Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un neden buluştu?

Putin ve Kim Jong Un arasındaki zirve ne anlama geliyor? İki lider neden birbirine ihtiyaç duyuyor? Birbirlerinden beklentileri ne? Çin bu buluşmanın neresinde?

Ukrayna’yı işgalinden sonra uluslararası camiada giderek yalnızlaşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kuzey Kore lideri Kim Jong Un buluşuyor. Resmi gündemlerinde askeri, ekonomik ve jeopolitik işbirliği yer alıyor.

Şubat 2022’den beri Ukrayna’da başarısızlıklar ile karşı karşıya kalan Rusya, savaşı sürdürmeye devam etmek için Kuzey Kore’den mühimmat ve askeri teçhizat temin etmeyi planlıyor.

Kuzey Kore ise zorlu koronavirüs sürecinden sonra zor durumdaki ekonomik durumunu hafifletmenin ve yeni füze teknolojileri tedarik etmenin peşinde.

Peki iki lider arasındaki bu görüşme ne anlama geliyor? Batı dünyası tarafından kesin bir şekilde dışlanan ve uluslararası camiada giderek yalnızlaşan Rusya artık yönünü tamamen doğuya mı çeviriyor?

Foreign Policy dergisi için kaleme aldıkları bir yazıda, Robbie Gramer ve Amy Mackinnon Vladivostok’da düzenlenmesi planlanan muhtemel bir Putin – Kim Jong Un zirvesinin arka planını ele alıyor.

Yazıdan öne çıkan bazı bölümleri paylaşıyoruz:

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin en son 2019 yılında Kuzey Kore lideriyle görüştüğünde, kendisini ABD ile Kuzey Kore arasındaki bozulan nükleer müzakereler için potansiyel bir arabulucu olarak konumlandıran uluslararası bir devlet adamı imajı çiziyordu.

Putin, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile yaptığı görüşmeler hakkında Çin ve Trump yönetimini bilgilendirmeye hazırdı; bu da Washington ile Moskova arasındaki gergin ama yine de işlevsel bağların yanı sıra Rusya’nın diplomatik bir güç merkezi olduğuna ve Kuzey Kore’nin nükleer programını sona erdirme konusundaki potansiyel arabulucu rolüne işaret ediyordu.

Dört yıl sonra ise Putin elindeki tüm bu kartları kaybetti.

Rusya’nın ekonomisi can çekişiyor, Moskova dünya sahnesinde yalnızlaştırılmış durumda ve Putin, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında çıkarılan tutuklama emri nedeniyle yurtdışındaki önemli zirvelere katılamıyor.

Tüm bunların nedeni ise Rusya’nın Ukrayna’yı işgali.

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, 2019’da eski ABD Başkanı Donald Trump ile başarısızlıkla sonuçlanan zirvelerin ardından diplomatik bir can simidi arayışındaydı.

Şimdi ise Putin, Ukrayna’daki feci yenilgiyi savuşturmak ve Rusya’nın dış politikasını büyük ölçüde yeniden şekillendirmek için hem diplomatik hem de askeri cephelerde Kim Jong Un’dan medet umuyor.

Putin ve Kim Jong Un’un bu hafta içinde Rusya’nın Vladivostok şehrinde, Batı’nın en tehlikeli iki rakibi arasında merakla beklenen bir buluşmada ikinci kez bir araya gelmeleri bekleniyor.

Birbirlerine ihtiyaçları var

İki ülkenin birbirine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.

Kuzey Kore, koronavirüs salgını nedeniyle kendi kendine uyguladığı zorlu bir tecrit döneminden yeni çıktı ve nükleer ve füze programlarını genişletmek için yeni teknolojiler arıyor.

Rusya ise bulabildiği her türlü uluslararası desteği ve askeri tedarik hattını bir araya getirmeye çalışıyor.

Sıklıkla “münzevi krallık” olarak nitelendirilen Kuzey Kore, yıllarca süren ağır BM yaptırımlarına ve uluslararası yalnızlaştırmaya rağmen inatla nükleer silah programını sürdürdü.

Rusya yıllarca nükleer programı nedeniyle Kuzey Kore‘ye uygulanan uluslararası yaptırımları destekledi. Bu konu, Moskova ve Washington’un genel olarak hemfikir olduğu yegane konulardan biriydi.

Ancak bu işbirliği Rusya’nın geçen yıl Ukrayna’yı topyekûn işgal girişiminin ardından aniden sona erdi ve Batı ülkelerinde Rusya’nın Pyongyang’a yeni füze teknolojileri ve Batılı füze savunma sistemlerine karşı önlemler sağlayarak Kuzey Kore’nin genişleyen nükleer programına dolaylı yoldan yardım edebileceği korkusu giderek artıyor.

Nükleer Kuzey Kore

ABD’nin nükleer programını sonlandırmaya yönelik görüşmeleri yeniden başlatmak üzere Pyongyang’a yaptığı çağrılar, Pyongyang’ın teknik kabiliyetlerini ve balistik ve seyir füzeleri cephaneliğini istikrarlı bir şekilde arttırması ile birlikte tamamen karşılıksız kaldı.

Uzmanlar, Rusya’nın nükleer bir Kuzey Kore ihtimalinden her zaman rahatsızlık duyduğunu ancak Ukrayna’da yaşadığı başarısızlıkların ülkeyi önceliklerini yeniden düşünmeye zorladığını belirtiyor.

Rusya dış politikasında yönünü tamamen Batı’dan uzaklaştırmaya çalışıyor ki bu da Putin’in yirmi yıl önce iktidara geldiği ilk dönemdeki dış politika bakış açısından önemli bir sapma anlamına geliyor.

Çin, Küresel Güney olarak adlandırılan ülkeler ve hatta Kuzey Kore gibi Batı’nın dışlanmış rakipleriyle bağları güçlendirmek bu geniş stratejinin bir parçasını oluşturuyor.

Kremlin’in birkaç haftadan fazla sürmesini beklemediği Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ikinci yılını doldururken Putin’in Kuzey Kore’nin askeri stoklarına ihtiyacı var. Pyongyang, çoğu Rus silah sistemleriyle uyumlu Sovyet dönemi modellerine göre üretilmiş geniş bir mühimmat rezervine sahip. Kuzey Kore ayrıca daha fazla silah üretme kabiliyetine de sahip.

Beyaz Saray geçtiğimiz Kasım ayında Pyongyang’ın Rusya’ya gizlice top mermisi tedarik ettiği ve bu mermilerin Orta Doğu ve Afrika üzerinden Ukrayna’ya gönderildiği uyarısında bulunmuştu.

Rusya’ya Kuzey Kore’den mühimmat

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan 5 Eylül’deki basın brifinginde gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu görüşmeler aktif bir şekilde ilerliyor” demişti. Sullivan bu desteğin şu ana kadar çok sınırlı olduğunu, ancak Batı yaptırımlarının Rusya’nın savunma sanayisini zorlamaya devam etmesi nedeniyle bu durumun zamanla değişebileceğini belirtmişti.

“Zaman içinde, Ukrayna’daki savaş için Rusya’ya aktif olarak büyük miktarda mühimmat veya başka askeri malzeme tedarik ettiklerini gözlemlemedik, [ancak] bunun sonunda ne olacağını kestiremiyorum.”

Yüksek hata oranına sahip Kuzey Kore silahları için girişilen çabalar, Moskova’nın Ukrayna’da bir yenilginin önüne geçme konusundaki çaresizliğinin altını çiziyor.

İngiltere’nin eski Kuzey Kore Büyükelçisi John Everard, “Kuzey Kore mühimmatlarının kalite sorunu var ve bu size Rusların ne satın aldıklarını bilip bilmediklerini düşündürüyor,” diyor.

Kuzey Kore silahları çatışmanın her iki tarafı tarafından da kullanıldı ve bazıları Rus işgali altındaki topraklar geri alındıktan sonra Ukrayna’nın eline geçti. Ancak mühimmat sıkıntısı çeken Ukrayna ordusu Financial Times’a yaptığı açıklamada, Pyongyang’ın bir kısmı 1980’lerde ve 1990’larda üretilen silahlarının son derece güvenilmez olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarla ilgili uzmanlar panelinde koordinatör olarak da görev yapan Everard, iki ülke arasında yapılacak bir silah anlaşmasının devlet başkanı düzeyinde bir görüşmeyi gerektirmediğini, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Temmuz ayında Pyongyang’ı ziyaret ettiğini belirtti.

Zirve büyük olasılıkla içeriği itibariyle olduğu kadar verdiği mesajlar itibariyle de önemli olacak.

Putin uzun zamandır uluslararası sahnede büyük bir gücün lideri olarak ciddiye alınmak istiyor. Ülkesinin Ukrayna’yı işgali nedeniyle Batı merkezli kurumların dışında kalan Rus lider, ülkesinin nüfuzunu arttırmak için Rusya liderliğindeki Avrasya Ekonomik Birliği ve BRICS grubu gibi alternatif platformlar arayışına girdi. Dünyanın en dışlanmış ülkesinin çok konuşulan lideriyle yapılan bir görüşme tarihi bir zirve niteliği taşımıyor olabilir ama Putin’in gündemde kalmasını sağlıyor.

Kuzey Kore ise çeşitli diplomatik ve askeri öncelikler konusunda Rusya’dan yardım bekliyor. Adlarının açıklanmaması kaydıyla konuşan ABD’li ve Güney Koreli yetkililer ile toplantıyı takip eden uzmanlara göre, Kuzey Kore’nin Moskova’ya askeri destek sağlamayı kabul etmesi karşılığında Rusya’dan alabileceği üç farklı alanda yardımlar var.

Kuzey Kore’nin Rusya’dan alabileceği üç destek

Bunlardan ilki, ülkenin süregelen ekonomik ve gıda yetersizliği krizini derinleştiren koronavirüs salgını sırasında Kuzey Kore’nin yıllarca kendi kendine uyguladığı karantinanın ardından son derece ihtiyaç duyduğu gıda, sağlık ve ekonomik yardımlar.

İkincisi, tarihte iki ana destekçisi olan Rusya ve Çin’i birbirine düşüren Kuzey Kore’nin Putin’le görüşmesi Kim Jong Un’un bunu tekrar yapması için bir fırsat olabilir.

Uzmanlar, Çin’in Kuzey Kore’yi Asya’daki Batı yanlısı güçlere karşı kilit bir tampon devlet olarak görerek hala desteklediğini ancak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Kim Jong Un ile ilişkisinin bozulduğunu belirtiyor.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde Kore uzmanı olan Victor Cha, “Çin, Kuzey Kore konusunda oldukça kararsız, ancak sahip oldukları tek Kuzey Kore bu, bu yüzden ona takılıp kaldılar” diyor. Kuzey Kore’nin Rusya ile bağlarını derinleştirmesi, Çin’i Moskova’ya karşı nüfuzunu kaybetmemek için Pyongyang ile kendi ilişkilerini ve ekonomik bağlarını yeniden güçlendirmeye sevk edebilir.

Üçüncü ve Batılı yetkililer için en endişe verici ihtimal ise Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına yardımcı olmak üzere silah ve mühimmat karşılığında Kuzey Kore’ye ne gibi askeri yardımlarda bulunabileceği.

Batılı yetkililer ve analistler ayrıca Rusya’nın teknoloji transferi aracılığıyla Kuzey Kore’ye kıtalararası balistik füzeleri için katı yakıt veya füzeleri herhangi bir Batılı önleme sisteminden koruyabilecek karşı tedbirler sağlayarak Kuzey Kore’nin füze programlarına katkıda bulunabileceğinden endişe ediyorlar.

Biden yönetiminin üst düzey yetkilileri Rusya ve Kuzey Kore’nin askeri ilişkilerini derinleştirmelerinin vahim bir hata olacağı ve uluslararası topluma karşı bir bedel ödeyecekleri konusunda uyarıda bulundular ancak bu bedelin ne olacağı konusunda ayrıntılı bilgi vermediler.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Güneydoğu Asya gezisinin hemen ardından CBS News’e verdiği mülakatta “Bu Rusya açısından çaresizliğini gösteren bir hareket, ancak Kuzey Kore’nin bunu yapması … büyük bir hata olur” dedi.

Putin’in bu uyarıları dikkate alıp almayacağı belli değil. Cha, “[Putin’in] ABD’nin Asya’daki güvenlik vaziyetini zora sokacak bir şeyler yapabileceğini bilmekten memnuniyet duyduğunu düşünüyorum,” dedi. Putin, Kim Jong Un ile yaptığı zirve sayesinde “Avrupa dışında da bedel ödetebileceğini gösteriyor.”

Bu yazı ilk kez 12 Eylül 2023’te yayımlanmıştır.

 

Robbie Gramer ve Amy Mackinnon’ın The Foreign Affairs dergisinde yayınlanan “Weapons, Prestige, and Sticking It to the West: Why Putin and Kim Jong Un Are Meeting” başlıklı yazısından bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://foreignpolicy.com/2023/09/11/putin-kim-jong-un-russia-north-korea-leaders-to-meet/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un neden buluştu?

Putin ve Kim Jong Un arasındaki zirve ne anlama geliyor? İki lider neden birbirine ihtiyaç duyuyor? Birbirlerinden beklentileri ne? Çin bu buluşmanın neresinde?

Ukrayna’yı işgalinden sonra uluslararası camiada giderek yalnızlaşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kuzey Kore lideri Kim Jong Un buluşuyor. Resmi gündemlerinde askeri, ekonomik ve jeopolitik işbirliği yer alıyor.

Şubat 2022’den beri Ukrayna’da başarısızlıklar ile karşı karşıya kalan Rusya, savaşı sürdürmeye devam etmek için Kuzey Kore’den mühimmat ve askeri teçhizat temin etmeyi planlıyor.

Kuzey Kore ise zorlu koronavirüs sürecinden sonra zor durumdaki ekonomik durumunu hafifletmenin ve yeni füze teknolojileri tedarik etmenin peşinde.

Peki iki lider arasındaki bu görüşme ne anlama geliyor? Batı dünyası tarafından kesin bir şekilde dışlanan ve uluslararası camiada giderek yalnızlaşan Rusya artık yönünü tamamen doğuya mı çeviriyor?

Foreign Policy dergisi için kaleme aldıkları bir yazıda, Robbie Gramer ve Amy Mackinnon Vladivostok’da düzenlenmesi planlanan muhtemel bir Putin – Kim Jong Un zirvesinin arka planını ele alıyor.

Yazıdan öne çıkan bazı bölümleri paylaşıyoruz:

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin en son 2019 yılında Kuzey Kore lideriyle görüştüğünde, kendisini ABD ile Kuzey Kore arasındaki bozulan nükleer müzakereler için potansiyel bir arabulucu olarak konumlandıran uluslararası bir devlet adamı imajı çiziyordu.

Putin, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile yaptığı görüşmeler hakkında Çin ve Trump yönetimini bilgilendirmeye hazırdı; bu da Washington ile Moskova arasındaki gergin ama yine de işlevsel bağların yanı sıra Rusya’nın diplomatik bir güç merkezi olduğuna ve Kuzey Kore’nin nükleer programını sona erdirme konusundaki potansiyel arabulucu rolüne işaret ediyordu.

Dört yıl sonra ise Putin elindeki tüm bu kartları kaybetti.

Rusya’nın ekonomisi can çekişiyor, Moskova dünya sahnesinde yalnızlaştırılmış durumda ve Putin, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında çıkarılan tutuklama emri nedeniyle yurtdışındaki önemli zirvelere katılamıyor.

Tüm bunların nedeni ise Rusya’nın Ukrayna’yı işgali.

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, 2019’da eski ABD Başkanı Donald Trump ile başarısızlıkla sonuçlanan zirvelerin ardından diplomatik bir can simidi arayışındaydı.

Şimdi ise Putin, Ukrayna’daki feci yenilgiyi savuşturmak ve Rusya’nın dış politikasını büyük ölçüde yeniden şekillendirmek için hem diplomatik hem de askeri cephelerde Kim Jong Un’dan medet umuyor.

Putin ve Kim Jong Un’un bu hafta içinde Rusya’nın Vladivostok şehrinde, Batı’nın en tehlikeli iki rakibi arasında merakla beklenen bir buluşmada ikinci kez bir araya gelmeleri bekleniyor.

Birbirlerine ihtiyaçları var

İki ülkenin birbirine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.

Kuzey Kore, koronavirüs salgını nedeniyle kendi kendine uyguladığı zorlu bir tecrit döneminden yeni çıktı ve nükleer ve füze programlarını genişletmek için yeni teknolojiler arıyor.

Rusya ise bulabildiği her türlü uluslararası desteği ve askeri tedarik hattını bir araya getirmeye çalışıyor.

Sıklıkla “münzevi krallık” olarak nitelendirilen Kuzey Kore, yıllarca süren ağır BM yaptırımlarına ve uluslararası yalnızlaştırmaya rağmen inatla nükleer silah programını sürdürdü.

Rusya yıllarca nükleer programı nedeniyle Kuzey Kore‘ye uygulanan uluslararası yaptırımları destekledi. Bu konu, Moskova ve Washington’un genel olarak hemfikir olduğu yegane konulardan biriydi.

Ancak bu işbirliği Rusya’nın geçen yıl Ukrayna’yı topyekûn işgal girişiminin ardından aniden sona erdi ve Batı ülkelerinde Rusya’nın Pyongyang’a yeni füze teknolojileri ve Batılı füze savunma sistemlerine karşı önlemler sağlayarak Kuzey Kore’nin genişleyen nükleer programına dolaylı yoldan yardım edebileceği korkusu giderek artıyor.

Nükleer Kuzey Kore

ABD’nin nükleer programını sonlandırmaya yönelik görüşmeleri yeniden başlatmak üzere Pyongyang’a yaptığı çağrılar, Pyongyang’ın teknik kabiliyetlerini ve balistik ve seyir füzeleri cephaneliğini istikrarlı bir şekilde arttırması ile birlikte tamamen karşılıksız kaldı.

Uzmanlar, Rusya’nın nükleer bir Kuzey Kore ihtimalinden her zaman rahatsızlık duyduğunu ancak Ukrayna’da yaşadığı başarısızlıkların ülkeyi önceliklerini yeniden düşünmeye zorladığını belirtiyor.

Rusya dış politikasında yönünü tamamen Batı’dan uzaklaştırmaya çalışıyor ki bu da Putin’in yirmi yıl önce iktidara geldiği ilk dönemdeki dış politika bakış açısından önemli bir sapma anlamına geliyor.

Çin, Küresel Güney olarak adlandırılan ülkeler ve hatta Kuzey Kore gibi Batı’nın dışlanmış rakipleriyle bağları güçlendirmek bu geniş stratejinin bir parçasını oluşturuyor.

Kremlin’in birkaç haftadan fazla sürmesini beklemediği Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ikinci yılını doldururken Putin’in Kuzey Kore’nin askeri stoklarına ihtiyacı var. Pyongyang, çoğu Rus silah sistemleriyle uyumlu Sovyet dönemi modellerine göre üretilmiş geniş bir mühimmat rezervine sahip. Kuzey Kore ayrıca daha fazla silah üretme kabiliyetine de sahip.

Beyaz Saray geçtiğimiz Kasım ayında Pyongyang’ın Rusya’ya gizlice top mermisi tedarik ettiği ve bu mermilerin Orta Doğu ve Afrika üzerinden Ukrayna’ya gönderildiği uyarısında bulunmuştu.

Rusya’ya Kuzey Kore’den mühimmat

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan 5 Eylül’deki basın brifinginde gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu görüşmeler aktif bir şekilde ilerliyor” demişti. Sullivan bu desteğin şu ana kadar çok sınırlı olduğunu, ancak Batı yaptırımlarının Rusya’nın savunma sanayisini zorlamaya devam etmesi nedeniyle bu durumun zamanla değişebileceğini belirtmişti.

“Zaman içinde, Ukrayna’daki savaş için Rusya’ya aktif olarak büyük miktarda mühimmat veya başka askeri malzeme tedarik ettiklerini gözlemlemedik, [ancak] bunun sonunda ne olacağını kestiremiyorum.”

Yüksek hata oranına sahip Kuzey Kore silahları için girişilen çabalar, Moskova’nın Ukrayna’da bir yenilginin önüne geçme konusundaki çaresizliğinin altını çiziyor.

İngiltere’nin eski Kuzey Kore Büyükelçisi John Everard, “Kuzey Kore mühimmatlarının kalite sorunu var ve bu size Rusların ne satın aldıklarını bilip bilmediklerini düşündürüyor,” diyor.

Kuzey Kore silahları çatışmanın her iki tarafı tarafından da kullanıldı ve bazıları Rus işgali altındaki topraklar geri alındıktan sonra Ukrayna’nın eline geçti. Ancak mühimmat sıkıntısı çeken Ukrayna ordusu Financial Times’a yaptığı açıklamada, Pyongyang’ın bir kısmı 1980’lerde ve 1990’larda üretilen silahlarının son derece güvenilmez olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarla ilgili uzmanlar panelinde koordinatör olarak da görev yapan Everard, iki ülke arasında yapılacak bir silah anlaşmasının devlet başkanı düzeyinde bir görüşmeyi gerektirmediğini, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Temmuz ayında Pyongyang’ı ziyaret ettiğini belirtti.

Zirve büyük olasılıkla içeriği itibariyle olduğu kadar verdiği mesajlar itibariyle de önemli olacak.

Putin uzun zamandır uluslararası sahnede büyük bir gücün lideri olarak ciddiye alınmak istiyor. Ülkesinin Ukrayna’yı işgali nedeniyle Batı merkezli kurumların dışında kalan Rus lider, ülkesinin nüfuzunu arttırmak için Rusya liderliğindeki Avrasya Ekonomik Birliği ve BRICS grubu gibi alternatif platformlar arayışına girdi. Dünyanın en dışlanmış ülkesinin çok konuşulan lideriyle yapılan bir görüşme tarihi bir zirve niteliği taşımıyor olabilir ama Putin’in gündemde kalmasını sağlıyor.

Kuzey Kore ise çeşitli diplomatik ve askeri öncelikler konusunda Rusya’dan yardım bekliyor. Adlarının açıklanmaması kaydıyla konuşan ABD’li ve Güney Koreli yetkililer ile toplantıyı takip eden uzmanlara göre, Kuzey Kore’nin Moskova’ya askeri destek sağlamayı kabul etmesi karşılığında Rusya’dan alabileceği üç farklı alanda yardımlar var.

Kuzey Kore’nin Rusya’dan alabileceği üç destek

Bunlardan ilki, ülkenin süregelen ekonomik ve gıda yetersizliği krizini derinleştiren koronavirüs salgını sırasında Kuzey Kore’nin yıllarca kendi kendine uyguladığı karantinanın ardından son derece ihtiyaç duyduğu gıda, sağlık ve ekonomik yardımlar.

İkincisi, tarihte iki ana destekçisi olan Rusya ve Çin’i birbirine düşüren Kuzey Kore’nin Putin’le görüşmesi Kim Jong Un’un bunu tekrar yapması için bir fırsat olabilir.

Uzmanlar, Çin’in Kuzey Kore’yi Asya’daki Batı yanlısı güçlere karşı kilit bir tampon devlet olarak görerek hala desteklediğini ancak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Kim Jong Un ile ilişkisinin bozulduğunu belirtiyor.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde Kore uzmanı olan Victor Cha, “Çin, Kuzey Kore konusunda oldukça kararsız, ancak sahip oldukları tek Kuzey Kore bu, bu yüzden ona takılıp kaldılar” diyor. Kuzey Kore’nin Rusya ile bağlarını derinleştirmesi, Çin’i Moskova’ya karşı nüfuzunu kaybetmemek için Pyongyang ile kendi ilişkilerini ve ekonomik bağlarını yeniden güçlendirmeye sevk edebilir.

Üçüncü ve Batılı yetkililer için en endişe verici ihtimal ise Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına yardımcı olmak üzere silah ve mühimmat karşılığında Kuzey Kore’ye ne gibi askeri yardımlarda bulunabileceği.

Batılı yetkililer ve analistler ayrıca Rusya’nın teknoloji transferi aracılığıyla Kuzey Kore’ye kıtalararası balistik füzeleri için katı yakıt veya füzeleri herhangi bir Batılı önleme sisteminden koruyabilecek karşı tedbirler sağlayarak Kuzey Kore’nin füze programlarına katkıda bulunabileceğinden endişe ediyorlar.

Biden yönetiminin üst düzey yetkilileri Rusya ve Kuzey Kore’nin askeri ilişkilerini derinleştirmelerinin vahim bir hata olacağı ve uluslararası topluma karşı bir bedel ödeyecekleri konusunda uyarıda bulundular ancak bu bedelin ne olacağı konusunda ayrıntılı bilgi vermediler.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Güneydoğu Asya gezisinin hemen ardından CBS News’e verdiği mülakatta “Bu Rusya açısından çaresizliğini gösteren bir hareket, ancak Kuzey Kore’nin bunu yapması … büyük bir hata olur” dedi.

Putin’in bu uyarıları dikkate alıp almayacağı belli değil. Cha, “[Putin’in] ABD’nin Asya’daki güvenlik vaziyetini zora sokacak bir şeyler yapabileceğini bilmekten memnuniyet duyduğunu düşünüyorum,” dedi. Putin, Kim Jong Un ile yaptığı zirve sayesinde “Avrupa dışında da bedel ödetebileceğini gösteriyor.”

Bu yazı ilk kez 12 Eylül 2023’te yayımlanmıştır.

 

Robbie Gramer ve Amy Mackinnon’ın The Foreign Affairs dergisinde yayınlanan “Weapons, Prestige, and Sticking It to the West: Why Putin and Kim Jong Un Are Meeting” başlıklı yazısından bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://foreignpolicy.com/2023/09/11/putin-kim-jong-un-russia-north-korea-leaders-to-meet/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x