydalı olabilir.

Değişimin tepeden gelmesi gerekiyor ve kurum liderlerini herkes için daha kısa bir çalışma haftası benimsemeye teşvik ediyorum. (…) Bu değişikliği yapan şirketlerde daha kısa çalışma haftası, herkesin katkıda bulunduğu ve herkesin faydalandığı bir grup projesi haline geliyor. Bir kişinin dinlenmesi diğerinin pahasına olmuyor; herkes birlikte dinlenmek için daha fazla alan yaratıyor.”

Bu yazı ilk kez 9 Aralık 2021’de yayımlanmıştır.

 

Alex Soojung-Kim Pang’ın Psyche internet sitesinde yayımlanan “How to rest well” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://psyche.co/guides/how-to-rest-well-and-enjoy-a-more-creative-sustainable-life

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Gerçek anlamda dinlenmek: Peki ama nasıl?

Çalışmaya ara vermek tembellik değildir. Aksine, dinlenmek daha yaratıcı, sürdürülebilir bir hayatın tadını çıkarmanızı sağlayacak bir beceridir. Gelişmek için hem çalışmakta hem de dinlenmekte ustalaşmak gerekiyor.

Günümüzün yoğun temposunda, hele ki salgın nedeniyle evden çalışmanın oldukça arttığı günlerde iş-özel yaşam dengesinin giderek ilki lehine bozulması, en büyük ihtiyacımızı bir kez daha hatırlatıyor: Dinlenmek. Ancak gerek patronlar gerekse daha fazlasını yapması gerektiğini düşünen çalışanlar, mola vermeyi tembellik olarak görebiliyor. Oysa daha iyi yaşamak ve çalışmak, dinlenmeden mümkün değil. Silikon Vadisi merkezli bir danışmanlık firmasında büyük şirketler için haftalık 4 günlük çalışma programı oluşturan Alex Soojung-Kim Pang, Psyche’de yayımlanan yazısında, dinlenmenin boş durmak anlamına gelmediğini, hayat kalitesini ve verimliliği artırdığını belirterek bunun nasıl yapılabileceğine dair bir yol haritası sunuyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Günümüzün yoğun, her zaman açık dünyasında kapalı kalma süresi hafife alınıyor. Ancak insanlık tarihinin çoğunda dinlenme, yani çalışırken kullandığımız zihinsel ve fiziksel pilleri yeniden şarj edebileceğimiz zaman, bir hediye olarak değerlendirilmiştir. Aristoteles’e göre iş, angarya ve zorunluluktur. Sadece boş zamanlarımızda zihinsel ve ahlaki yeteneklerimizi geliştirebilir ve daha iyi insanlar olabiliriz. (…)

Ancak bugün, çalışmayı ve dinlenmeyi zıt kavramlar olarak düşünmek olağan hale geldi. İş aktif ve değerlidir; değerimizi kanıtladığımız ve bir miras yarattığımız yerdir. Risk sermayedarı Ben Horowitz’in 2019 tarihli What You Do Is Who You Are (Ne Yaparsan Osundur) gibi popüler kitapları, olmanın ve yapmanın eş anlamlı olduğunu ima eder. Meşguliyet bir onur nişanıdır, hatta ahlaki üstünlüğün bir işaretidir. Dinlenmek ise aksine, genellikle pasif ve anlamsız olarak değerlendirilir. Gerçekten de birçok insanın dinlenmeyi kendi başına bir şey olarak düşünmediğini fark ettim. Dinlenmek, işin yokluğuyla tanımlanan negatif bir alandır.

Dinlenmenin önemi

İyi bir yaşam ve üretken bir kariyer için dinlenmek de çalışmak kadar önemlidir. Fazla çalışma, kişiler ve kuruluşlar için kötüdür. Yeterli dinlenmeden geçen uzun bir süre, insanları yorar ve şirket üretkenliğini baltalar. Tarihin en başarılı bilim insanlarının, yazarlarının ve hatta generallerinin yaşamlarına derinlemesine bir bakış, onların günümüzün sanayileşmiş Batı toplumlarındaki pek çok insandan çok daha az saat çalıştıklarını ve yoğun çalışma dönemleri ile dinlenme sürelerini dengeleyen günlük rutinler oluşturduklarını ortaya koyuyor.

Viktorya dönemi yazarı John Lubbock, 1895 tarihli The Use of Life (Hayatın Kullanımı) isimli kitabında şunları söylüyor: ‘Dinlenmek aylaklık değildir ve bazen bir yaz gününde ağaçların altında çimenlerin üzerine uzanıp suyun şırıltısını dinlemek ya da mavi gökyüzünde uçuşan bulutları izlemek kesinlikle zaman kaybı değildir.’

Lubbock bunu tecrübelerine dayanarak söylüyor. Kendisi finans dünyasında bir yenilikçi, tanınmış bir arkeolog ve resmî tatiller için kampanya yürüten siyasi bir reformcuydu. Buna rağmen ailesinin malikanesinde kriket oynayarak, arkadaşlarıyla eğlenerek ve yan komşusu Charles Darwin ile doğa tarihi hakkında konuşarak zaman geçirmeye vakit ayırıyordu.

Nörobilim ve psikoloji alanındaki son çalışmalar, bu yaklaşımı destekliyor ve dinlenmenin kendimizi şarj ederek yaratıcılığımızı artırmamıza olanak tanıdığını gösteriyor. Yeni içgörüler geliştirme yönünde zihinsel alan yaratıyor ve hatta daha uzun, sürdürülebilir yaratıcı hayatlara sahip olmamıza yardımcı oluyor. Araştırmalar, iyi dinlenmenin tembellik olmadığını gösteriyor. Nitekim dinlenmenin en onarıcı biçimleri pasif değil aktiftir. Dinlenme bir beceridir: Pratik yaparak, daha iyi dinlenmeyi ve ondan daha fazlasını elde etmeyi öğrenebilirsiniz.”

Yazar, bu yüzden çalışmayı ve dinlenmeyi karşıt değil, ortak olarak görmemiz gerektiğine inanıyor: “Biri diğerini destekler ve haklı çıkarır. Her biri, her insanın ihtiyaç duyduklarını sunar. Hem çalışmakta hem de dinlenmekte ustalaşmadıkça tam anlamıyla gelişemezsiniz.

Dinlenmek nefes almak veya koşmak gibidir. Bir yandan tamamen doğaldır; diğer taraftan daha iyisini yapmayı öğrenebilirsiniz. (…) Yüzücüler ve Budist rahiplerin enerjilerini korumak veya zihinlerini sakinleştirmek için nefeslerini kullanması gibi meşgul insanların da zihinsel ve fiziksel pillerini yeniden şarj etmelerine ve yaratıcı bir içgörü patlaması yaşamalarına yardımcı olacak şekilde nasıl dinleneceklerini öğrenmeleri gerekir. Bu, yeni günlük uygulamalar geliştirmeyi ve dinlenme hakkında farklı düşünmeyi gerektiriyor.

Dinlenmeyi ciddiye alın

İlk olarak, dinlenmeyi ciddiye almalı ve ona daha yüksek bir öncelik vermelisiniz. Dünya, dinlenme süresi konusunda cömert değildir. Her zaman yapılacak daha fazla veya daha iyi yapılabilecek şeyler vardır. Bu yüzden dinlenmenin faydalarını görmek için onu beslemeniz ve korumanız gerekir. Günlük programlarınızda ve daha geniş anlamda yaşamınızda buna zaman ayırmalısınız.

Takviminize bir göz atın; sadece toplantılar, son teslim tarihleri ve ev içi sorumluluklarla mı dolu? Öyleyse, programınızın hangi noktasında kaliteli dinlenmeye zaman ayırabileceğinizi düşünün. Görünür bir boşluk yoksa, gerekli alanı oluşturmak için nelerden vazgeçmeye isteklisiniz ve vazgeçebilirsiniz, bunları düşünün. (…)

Net sınırlar oluşturun

İş-özel yaşam sınırları iyi olan, hafta sonları izin alan ve düzenli olarak tatile çıkan yüksek stresli işlerde çalışan kişilerin, bunları yapmayanlara kıyasla daha az tükenmişlik durumu yaşamaları mümkündür. Bu sürenin yapılandırılmamış ve plansız olması sorun değildir; tek kötü tatil, gidemediğiniz tatildir.”

Yazar aynı anda hem dinlenmekten hem de çalışmaktan kaçınmak gerektiği ancak ofisimizi cebinizde taşımanızın bunu zorlaştırdığını vurguluyor: “Oyun alanında bir e-posta yazmanın, anlaşmayı güvence altına almaktan ziyade zayıf ve ihmalkâr bir mesaj olarak görünmesi daha olasıdır. İş ve dinlenme arasındaki net sınırlar, her ikisini de daha etkili kılar. Bu nedenle gecelerinizin, hafta sonlarınızın ve tatillerinizin kontrolünü yeniden ele geçirmeyi hedefleyin.

Akşamları ve hafta sonları iş telefonu ve e-posta kontrollerini azaltarak ve gün içinde iş dışı dikkat dağıtıcılara direnerek başlayın. İster eşinizle günlük yürüyüşler ister arkadaşlarınızla aylık geziler olsun, başkalarıyla düzenli olarak dinlendirici faaliyetler planlamaya çalışın. Bunu yapmak, planlara bağlı kalma ve dinlenmeye odaklanma şansınızı artıracaktır.

Dinlenmeyi bir beceri olarak görün

Özellikle meşgul ve hırslı bir insansanız, dinlenmenin faydalarının kendini göstermesine şans tanımalısınız. Acele etmeyin. Dinlenmenin pratikle gelişen bir beceri olduğunu unutmayın. Nasıl yeni bir işe başlamak veya bir yere yerleşmek ya da tatil havasına girmek birkaç gün alıyorsa, zihniniz de dinlenmenin gücünden yararlanmaya başlamak için zamana ihtiyaç duyacaktır. (…) Sabırlı olmanıza rağmen dinlenme yaklaşımınız gerçekten fayda sağlamıyor gibiyse tıpkı bir diyet veya egzersiz düzeninde olduğu gibi, dinlenme stratejinizi değiştirmenin ve iyileştirmenin yollarını arayabilirsiniz. (…)

Çalışma ve dinlenme süreleri içeren günlük bir program oluşturun

Hepimiz mesleğimize, işimizin gerekliliklerine ve içe dönük veya dışa dönük, sabah insanı veya gece kuşu olmamıza bağlı olarak farklı şekillerde çalışıyoruz. Ancak şu iki adımı takip etmenin herkes için daha iyi olduğunu gördüm:

İlk olarak, çalışmanızı 90-120 dakikalık kesintisiz, son derece odaklanmış bloklar ve ardından 20-30 dakikalık molalar olarak planlayın. Kendimizi daha uzun süre çalışabileceğimize ikna etmeye çalışmamıza rağmen, çoğu insanın zihni bundan daha uzun süre odaklanmakta güçlük çeker (daha fazla yoruldukça üretkenliğinizi doğru bir şekilde değerlendirme kabiliyetinizin azaldığını unutmayın).

İkinci olarak, bu çalışma dönemlerini, en önemli görevlerinizi en yüksek enerji ve odaklanma dönemlerinize denk gelecek şekilde planlayın. Çoğu insan için bu, sabah ilk iş olarak en önemli, ilgi çekici işi yapmak ve toplantıları ve e-postaları öğleden sonraya bırakmak anlamına gelir. Ancak enerjiniz en çok öğleden sonra yüksekse programınızı buna göre planlayabilirsiniz. (…)

Derin oyunlar oynayın

Birinci sınıf iş yapmak, ciddi hobiler veya ‘derin oyunlarla’ işten büyük kaçışları gerektirir. Winston Churchill, meşgul insanlar için şunu önermiştir: ‘Sadece ana ve olağan ilgi alanı üzerindeki ışıkları kapatmak yeterli değildir; yeni bir ilgi alanı aydınlatılmalıdır.’ Meşgul olmaya alışkınsanız ve yavaşlama fikrinden nefret ediyorsanız, en onarıcı dinlenmelerin sadece pasif değil, aktif olduğunu bilmek sizi rahatlatabilir. Dinlenmek, durmak değildir. Churchill şöyle devam ediyor: ‘… “Yatacağım ve hiçbir şey düşünmeyeceğim” demenin bir faydası yok. Yalnızca yeni hücreler faaliyete geçtiğinde, yeni yıldızlar yükselişin efendileri olduğunda rahatlama, dinlenme ve ferahlık sağlanır.’

Neyi seçeceğiniz size kalmış, ancak şaşırtıcı sayıda Nobel ödüllü insan, CEO, girişimci ve generalin zaman alan, fiziksel veya zihinsel olarak zorlayıcı, hatta yelken veya dağ tırmanışı gibi tehlikeli hobileri var. (…) Ne seçerseniz seçin, zihinsel olarak sizi içine çekmeli, size en iyi çalışmanızla aynı psikolojik ödülleri sağlamalı, ancak çok farklı bir bağlamda ve işle ilgili sorunlardan uzak olmalıdır. Churchill için resim derin bir oyundu; bir mola, yeni zorluklar ve ödüllerin kaynağı olan bir dinlenme etkinliğiydi. Resim ona kamusal hayatın en iyi yanlarını hatırlatmıştı: İkisi de kararlı eylem, net bir vizyon ve beceri gerektiriyordu. Ancak resim, Churchill’i ortaya çıkardı, sözlü olmaktan ziyade görseldi ve etrafta onun renk seçimini eleştirecek İşçi Partisi yoktu.

Uykuyu ve kestirmeyi ihmal etmeyin

İsveçli psikolog Anders Ericsson’ın, 1993 yılında Berlin konservatuarındaki kemancılarla ilgili çalışmasında, tüm öğrenciler uykunun performans gelişimleriyle son derece ilgili olduğunu belirtmişlerdi. ‘En iyi grup’ (süperstar olmayı bekleyenler) ve ‘daha iyi’ öğrenciler (çok iyi ama süperstar olmayanlar) sadece ‘iyi’ olan üçüncü gruba göre öğleden sonraları daha fazla kestiriyordu. İlk iki grup daha sıkı çalışmış ve toparlanmanın bir yolu olarak daha sık kestirmişti. Günlerini daha dikkatli planlamışlar ve öğleden sonralarını kestirmeye ayırmışlardı.

20 dakikalık bir kestirme, bir fincan sert kahveyle karşılaştırılabilir bir enerji artışı sağlar ve yeni bilgileri daha iyi akılda tutmanıza yardımcı olur. İş yerinde kestiremeseniz bile, düzenli bir yatma saati belirleyerek ve yatmadan önce zihninizi ve sinirlerinizi yatıştıran bir ritüel yaparak evde uykunuzu iyileştirmek işe yarayacaktır. Uzun süreli araştırmalar, iyi uykunun daha iyi fiziksel sağlık, daha fazla duygusal istikrar, daha düşük demans seviyeleri ve daha sağlıklı yaşlanma açısından yaşam boyu faydalar sağladığını gösteriyor.

Başkalarını sizinle dinlenmeye teşvik edin

Burada sayılan tavsiyelere uymaya başladığınızda, kendinizi aşırı çalışmanın bir erdem olduğuna inanmanızı isteyen patronlara ve sadakatinizi talep eden açgözlü mesleklere direnirken ve dikkatinizi gasp etmeyi amaçlayan dikkat dağıtıcılardan kaçınırken bulacaksınız. Dünya bize şunu söylüyor: ‘Çalışmak önemlidir’. Cevap veriyoruz: ‘Dinlenmek de önemlidir.’

(…) Dört günlük bir çalışma haftasına geçen şirketlerin gösterdiği ve 2020 tarihli son kitabım Shorter’da (Daha Kısa) açıkladığım gibi dinlenme sorununu kolektif olarak ne kadar iyi çözebilirsek, hepimiz o kadar iyi olacağız. Bu, ailenizle yeni dinlendirici alışkanlıklar, arkadaşlarla yeni ritüeller ve meslektaşlarla yeni günlük programlar oluşturmak anlamına geliyor. Örneğin, toplantıları yalnızca öğleden sonra yapmak ve sabahları insanların en önemli görevlerinde çalışmaları için boş bırakmak herkes için faydalı olabilir.

Değişimin tepeden gelmesi gerekiyor ve kurum liderlerini herkes için daha kısa bir çalışma haftası benimsemeye teşvik ediyorum. (…) Bu değişikliği yapan şirketlerde daha kısa çalışma haftası, herkesin katkıda bulunduğu ve herkesin faydalandığı bir grup projesi haline geliyor. Bir kişinin dinlenmesi diğerinin pahasına olmuyor; herkes birlikte dinlenmek için daha fazla alan yaratıyor.”

Bu yazı ilk kez 9 Aralık 2021’de yayımlanmıştır.

 

Alex Soojung-Kim Pang’ın Psyche internet sitesinde yayımlanan “How to rest well” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://psyche.co/guides/how-to-rest-well-and-enjoy-a-more-creative-sustainable-life

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x