Küresel sermaye akışında pandemi ile birlikte bir geriye dönüş yaşanıyor. Pandemi sonrası tüm dünyada tırmanan enflasyon, gelişmiş ülkeleri faizleri yükselterek tüketimi ve yatırımları kısmaya zorladı. Bu durum, 2010’lu yılların sıfır faizli ortamında, devletlerin de teşvikiyle, girişimlerine rahatça yatırımcı bulan genç teknoloji girişimcilerini etkiledi.
2021’de 600 milyar doların üzerinde yatırım çeken start-up’lar geçen yıl 400 milyar doların biraz üzerinde para bulabildi. 2023’te muhtemelen bu miktar daha da azalacak. Belki de yatırımcılar bundan böyle daha fazla öz sermayeye sahip ve daha yenilikçi yaşlı girişimcilere yönelecek. Nitekim bilimsel bulgular da 50 yaş üstü girişimcilerin pazara daha fazla inovasyon sunabildiğini gösteriyor. Son bir araştırma yaşlı girişimcilerin daha fazla satış yapabildiğini de gösterdi. Araştırmayı gerçekleştiren ekipten Fransa’nın Nantes kentindeki Audencia İşletme Fakültesi öğretim görevlilerinden Virva Salmivaara, araştırmanın bulgularını The Conversation ile paylaştı.
Yazıdan bölümler aktarıyoruz:
“Neredeyse yirmi yıldır CEO’luk yapan Julie Wainwright, ikinci el lüks ürünler için The RealReal platformunu yarattığında 50’li yaşlarının ortasındaydı. Harland Sanders, Kentucky Fried Chicken (KFC) restoran zincirini kurduğunda 62 yaşındaydı. Bernie Marcus ise ilk Home Depot ev geliştirme mağazasını açtığında 50 yaşındaydı. Peki, yaşlı girişimcilerde bu tür bir inovasyon potansiyeli ne kadar yaygın?
Birçok gelişmiş ülkede nüfus yaşlanırken ve insanların çalışma hayatı uzarken, daha olgun bireylerin deneyimlerinden en iyi şekilde nasıl yararlanacağımızı bilmek önemlidir.
Temmuz ayında yayınlanan çalışmamızda, yaşlı girişimcilerin sunabilecekleri çok şey olduğuna dair kanıtlar sunuyoruz. Bulgularımız, yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde (50 yaş ve üzeri) iş kuranların, genç iş sahiplerine kıyasla piyasaya radikal yenilikler getirme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu yeni ürün ve hizmetler ekonomiye büyük fayda sağlıyor. Bu da yaşlı girişimcilerin beceri ve deneyimlerinin son derece değerli olduğu anlamına geliyor.
Daha büyük yenilikler yapıyorlar ve daha fazla satıyorlar
Almanya’da 2008-2017 yılları arasında kendi işini kuran 2.900 kişiye ilişkin verilerden yola çıkarak, her 10 yıllık yaş diliminde, yaş arttıkça yeni girişimcilerin pazara bir yenilik getirme olasılığını yüzde 30’a kadar artırdığını tespit ettik.
Dolayısıyla, son derece inovasyon odaklı ve yönetme kabiliyeti açıdan deneyimli, kariyerinin son dönemindeki girişimcilerin pazara yenilik getirme olasılığı, örneklem ortalamasına göre üç kat daha fazla.
Satışlara bakıldığındaysa, ilave on yaş, pazara getirdiği yeniliklerle yılda yaklaşık 35 bin avro daha fazla satış getirdiği görülüyor. Kurucuların yaşının yeni ürün ve/veya hizmetler üzerindeki olumlu etkisi onların emekli olmalarına kadar devam ediyor.
Gençler daha çok süreç ve ürün iyileştiriyor
Buna karşılık, daha genç girişimciler, genel olarak daha fazla sayıda inovasyon gerçekleştiriyor. Ancak bunlar işletmelerde daha yaygın olan ve belirli bir şirketin süreçlerini ve ürün sunumunu iyileştirmeye odaklanan inovasyonlar. Maliyetleri düşürmek için yeni bir yazılım yaratmaya, üretim süresini kısaltmak için yeni teknoloji kullanmaya veya bir ürünü/hizmeti daha kullanıcı dostu hale getirmek için yeni özellikler sunmaya odaklanıyorlar.
Bu bulguların temel nedeni, daha yaşlı kurucuların kendi firmalarını kurarken yönetim deneyiminden ve kişisel servetten yararlanma eğiliminde olmaları. Ücretli istihdamdan girişimciliğe hayatlarının ilerleyen dönemlerinde geçiş yapan bireylerin daha yüksek eğitimli çalışanları işe alma olasılığı da daha yüksek. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesi, girişimcilerin motivasyonlarını ve yenilik yaratma becerilerini değiştiriyor ve yaşlı kurucuları piyasaları altüst eden yeni ürün ve/veya hizmetler geliştirmede daha başarılı kılıyor.
Klişeleri yıkmalı ve yaşlı girişimcileri teşvik etmeli
Bulgularımız, yaşlı kurucuların çok da yenilikçi olmadıkları yönündeki yaygın klişeye meydan okuyor. Sadece belirli bir şirket için yeni olan inovasyonlar ile pazarda yeni olan inovasyonlar arasında ayrım yapmanın önemli olduğunu gösteriyoruz.
Devletlerin yaşlı girişimcilerin gerçekten yeni inovasyonlar geliştirme kapasitesinden faydalanabilmesi için girişimciliğin sadece gençler için olduğu efsanesinin yıkılması gerekiyor. Uygulamada bu, girişimci olarak daha uzun süre çalışmayı teşvik eden emeklilik planları gerektiriyor. Ayrıca bireylerin yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde girişimciliğe geçiş yapabilmeleri için kariyer hareketliliğini de teşvik etmeliyiz.
Yerleşik şirketlerin yönetimi için bulgularımız, yaşlı çalışanların çok fazla inovasyon potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Halihazırda bu çalışanlar, radikal bir şekilde yeni ve ticari olarak başarılı fikirlerin peşinden gitmek için işlerini bırakıp girişimci olabilirler. Bu nedenle yönetim, yaşlı çalışanlarla ilgili klişelere meydan okumalı ve yenilikçi fikirlere ve geniş becerilere sahip yaşlı çalışanların inovasyonu ileriye taşıyabileceği çalışma ortamları yaratmalı.”
Bu yazı ilk kez 18 Ağustos 2023’te yayımlanmıştır.
