Twitter’ın alternatifi Mastodon hakkında bilmeniz gereken her şey

Twitter’daki değişikliklerden ve Elon Musk’ın satın almasından rahatsız olanlar, kitleler halinde Mastodon’a göç ediyor. Bu göç kalıcı mı? Uygulamayı kullanmak kolay mı? Nefret söylemi ya da dezenformasyon mümkün mü? Mastodon’un avantajları ve dezavantajları neler?

Sosyal medya dünyasında son haftalarda Mastodon fırtınası esiyor. 2016’da kurulan Almanya merkezli, bu kıyıda köşede kalmış sosyal medya uygulaması, ABD ara seçimleri öncesi kararsız seçmenlerden Cumhuriyetçiler için oy kullanmasını isteyen Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasının kullanıcılar üzerinde yarattığı rahatsızlıktan en çok yararlanan şirket oldu. “Twitter göçü” etkisiyle uygulamayı kullananların sayısı 7 Kasım itibariyle 1 milyonu aştı. Dijital dünyanın spot ışıkları Mastodon’a dönerken, uygulama hakkında yazıların sayısı hızla arttı. Bunlar arasında Mastodon’un ayrıntılı bir analizini yapan Firstpost.com ön plana çıkıyor. Analizden bazı bölümler aktarıyoruz:

“Twitter artık bir Elon Musk platformu. Milyarder işadamı şimdi mavi kuş üzerinde çok sayıda değişiklik getiriyor. Çalışanların yarısını kovmak ve bir “Twitter Şikâyet Hattı” açmak dâhil olmak üzere bu değişiklikler bazı kullanıcıları başka günlük paylaşımları için yeni bir platform arayışına yöneltti.

Burada Mastodon devreye giriyor. Hayır, soyu tükenmiş bir memeliden bahsetmiyoruz, altı yıldır var olan ve artık insanlar arasında popüler hale gelen bir sosyal medya platformundan söz ediyoruz. Musk’ın Twitter’ı devraldığı gün platform 70 bin yeni kullanıcı kazandı.

“Satılık olmadığını” gururla ilan eden platform, Twitter’a benziyor, ancak kullanımı ücretsiz ve reklamsız. İnsanlar pek de yeni olmayan bu platforma göç ettikçe, bu merkezi olmayan mikroblog sitesini ve insanların burayı neden yeni çevrimiçi evleri haline getirdiğini daha iyi anlıyoruz.

Mastodon nedir?

Mastodon, Twitter’a alternatif bir microblog platformu. Mastodon’un en önemli özelliği belli bir merkezden yönetilmemesi; bağımsız, kullanıcılar tarafından yönetilen sunuculardan oluşması. Kullanıcılar belli bir sunucuya bağlıdır, ama başkalarıyla özgürce etkileşime girebilirler.

Doğası gereği bir merkezi olmayan Mastodon, bir zamanlar Twitter’ın ateşli bir destekçisi olan, ancak sonradan platformdan hayal kırıklığına uğrayan Alman yazılım mühendisi Eugen Rochko tarafından geliştirildi. Rochko, start-up’lara finansman desteği sağlayan Patreon’un desteğiyle 2016’da faaliyete geçti.

Mastodon, kullanılan terimler ve ifadeler biraz farklı olmakla birlikte birçok yönden Twitter’a benziyor. Burada “Tweet” yerine “toot”lar var ve 500 karaktere kadar mesaj paylaşılabiliyor. Bu toot’ları favorilere alabiliyorsunuz ve “retweet” gibi takipçilerimize “boost” (fırlatma) yapabiliyorsunuz.

Diğer kullanıcılarla bir “toot” paylaştığınızda bu gönderiler her iki kullanıcıyı da takip eden takipçilerin zaman çizelgesinde de görünüyor. Yine Twitter’dan aşina olacağın gibi Toot’lara yer işareti koyabilir, onların Toot’larını gösteren kullanıcı listeleri oluşturabilirsiniz.

Bu arada, tüm zaman çizelgeleri kesinlikle kronolojiktir. Bu, gönderilerin gönderildikleri sırayla göründüğü anlamına geliyor. Twitter’ın algoritması kullanıcının görmek istediğini düşündüğü gönderileri ön plana çıkarak Twitter ile karşılaştırıldığında Mastodon’un bu hizmeti büyük lütuf.

Mastodon nasıl çalışıyor?

Birçok yönden Twitter’a benzese de Mastodon’un işleyişi farklı. İlk hesap açılışında platformda “örnekler” adı verilen bir sunucu ağı bulunuyor. Uygulamaya kaydolan kullanıcılardan, konu ve diller arasında arama yaparak karar verip hemen bir sunucu seçmeleri isteniyor. Teknoloji, müzik, oyun ve sanat gibi kategoriler var. Bazıları katılmaya açık, diğerleri ise kullanıcıların bekleme listesine alınmasını gerektiriyor.

Kullanıcılar, herhangi bir sunucudaki kullanıcıları takip edebilir ve onlarla etkileşim kurabilir. Bir sunucudan içerik görmemenin tek nedeni, sunucunun “özel” olarak ayarlanmış olmasıdır.

Burada ilginç olan, her sunucunun bağımsız bir kuruluş veya kişi tarafından işletiliyor olması: Sunucunun yaratıcısı kurallara karar veriyor ve içeriği yönetiyor.

Ayrıca, kullanıcılar istedikleri gibi diğer sunuculara katılabilir ve ayrılabilir. Mastodon’un resmi web sitesine göre Bu esneklik, sunucu sahiplerinin kullanıcılarının ihtiyaçlarına cevap vermelerini sağlar. “Kabul ettiğiniz kurallara sahip bir sunucuya katılabilir veya kendinizinkini barındırabilirsiniz.”

Dağıtık ağ ne işe yarıyor?

Twitter’ın aksine Mastodon tek bir kişiye veya firmaya ait olmadığı unutulmamalı. Mastodon çok sayıda sunucuyu birbirine bağlayan “dağıtık ağ”, bir merkezde toplanmayan bir kolektif ağ. Tüm sunucular farklı kişi veya kuruluşlara ait.

Dağıtık ağlar, satılıp satın alınamayacağı ve tek bir kişi veya firmanın kaprislerine bağlı kalmadığı için teknoloji dünyasında giderek yaygınlaşan bir yöntem. Time dergisine konuşan Rochko, bu seçimi şöyle açıkladı: “Arkadaşlarıma kısa mesajlarla kendimi çevrimiçi olarak ifade edebilmenin benim için çok önemli olduğunu, dünya için de önemli olduğunu ve belki de tek bir kişinin veya şirketin elinde olmaması gerektiğini düşünüyordum. Bu, Twitter’ın uyguladığı yukarıdan aşağıya kontrole duyulan güvensizlik duygusuyla ilgili.”

Mastodon’un zafiyetleri neler?

Uygulamanın henüz emekleme aşamasında olmasının ve mavi kuştan uzaklaşmanın yaratacağı kısa vadeli sorunların yanı sıra Mastodon’a has bazı başka sorunlar da var.

Mastodon ile ilgili en göze çarpan sorun, hesabınızın kaderinin sunucunuzu çalıştıran kişi veya kuruluşun kaprisine bırakmak zorunda olmanızdır. Bir Mastodon sunucu yöneticisi yaptığınız her şey üzerinde nihai kontrole sahiptir. Eğer o sunucuyu bırakmaya karar verirseniz hesabınızı kaybedersiniz.

Bir sunucu yöneticisi, isterse, bir hesaba özel araçlara burnunu sokabilir veya herhangi bir nedenle bir hesabı silebilir. Bu nedenle Rochko, yeni kullanıcıların sunucuya katılmadan önce sunucuyu kimin çalıştırdığına bakmaları gerektiğini söylüyor. Alman geliştirici, “Geçmişe sahip, güvenilir, uzun süre ortalıkta kalacak, ama aynı zamanda bir ılımlılık politikası olan bir kuruluş mu? Bunlara bakılmalı” diyor.

Rochko ayrıca, “‘İyi olanların’ nefret söylemine karşı kuralları var ve yedekleme gibi temel gereksinimleri sağlıyorlar, böylece yöneticilerden birine bir otobüs çarparsa sunucu kaybolmayacak.” Mastodon’un ana sayfasında bu kriterleri karşılayan incelenmiş sunucuların bir listesini içerdiğini de sözlerine ekliyor.

Mastodon’a mı göç etmeli?

Musk’ın Twitter’ı devralmasıyla birlikte birçok kullanıcı, teknoloji milyarderinin ‘ifade özgürlüğü’ olarak algıladıkları ve ılımlılık konusundaki görüşlerini dikkate alarak, platformun bir nefret çukuru haline geleceğinden korkuyor.

Pek çoğu şimdiden Twitter’dan Mastodon’a geçti. Hollywood aktörü ve komedyen Kathy Griffin, Kasım ayı başlarında katıldı ve şarkıcı Sara Bareilles, “Vay canına. Eğlenceli bir Twitter oldu. Ben yokum. Başka platformlarda görüşmek üzere.” diyerek son tweetini paylaştı.

Peki, Mastodon kullanmalı mısınız? Twitter’a kıyasla karmaşık görünse de, Mastodon’a kısa sürede alışıyorsunuz. Ayrıca Twitter’dan endişeliyseniz, Mastodon olmanız gereken yer olabilir.

The Verge’in dediği gibi, “Emekleme aşamasındaki büyüyen bir ağa katılmak için bu nadir yakalanabilecek bir şans. Yani, birçok çağdaşının kaderine boyun eğmeden ve siyaset, doğum günü güncellemeleri ve akılsız rantlarla dolup taşmadan önce yakalanabilecek bir şans.”

Bu yazı ilk kez 11 Kasım 2022’de yayımlanmıştır.

 

Firstpost.com sitesinde yayınlanan “Twitter kullanıcıları Mastodon’a geçiyor: Bu sosyal ağ nedir?” başlıklı yazıdan bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve ediyoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Metnin orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz. Twitter users are switching to Mastodon: What is this social network? (firstpost.com)

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Twitter’ın alternatifi Mastodon hakkında bilmeniz gereken her şey

Twitter’daki değişikliklerden ve Elon Musk’ın satın almasından rahatsız olanlar, kitleler halinde Mastodon’a göç ediyor. Bu göç kalıcı mı? Uygulamayı kullanmak kolay mı? Nefret söylemi ya da dezenformasyon mümkün mü? Mastodon’un avantajları ve dezavantajları neler?

Sosyal medya dünyasında son haftalarda Mastodon fırtınası esiyor. 2016’da kurulan Almanya merkezli, bu kıyıda köşede kalmış sosyal medya uygulaması, ABD ara seçimleri öncesi kararsız seçmenlerden Cumhuriyetçiler için oy kullanmasını isteyen Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasının kullanıcılar üzerinde yarattığı rahatsızlıktan en çok yararlanan şirket oldu. “Twitter göçü” etkisiyle uygulamayı kullananların sayısı 7 Kasım itibariyle 1 milyonu aştı. Dijital dünyanın spot ışıkları Mastodon’a dönerken, uygulama hakkında yazıların sayısı hızla arttı. Bunlar arasında Mastodon’un ayrıntılı bir analizini yapan Firstpost.com ön plana çıkıyor. Analizden bazı bölümler aktarıyoruz:

“Twitter artık bir Elon Musk platformu. Milyarder işadamı şimdi mavi kuş üzerinde çok sayıda değişiklik getiriyor. Çalışanların yarısını kovmak ve bir “Twitter Şikâyet Hattı” açmak dâhil olmak üzere bu değişiklikler bazı kullanıcıları başka günlük paylaşımları için yeni bir platform arayışına yöneltti.

Burada Mastodon devreye giriyor. Hayır, soyu tükenmiş bir memeliden bahsetmiyoruz, altı yıldır var olan ve artık insanlar arasında popüler hale gelen bir sosyal medya platformundan söz ediyoruz. Musk’ın Twitter’ı devraldığı gün platform 70 bin yeni kullanıcı kazandı.

“Satılık olmadığını” gururla ilan eden platform, Twitter’a benziyor, ancak kullanımı ücretsiz ve reklamsız. İnsanlar pek de yeni olmayan bu platforma göç ettikçe, bu merkezi olmayan mikroblog sitesini ve insanların burayı neden yeni çevrimiçi evleri haline getirdiğini daha iyi anlıyoruz.

Mastodon nedir?

Mastodon, Twitter’a alternatif bir microblog platformu. Mastodon’un en önemli özelliği belli bir merkezden yönetilmemesi; bağımsız, kullanıcılar tarafından yönetilen sunuculardan oluşması. Kullanıcılar belli bir sunucuya bağlıdır, ama başkalarıyla özgürce etkileşime girebilirler.

Doğası gereği bir merkezi olmayan Mastodon, bir zamanlar Twitter’ın ateşli bir destekçisi olan, ancak sonradan platformdan hayal kırıklığına uğrayan Alman yazılım mühendisi Eugen Rochko tarafından geliştirildi. Rochko, start-up’lara finansman desteği sağlayan Patreon’un desteğiyle 2016’da faaliyete geçti.

Mastodon, kullanılan terimler ve ifadeler biraz farklı olmakla birlikte birçok yönden Twitter’a benziyor. Burada “Tweet” yerine “toot”lar var ve 500 karaktere kadar mesaj paylaşılabiliyor. Bu toot’ları favorilere alabiliyorsunuz ve “retweet” gibi takipçilerimize “boost” (fırlatma) yapabiliyorsunuz.

Diğer kullanıcılarla bir “toot” paylaştığınızda bu gönderiler her iki kullanıcıyı da takip eden takipçilerin zaman çizelgesinde de görünüyor. Yine Twitter’dan aşina olacağın gibi Toot’lara yer işareti koyabilir, onların Toot’larını gösteren kullanıcı listeleri oluşturabilirsiniz.

Bu arada, tüm zaman çizelgeleri kesinlikle kronolojiktir. Bu, gönderilerin gönderildikleri sırayla göründüğü anlamına geliyor. Twitter’ın algoritması kullanıcının görmek istediğini düşündüğü gönderileri ön plana çıkarak Twitter ile karşılaştırıldığında Mastodon’un bu hizmeti büyük lütuf.

Mastodon nasıl çalışıyor?

Birçok yönden Twitter’a benzese de Mastodon’un işleyişi farklı. İlk hesap açılışında platformda “örnekler” adı verilen bir sunucu ağı bulunuyor. Uygulamaya kaydolan kullanıcılardan, konu ve diller arasında arama yaparak karar verip hemen bir sunucu seçmeleri isteniyor. Teknoloji, müzik, oyun ve sanat gibi kategoriler var. Bazıları katılmaya açık, diğerleri ise kullanıcıların bekleme listesine alınmasını gerektiriyor.

Kullanıcılar, herhangi bir sunucudaki kullanıcıları takip edebilir ve onlarla etkileşim kurabilir. Bir sunucudan içerik görmemenin tek nedeni, sunucunun “özel” olarak ayarlanmış olmasıdır.

Burada ilginç olan, her sunucunun bağımsız bir kuruluş veya kişi tarafından işletiliyor olması: Sunucunun yaratıcısı kurallara karar veriyor ve içeriği yönetiyor.

Ayrıca, kullanıcılar istedikleri gibi diğer sunuculara katılabilir ve ayrılabilir. Mastodon’un resmi web sitesine göre Bu esneklik, sunucu sahiplerinin kullanıcılarının ihtiyaçlarına cevap vermelerini sağlar. “Kabul ettiğiniz kurallara sahip bir sunucuya katılabilir veya kendinizinkini barındırabilirsiniz.”

Dağıtık ağ ne işe yarıyor?

Twitter’ın aksine Mastodon tek bir kişiye veya firmaya ait olmadığı unutulmamalı. Mastodon çok sayıda sunucuyu birbirine bağlayan “dağıtık ağ”, bir merkezde toplanmayan bir kolektif ağ. Tüm sunucular farklı kişi veya kuruluşlara ait.

Dağıtık ağlar, satılıp satın alınamayacağı ve tek bir kişi veya firmanın kaprislerine bağlı kalmadığı için teknoloji dünyasında giderek yaygınlaşan bir yöntem. Time dergisine konuşan Rochko, bu seçimi şöyle açıkladı: “Arkadaşlarıma kısa mesajlarla kendimi çevrimiçi olarak ifade edebilmenin benim için çok önemli olduğunu, dünya için de önemli olduğunu ve belki de tek bir kişinin veya şirketin elinde olmaması gerektiğini düşünüyordum. Bu, Twitter’ın uyguladığı yukarıdan aşağıya kontrole duyulan güvensizlik duygusuyla ilgili.”

Mastodon’un zafiyetleri neler?

Uygulamanın henüz emekleme aşamasında olmasının ve mavi kuştan uzaklaşmanın yaratacağı kısa vadeli sorunların yanı sıra Mastodon’a has bazı başka sorunlar da var.

Mastodon ile ilgili en göze çarpan sorun, hesabınızın kaderinin sunucunuzu çalıştıran kişi veya kuruluşun kaprisine bırakmak zorunda olmanızdır. Bir Mastodon sunucu yöneticisi yaptığınız her şey üzerinde nihai kontrole sahiptir. Eğer o sunucuyu bırakmaya karar verirseniz hesabınızı kaybedersiniz.

Bir sunucu yöneticisi, isterse, bir hesaba özel araçlara burnunu sokabilir veya herhangi bir nedenle bir hesabı silebilir. Bu nedenle Rochko, yeni kullanıcıların sunucuya katılmadan önce sunucuyu kimin çalıştırdığına bakmaları gerektiğini söylüyor. Alman geliştirici, “Geçmişe sahip, güvenilir, uzun süre ortalıkta kalacak, ama aynı zamanda bir ılımlılık politikası olan bir kuruluş mu? Bunlara bakılmalı” diyor.

Rochko ayrıca, “‘İyi olanların’ nefret söylemine karşı kuralları var ve yedekleme gibi temel gereksinimleri sağlıyorlar, böylece yöneticilerden birine bir otobüs çarparsa sunucu kaybolmayacak.” Mastodon’un ana sayfasında bu kriterleri karşılayan incelenmiş sunucuların bir listesini içerdiğini de sözlerine ekliyor.

Mastodon’a mı göç etmeli?

Musk’ın Twitter’ı devralmasıyla birlikte birçok kullanıcı, teknoloji milyarderinin ‘ifade özgürlüğü’ olarak algıladıkları ve ılımlılık konusundaki görüşlerini dikkate alarak, platformun bir nefret çukuru haline geleceğinden korkuyor.

Pek çoğu şimdiden Twitter’dan Mastodon’a geçti. Hollywood aktörü ve komedyen Kathy Griffin, Kasım ayı başlarında katıldı ve şarkıcı Sara Bareilles, “Vay canına. Eğlenceli bir Twitter oldu. Ben yokum. Başka platformlarda görüşmek üzere.” diyerek son tweetini paylaştı.

Peki, Mastodon kullanmalı mısınız? Twitter’a kıyasla karmaşık görünse de, Mastodon’a kısa sürede alışıyorsunuz. Ayrıca Twitter’dan endişeliyseniz, Mastodon olmanız gereken yer olabilir.

The Verge’in dediği gibi, “Emekleme aşamasındaki büyüyen bir ağa katılmak için bu nadir yakalanabilecek bir şans. Yani, birçok çağdaşının kaderine boyun eğmeden ve siyaset, doğum günü güncellemeleri ve akılsız rantlarla dolup taşmadan önce yakalanabilecek bir şans.”

Bu yazı ilk kez 11 Kasım 2022’de yayımlanmıştır.

 

Firstpost.com sitesinde yayınlanan “Twitter kullanıcıları Mastodon’a geçiyor: Bu sosyal ağ nedir?” başlıklı yazıdan bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve ediyoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Metnin orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz. Twitter users are switching to Mastodon: What is this social network? (firstpost.com)

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x