Sabit olduğu kabul edilen kişilik özellikleri asla değişmez mi? Yeni araştırmalar, belirli kişilik özelliklerini kasıtlı olarak değiştirmenin mümkün olduğunu ve böylesi bir değişikliğin hayatınızı iyileştirecek faydaları da beraberinde getirdiğini gösteriyor.
Bilişsel nörobilim uzmanı ve bu alanda kitapları bulunan Christian Jarrett, Psyche internet sitesinde yayımlanan yazısında, konuyla ilgili yakın tarihli bir araştırmanın sonuçlarına yer veriyor.
Yazının bazı önemli bölümlerini aktarıyoruz:
“Hayatın büyük bir kısmı sizin kontrolünüzde değil. Ta en başta nerede doğup büyüyeceğinizi siz seçmediniz. Sonrasında da tanıştığınız insanlardan sağlık durumunuza kadar pek çok şey şans eseri ortaya çıkacak. Size dağıtılan rastgele kartlar listesine, kişiliğinizi, sizi siz yapan ve hayatınız üzerinde güçlü etki yaratan bir dizi sabit kişilik özelliğini de (hırslı ya da âtıl, dışa dönük ya da uysal, huysuz ya da sakin) ekleyebilirsiniz.
Mutluluk artırılabilir mi?
Bu özellikler, genleriniz ve tesadüfi yaşam deneyimleriniz gibi kontrolünüz dışındaki faktörlerden güçlü bir şekilde etkilenir. Ancak yeni araştırmalar bunların tamamen sabit olmadığını ve hatta üzerlerinde çalışarak bunları değiştirebileceğinizi gösteriyor. Dahası, Journal of Personality and Social Psychology dergisinde bir süre önce yayımlanan bir araştırma, kişiliğinizi kasıtlı olarak istediğiniz şekilde değiştirerek hayatınızı veya en azından hayattan duyduğunuz memnuniyeti artırabileceğinize dair ön kanıtlar sunuyor.
Uzun bir süre, kişilik özelliklerinin değişmez olduğu düşünüldü. Kişilik kavramının, ruh haliniz veya duygu durumunuz gibi şeylerin aksine, sizin sabit bir parçanız olduğu varsayıldı. Bununla birlikte, geçtiğimiz 10 yıl boyunca boylamsal araştırmalara dayanan artan kanıtlar, kişilik özelliklerinde anlamlı değişikliklerin yaşam boyunca meydana gelebileceğini gösterdi. Üstelik bu köklü değişim süreci, örneğin psikoterapiyi takiben veya kişinin kişiliğini değiştirmeye yönelik bilinçli girişimleri yoluyla aylarla ifade edilen bir zaman dilimine kadar hızlandırılabilir.
Hollanda’daki Tilburg Üniversitesi’nden Gabriel Olaru (yeni makalenin baş yazarı), İsviçre’deki Lucerne Uygulamalı Bilimler ve Sanat Üniversitesi’nden Mirjam Stieger gibi araştırmacılar kasıtlı kişilik değişimi üzerine çalışmalar yürüten uluslararası ekipte yer alıyor. Ekip, PEACH (Personality coACH/Kişilik Koçu) adında, kullanıcılara davranış değişiklikleri ve diğer adımlarda rehberlik eden, duygusal dengesizliklerini azaltma veya daha dışa dönük olma gibi özelliklerini istedikleri şekilde değiştirmelerine yardımcı olan bir akıllı telefon uygulaması geliştirdi.
Stieger, ‘Önceki araştırmamızda PEACH uygulamasının Beş Büyük kişilik özelliğini (…) değiştirmede etkili olduğunu ortaya koyduk diyor ve ekliyor: ‘Fakat istenen değişikliklerin yaşam doyumunda iyileşmelere yol açıp açmayacağı belli değildi. Örneğin, dışa dönüklüğü başarılı bir şekilde artırabilen bir kişinin, zaman içinde yaşam doyumunun da artıp artmayacağı belli değildi.’ Grup, yeni çalışmalarında bunu araştırmak üzere yola çıktı.
Olaru, Stieger ve meslektaşları değişime motive olan yüzlerce katılımcıdan üzerinde çalışmak istedikleri bir kişilik özelliğini belirlemelerini istediler. Bu noktadan itibaren ekip, en popüler üç değişim hedefinden birini ifade eden katılımcılara odaklandı: Daha dışa dönük, duygusal dengesizliğini azaltmayı ya da daha bilinçli olmayı isteyenler. Daha sonra bu katılımcıların bazılarından üç ay boyunca akıllı telefon uygulamasını kullanmaları, diğerlerinden de bekleme listesi kontrol grubuna katılmaları istendi (bu gönüllüler uygulamayı bir süre sonra kullanmaya başladı).
Uygulama, kullanıcılara seçtikleri özelliği arzu ettikleri şekilde değiştirmelerine yardımcı olacak faaliyetler ilişkin ipuçları veriyor ve bu davranışların ‘eğer/o zaman uygulama niyetleri’ olarak adlandırılan yöntemi kullanarak nasıl planlanacağını gösteriyor. Bir örnek: ‘Eğer saat 13.00’ten önce toplantım yoksa, o zaman spor salonuna gideceğim. Bu, üretkenliği ve dolayısıyla bilinçlilik özelliğini geliştirmenin bir yolu.” (…)
Başarılı ve kalıcı değişim
Yazar, uygulamayı kullanan katılımcıların, çalışmanın başında, müdahalenin ardından ve üç ay sonra aynı kişilik testini yaptıklarını belirtiyor:
“Aynı zamanda kişilik testini kendileri adına doldurmaları için bir arkadaş veya aile üyesini de seçtiler. En önemlisi, katılımcılar aynı zamanda genel yaşam doyumlarının yanı sıra iş, arkadaşlıklar veya duygular gibi belirli yaşam alanlarındaki memnuniyetlerini de değerlendirdiler.
Sonuçta telefon uygulamasının etkili olduğu ortaya çıktı: Ortalama olarak, kişilik testine verdikleri yanıtlara göre katılımcılar, değiştirmek istedikleri özelliği, değiştirmek istedikleri yönde değiştirmeyi başarmışlardı. Bu değişim, bekleme listesi kontrol grubundakilerden daha büyüktü. Dahası, değişiklikler müdahalenin bitmesinden üç ay sonra da devam etmişti.
Öte yandan arkadaşların ve aile üyelerinin derecelendirmeleri başarılı bir değişime işaret etmemişti, ancak Stieger bunun nedeninin ‘kişi hakkında önyargılı düşüncelere sahip olmaları ve dolayısıyla kişilik özelliklerine ilişkin yargılarını güncellemede yavaş kalmaları’ olabileceğini söylüyor.
Umut verici olan, kişisel özellik değişimlerine genel yaşamda ve yaşamın belirli alanlarında memnuniyet artışlarının da eşlik etmesiydi. Örneğin, duygusal dengesizliğini azaltmayı başaranlar daha sonra genel yaşam doyumuna ulaşmış ve özellikle duygusal sağlıklarıyla ilgili olarak daha fazla tatmin duygusu yaşamışlardı. Daha bilinçli olmayı başaranların genel yaşam doyumlarının yanı sıra okul, iş yaşamları ve sağlıklarıyla ilgili de benzer artışlar görüldü.” (…)
Yazar, çalışmanın, kişisel özelliklerdeki değişimden olumlu yaşam sonuçlarına ve artan yaşam doyumuna uzanan nedensel zinciri kanıtlayamadığını, ancak olup bitenlere dair fikir verdiğini söylüyor:
“Önceki çalışmalar, kişilik özelliklerinde kasıtlı değişiminin mümkün olduğunu gösterse de, yeni bulgular daha da ileri gidiyor. Stieger şöyle diyor: ‘Kişiliklerinin bazı yönlerini değiştirmeye gerçekten motive olmuş ve istekli insanlar için, böyle bir kişilik değişikliği müdahalesine dahil olma çabası, hayatta daha mutlu olmanın bir yolu olarak değer taşıyabilir.’”
Bu yazı ilk kez 29 Kasım 2023’te yayımlanmıştır.