Telegram Büyük Birader’i yenebilir mi?

Whatsapp’ın en önemli rakibi, şifreli mesaj özelliğiyle dikkat çeken Telegram. Eski Sovyet coğrafyasından Afrika’ya pek çok bölgede yaygın. Belarus’taki protestolar için ‘Telegram devrimi’ yorumları yapıldı. Kurucusu Telegram’ı tasarlarken neyi hedefliyordu? Hangi risklere açık?

“Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan geçmişi de denetim altında tutar.”

1984, George Orwell

Belarus’ta ağustos ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası başlayan protesto gösterilerinde dikkat çeken bir etken vardı: Telegram… Şifreli, hızlı ve güvenli iletişim sağlayan Telegram Belarus’ta hem muhaliflerin iletişiminde hem de yaşananların dünyaya duyurulmasında kilit bir rol oynadı. 2011’de Arap Baharı için “Twitter devrimi” ifadesi kullanılırken, Belarus’ta yaşananlar için de bu kez “Telegram devrimi” yorumları yapıldı.

Belarus tek örnek de değil. Başta eski Sovyet coğrafyası olmak üzere, Balkanlar, İran, Hong Kong, ABD’de George Floyd’un öldürülmesi üzerine yapılan protestolarda kullanılan iletişim uygulaması haline geldi. Peki, Telegram’ın benzerlerinden farkı ne?

Telegram, Whatsapp’ın dünya çapında en önemli rakibi. Diğer mesajlaşma hizmetlerine göre daha hızlı ve daha güvenli olduğu iddiasında. Kullanıcılarına gizli sohbet imkanı sunuyor, kullandığı teknoloji sayesinde Telegram bile mesajları göremiyor ve kaydını tutmuyor. Bulut tabanlı sistemi hızlı çalışmasını sağlıyor. Bunlar ve daha pek çok özelliği sayesinde de özellikle ülke yönetimlerinin radarına girmek istemeyen grupların, zaman zaman da terör örgütlerinin veya Neo-Nazi oluşumlarının tercihi de olabiliyor. Son bilgilere göre Telegram’ın 400 milyon kullanıcısı var, bu sayıya her ay 700 bin yeni üye ekleniyor.[efn_note]Telegram, Görüntülü Aramalar ve Telegram’ın Yedinci Yılı,14.08.2020 https://telegram.org/blog/video-calls/tr?ln=a[/efn_note]

Telegram çağımızın İskra Gazetesi mi?

Telegram uygulamasını yaratan kişi Petersburg doğumlu Rus girişimci Pavel Durov. Rusya’nın Mark Zuckerberg’ü (Facebook’un kurucusu) olarak da bilinen 35 yaşındaki bir teknoloji ve internet gurusu.

Ancak örgütlenmek isteyen grup ve yapıların tercih etmesi, bilginin aktarımında ve iletişimin sağlanmasında kullanılması, Rusya kaynaklı olması nedeniyle Telegram uygulaması, Rus tarihinden bir dönemi anımsatıyor. 120 yıl önce, Rusya’dan sürgüne gönderilen başta Vladimir Lenin olmak üzere Plehanov, Axelrod, Zasuliç, Potresov ve Martov’da oluşan altı kişilik bir ekibin (Rusya’nın ilk Marksist partisi Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin üyeleriydiler) kurduğu İskra (Kıvılcım) gazetesi, kendi doğrularını Rus İmparatorluğu toprakları içindeki halklara ulaştırma amacıyla yer altı yayını yapıyordu. Lenin’in de pek çok kez ifade ettiği gibi bu gazetenin tek amacı propaganda değildi, aynı zamanda örgütleyici bir misyonu da vardı. Gazetenin sloganı “Kıvılcımdan ateş çıkacaktır” idi.

Çağımızda ise basılı medyanın yerini internet ve web-sitelerinin alması, özgür medya sorununu çözmeye yetmedi. Demokratik ya da otoriter devletlerin güvenlik endişesi bahanesiyle, internet ortamında sosyal medyayı ya da iletişim kanallarını kısıtlama imkânları hâlâ mevcut. Petersburg’da ortaya çıkan; Afrika, Avrupa, Amerika’da Uzak Doğu ve eski Sovyet coğrafyasında aktif bir şekilde iletişim, propaganda ve örgütlenme ağı olarak kullanılan Telegram uygulamasının amacı, etki alanları ve yaratabileceği durum ve sorunlar merak ediliyor, tartışılıyor. Hatta 120 yıl önceki İskra deneyimiyle karşılaştırılarak “Telegram’dan ateş çıkacak mı?” sorusunu sormak mümkün.

Telegram nasıl ortaya çıktı?

Telegram uygulamasının geliştirilme fikri 2011’e dayanıyor. O yıl Rusya’da yapılan Duma (Meclis) seçimlerinin sonucuna dair muhalefetten itirazlar yükselmiş, gösteriler düzenlenmişti. Rusya ve yakın coğrafyasında yaygın şekilde kullanılan Facebook benzeri bir uygulama olan VKontakte (VK) üzerinden muhalefetin örgütlenmesi yüzünden, uygulamanın kurucusu olan Pavel Durov ile Kremlin arasında kriz yaşanmıştı.[efn_note]GQ, Kak Pavel Durov pridumal Telegram i pochemu ne sleduyet doveryat’ messendzheru, 18.07.2018, https://www.gq.ru/heroes/rozenberg-telegram[/efn_note] Rusya’nın Federal Savuma Bürosu (FSB) Durov’dan VK uygulamasının şifrelenmesini isteyerek, muhaliflerin örgütlenmesini takip etmek veya liderlerini tutuklamak istemişti. Durov VK’nın şifrelenmesini kabul etmemiş ve Rusya’dan kaçarak yeni bir Chat uygulaması kurma niyetini açıklamıştı. Durov’un ortakları olan VK kurucuları, hisselerini Kremlin’e yakın şirketlere satmış, uygulama kontrollerinden çıkmıştı.[efn_note]Yekaterina Kinyakina, Kak zarabotat’ $2,7 mlrd k 35 godam: istoriya Pavla Durova, Forbes, 11.10.2019 https://www.forbes.ru/tehnologii/385207-kak-zarabotat-27-mlrd-dollarov-k-35-godam-istoriya-pavla-durova[/efn_note]

Durov, 2013 yılında Telegram’ı kurdu, halen Dubai’deki ofisinden çalışıyor. Orta Doğu’da yaşanan Arap Baharı sürecinde meydanlara insanların toplanmasını ve bilgi iletişimini sağlayan Twitter’ın yerini, artık Durov’un kurucusu olduğu Telegram uygulaması alıyor.

Durov, Kremlin’in isteğini reddederek adeta bir kahramana dönüştü. Matrix filmindeki seçilmiş kişi olan Neo karakterine benzetiliyor ve dünya üzerinde kurduğu iletişim uygulaması ile yeni bir gerçeklik inşa ettiğini iddia ediyor.[efn_note]Isabelle Khurshudyan, How the founder of the Telegram messaging app stood up to the Kremlin — and won, Washington Post, 28.06.2020 https://www.washingtonpost.com/world/europe/russia-telegram-kremlin-pavel-durov/2020/06/27/4928ddd4-b161-11ea-98b5-279a6479a1e4_story.html[/efn_note] Durov, farklı bir misyon taşıdığı izlenimini de veriyor. İddialara göre, bu misyonun temelinde, kullanıcıların birbirlerine gerçek dünyanın farklı bir şekilde ulaşmasını sağlamak ve Orwell’in 1984’de ifade ettiği gibi insanlığı ‘Büyük Birader’in denetiminden kurtarmak yatıyor.[efn_note]ORWELL, G. 1999: Bindokuzyüz seksen dört, Can Yayınları, s.160-169[/efn_note]

Telegram, eski Sovyet coğrafyası, Balkanlar ve Uzak Doğu’daki Hong Kong örneğinde görüldüğü gibi, toplumsal hareketlerde esas olarak kullanılan iletişim uygulaması haline geldi. Programın tercih edilmesinin sebeplerinden biri de, hem iletişimi sağlaması hem de kullanıcılarının kapalı ve açık blog oluşturmasına izin vermesi. Bu özelliği sayesinde özellikle eski Sovyet ve Uzak Doğu ülkelerinde geleneksel medyaya meydan okuyarak, sıradan e-gazeteleri çıkaran grupları rejimlerin esas hedefi haline getirdi.

Diğer taraftan, eski Sovyet coğrafyasındaki hükümet yanlısı kişiler de gruplar kurarak, bot bloggerler üzerinden manipülasyon yapmak amacıyla bu uygulamayı aktif şekilde kullanıyorlar. Bu durum doğal olarak Telegram üzerinden yayılan bilgilerin gerçekliği ne denli yansıttığı sorusunu akıllara getiriyor.

Telegram uygulamasında grup olarak görünen iletişim ve örgütlenme şekli, “kanal” olarak adlandırılıyor. Bu biraz da uygulamanın; TV, Radyo ve internet kanallarına alternatif olabildiği izlenimini yaratıyor. Telegram uygulamasının gizliliği ve şifrelenme özelliğinden ötürü teröristler, silah ve uyuşturucu ticareti yapan gruplar tarafından da aktif şekilde kullanıldığı biliniyor ve kimi yasa dışı gruplar, aralarındaki iletişimi bu uygulama üzerinden sağlıyorlar.

Hatta IŞİD’in özellikle 2015’ten sonra hızlı ve şifreli iletişim imkanı sağlayan Telegram’a yöneldiği biliniyor. George Washington Üniversitesi Aşırıcılık Programı tarafından yayınlanan Haziran 2019 tarihli araştırma raporu, İngilizce konuşan IŞİD yanlılarının örgütü Suriye’de ve Irak’ta yeniden canlandırmak için anlık mesajlaşma platformu Telegram’ı kullandığını verilerle ortaya koydu. Encrypted Extremism: Inside the English-Speaking Islamic State Ecosystem on Telegram başlıklı rapor, Haziran 2017 ile Ekim 2018 arasında, 636 IŞİD yanlısı grubun Telegram üzerindeki faaliyetlerini inceledi. Ard arda gelen raporlar üzerine, Telegram, 12 dilde yayınlanan 78 IŞİD kaynaklı kanalı blokladığını açıkladı. Durov’un teröristlerle ilgili konularda devletlerle iş birliği yaptığı biliniyor.[efn_note]Meduza, Telegram pozvolyayet pol’zovatelyam vykachat’ vse svoi dannyye. My eto sdelali — i vot chto obnaruzhili v arkhive, 11.10.2018 https://meduza.io/feature/2018/10/11/telegram-pozvolyaet-polzovatelyam-vykachat-vse-svoi-dannye-my-eto-sdelali-i-vot-chto-obnaruzhili-v-arhive[/efn_note]

Telegram muhalif gruplara örgütlenme imkânı veriyor

Telegram’ın hem yaygın bir şekilde kullanıldığı hem de yönetimle sorun yaşadığı ülkelerden biri de İran. 2018’de Telegram yasaklanmadan önce 24 milyon kullanıcıya ulaşmıştı.[efn_note]Fariba Parsa, Forget Telegram: Iranians are using Instagram to shop, Atlantic Council, 17.10. 2019 https://www.atlanticcouncil.org/blogs/iransource/forget-telegram-iranians-are-using-instagram-to-shop/[/efn_note] Aralık 2017 ve Ocak 2018 tarihlerinde İran’da yaşanan protestoların örgütlenmesi neredeyse tamamen Telegram kanalları üzerinden yapılmıştı.

2019 yılındaki Hong Kong protestoları sırasında da Telegram uygulamasına 110 bin yeni üye katıldı ve bu üyeler kanallar üzerinden üzerinden örgütlendi.[efn_note]Shelly Banjo, Hong Kong Protests Drive Surge in Telegram Chat App, Bloomberg 15.08.2019 https://www.bloomberg.com/news/articles/2019-08-15/hong-kong-protests-drive-surge-in-popular-telegram-chat-app[/efn_note] Fakat uygulamanın gizliliği ve şifrelenme sistemiyle ilgili sorunlar yaşandı, kanal yöneticilerinin çoğu tutuklandı.[efn_note]Zen Soo, Explainer, What is Telegram and why did the messaging app prove so popular during the Hong Kong protests? South China Morning Post, 14.06.2019 https://www.scmp.com/tech/apps-social/article/3014382/what-telegram-and-why-did-messaging-app-prove-so-popular-during[/efn_note]

George Floyd protestoları sırasında ise ABD’de eylemlerin yapıldığı bölgelerde toplam 300 bin kişi tarafından Telegram indirildi ve kullanıldı. Esasen hem ırkçı gruplar hem de ırkçılık karşıtları tarafından farklı gruplar oluşturuldu, bu gruplar üzerinden şiddet yanlısı veya şiddet karşıtı paylaşımlar yapıldı.[efn_note]Voa News, How Messaging Technology is Helping Fuel Global Protests, 07.06.2020 https://www.voanews.com/usa/nation-turmoil-george-floyd-protests/how-messaging-technology-helping-fuel-global-protests[/efn_note] Almanya’da Neo Nazi grupların Telegram üzerinden propaganda faaliyeti yaptığı biliniyor.[efn_note]Vladimir Esepov, U nemtsev vse bol’she voprosov k messendzheru Telegram. Pochemu? DW,10.07.2020 https://www.dw.com/ru/%D1%83-%D0%BD%D0%B5%D0%BC%D1%86%D0%B5%D0%B2-%D0%B2%D1%81%D0%B5-%D0%B1%D0%BE%D0%BB%D1%8C%D1%88%D0%B5-%D0%B2%D0%BE%D0%BF%D1%80%D0%BE%D1%81%D0%BE%D0%B2-%D0%BA-%D0%BC%D0%B5%D1%81%D1%81%D0%B5%D0%BD%D0%B4%D0%B6%D0%B5%D1%80%D1%83-telegram-%D0%BF%D0%BE%D1%87%D0%B5%D0%BC%D1%83/a-54103273[/efn_note] Gana, Güney Afrika, Kenya, Zimbabwe, Tanzanya ve özellikle Etiyopya’da Telegram uygulaması Whatsapp’dan daha yaygın olarak kullanılıyor.

Belarus’ta bir aydan fazla süredir devam eden Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçları aleyhine düzenlenen miting ve gösterilerde, etkin rol oynayan Telegram kanallarının başında Nexta Live geliyor. Yaklaşık 9,5 milyon nüfusu olan ülkede, Belarus dilinde ‘herhangi biri’ anlamına gelen ve Polonya’dan geçen bir gencin kurmuş olduğu Nexta’nın abone sayısı 2 milyon 50 bin 984.

Spekülasyon ve manipülasyona da açık

Neredeyse bütün eski Sovyet coğrafyasında muhalif ve hükümet yanlısı gruplar arasında spekülatif bilginin sızdırılması, göz ardı edilmemesi gereken bir olgudur. Rusya, Ukrayna, Belarus, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ya da Orta Asya ülkeleri bağlamında, bilinen gruplar tarafından sızdırılan bilgilerin çoğu zaman farklı odakların siparişleri üzerine olduğunu görmek mümkün.

Telegram bazlı kanalların abone sayıları uygulamanın etkinliğini anlamamıza da fayda sağlayabilir. Mesela Rusya’da siyasi analiz ve bilgi paylaşımında bulunan 866 kanalın toplam olarak 13 milyona yakın abonesi var. İş dünyası ve finansla ilgili olarak kurulan 1780 kanalın toplam abone sayısı ise 18 milyon civarında. COVID–19 salgınıyla ilgili yayın yapan 418 kanalın toplam abone sayısı da 4 milyon 650 bin civarında. Dinî paylaşımlarda bulunan 401 kanalın toplam abone sayısı 1 milyon 203 bin, güzellik ve moda paylaşımları yapan 418 kanalın abone sayıları ise 4 milyon 400 bine yakın. Bütün bu veriler Rusya’da Telegram kanalların gün geçtikçe artan etkisini ve geleneksel medya alternatif olabildiğini gösteriyor.

Telegram uygulamasında en çok dikkat çeken Rusça kanallardan bazılarının Kremlin içinde birbirleri ile rekabet halinde olan grupları destekledikleri ve önemli politik gelişmelere yön verdikleri gözlemleniyor.[efn_note]Telemetr Me, 21.09.2020 http://telemetr.me/[/efn_note]

Telegram, her geçen gün önemi ve kullanımı artan bir alternatif bilgi paylaşımı ve örgütlenmeyi sağlayan iletişim uygulaması haline geldi. Rejim muhalifi gruplar dışında hükümetler tarafından da aktif olarak kullanılıyor. Uygulama ile bilgi spekülasyonu ve manipülasyonu da yapılabiliyor ancak bununla birlikte en sıcak savaş alanlarından ve protesto yapılan noktalardan anlık bilgiler de paylaşılıyor. Dolayısıyla hangi bilginin gerçek hangisinin spekülatif olduğu kararı okuyucuya bırakılıyor. Telegram bu bağlamda algı operasyonlarına da son derece açık. Yakın zamanda ülkeler için yeni bir bilgi güvenli sorunu haline gelebilir.

Uygulama, baskıcı rejimlere karşı örgütlenmek isteyen muhalifler için bir ağ yaratarak kıvılcımı ateşe döndürebilecek mi? Telegram insanlığı Büyük Birader’in denetiminden kurtarabilecek mi yoksa aşırı hareketlerin, terör örgütlerinin ve manipülatif bilgilerin yayılma ağı mı olacak? Tüm bu soruların yanıtlarını ise zaman gösterecek.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 29 Eylül 2020’de yayımlanmıştır.

Orhan Gafarlı
Orhan Gafarlı
Dr. Orhan Gafarlı - Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde ''Rus Dış Politikasında Kimlik Arayışı: Batı'dan Kopuşun Tarihsel Analizi'' başlıklı doktora tez çalışması ile tamamlamıştır. Gafarlı, Harvard Üniversitesi’nde 2017- 2018 yılları arası Davis Rusya ve Avrasya Araştırmaları Merkezi’nde misafir araştırmacıydı. The Jamestown Foundation'da Türkiye-Rusya ilişkileri, enerji politikaları üzerine analizler yazıyor. 2015 yılında “Avrasya Çıkmazı: Yeni Büyük Oyunu Kim Kazanacak?” ve 2022 yılında Rusya'nın Batı'dan Kopuşu başlıklı kitapları yayınlanmıştır. Gafarlı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde doktor öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Telegram Büyük Birader’i yenebilir mi?

Whatsapp’ın en önemli rakibi, şifreli mesaj özelliğiyle dikkat çeken Telegram. Eski Sovyet coğrafyasından Afrika’ya pek çok bölgede yaygın. Belarus’taki protestolar için ‘Telegram devrimi’ yorumları yapıldı. Kurucusu Telegram’ı tasarlarken neyi hedefliyordu? Hangi risklere açık?

“Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan geçmişi de denetim altında tutar.”

1984, George Orwell

Belarus’ta ağustos ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası başlayan protesto gösterilerinde dikkat çeken bir etken vardı: Telegram… Şifreli, hızlı ve güvenli iletişim sağlayan Telegram Belarus’ta hem muhaliflerin iletişiminde hem de yaşananların dünyaya duyurulmasında kilit bir rol oynadı. 2011’de Arap Baharı için “Twitter devrimi” ifadesi kullanılırken, Belarus’ta yaşananlar için de bu kez “Telegram devrimi” yorumları yapıldı.

Belarus tek örnek de değil. Başta eski Sovyet coğrafyası olmak üzere, Balkanlar, İran, Hong Kong, ABD’de George Floyd’un öldürülmesi üzerine yapılan protestolarda kullanılan iletişim uygulaması haline geldi. Peki, Telegram’ın benzerlerinden farkı ne?

Telegram, Whatsapp’ın dünya çapında en önemli rakibi. Diğer mesajlaşma hizmetlerine göre daha hızlı ve daha güvenli olduğu iddiasında. Kullanıcılarına gizli sohbet imkanı sunuyor, kullandığı teknoloji sayesinde Telegram bile mesajları göremiyor ve kaydını tutmuyor. Bulut tabanlı sistemi hızlı çalışmasını sağlıyor. Bunlar ve daha pek çok özelliği sayesinde de özellikle ülke yönetimlerinin radarına girmek istemeyen grupların, zaman zaman da terör örgütlerinin veya Neo-Nazi oluşumlarının tercihi de olabiliyor. Son bilgilere göre Telegram’ın 400 milyon kullanıcısı var, bu sayıya her ay 700 bin yeni üye ekleniyor.[efn_note]Telegram, Görüntülü Aramalar ve Telegram’ın Yedinci Yılı,14.08.2020 https://telegram.org/blog/video-calls/tr?ln=a[/efn_note]

Telegram çağımızın İskra Gazetesi mi?

Telegram uygulamasını yaratan kişi Petersburg doğumlu Rus girişimci Pavel Durov. Rusya’nın Mark Zuckerberg’ü (Facebook’un kurucusu) olarak da bilinen 35 yaşındaki bir teknoloji ve internet gurusu.

Ancak örgütlenmek isteyen grup ve yapıların tercih etmesi, bilginin aktarımında ve iletişimin sağlanmasında kullanılması, Rusya kaynaklı olması nedeniyle Telegram uygulaması, Rus tarihinden bir dönemi anımsatıyor. 120 yıl önce, Rusya’dan sürgüne gönderilen başta Vladimir Lenin olmak üzere Plehanov, Axelrod, Zasuliç, Potresov ve Martov’da oluşan altı kişilik bir ekibin (Rusya’nın ilk Marksist partisi Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin üyeleriydiler) kurduğu İskra (Kıvılcım) gazetesi, kendi doğrularını Rus İmparatorluğu toprakları içindeki halklara ulaştırma amacıyla yer altı yayını yapıyordu. Lenin’in de pek çok kez ifade ettiği gibi bu gazetenin tek amacı propaganda değildi, aynı zamanda örgütleyici bir misyonu da vardı. Gazetenin sloganı “Kıvılcımdan ateş çıkacaktır” idi.

Çağımızda ise basılı medyanın yerini internet ve web-sitelerinin alması, özgür medya sorununu çözmeye yetmedi. Demokratik ya da otoriter devletlerin güvenlik endişesi bahanesiyle, internet ortamında sosyal medyayı ya da iletişim kanallarını kısıtlama imkânları hâlâ mevcut. Petersburg’da ortaya çıkan; Afrika, Avrupa, Amerika’da Uzak Doğu ve eski Sovyet coğrafyasında aktif bir şekilde iletişim, propaganda ve örgütlenme ağı olarak kullanılan Telegram uygulamasının amacı, etki alanları ve yaratabileceği durum ve sorunlar merak ediliyor, tartışılıyor. Hatta 120 yıl önceki İskra deneyimiyle karşılaştırılarak “Telegram’dan ateş çıkacak mı?” sorusunu sormak mümkün.

Telegram nasıl ortaya çıktı?

Telegram uygulamasının geliştirilme fikri 2011’e dayanıyor. O yıl Rusya’da yapılan Duma (Meclis) seçimlerinin sonucuna dair muhalefetten itirazlar yükselmiş, gösteriler düzenlenmişti. Rusya ve yakın coğrafyasında yaygın şekilde kullanılan Facebook benzeri bir uygulama olan VKontakte (VK) üzerinden muhalefetin örgütlenmesi yüzünden, uygulamanın kurucusu olan Pavel Durov ile Kremlin arasında kriz yaşanmıştı.[efn_note]GQ, Kak Pavel Durov pridumal Telegram i pochemu ne sleduyet doveryat’ messendzheru, 18.07.2018, https://www.gq.ru/heroes/rozenberg-telegram[/efn_note] Rusya’nın Federal Savuma Bürosu (FSB) Durov’dan VK uygulamasının şifrelenmesini isteyerek, muhaliflerin örgütlenmesini takip etmek veya liderlerini tutuklamak istemişti. Durov VK’nın şifrelenmesini kabul etmemiş ve Rusya’dan kaçarak yeni bir Chat uygulaması kurma niyetini açıklamıştı. Durov’un ortakları olan VK kurucuları, hisselerini Kremlin’e yakın şirketlere satmış, uygulama kontrollerinden çıkmıştı.[efn_note]Yekaterina Kinyakina, Kak zarabotat’ $2,7 mlrd k 35 godam: istoriya Pavla Durova, Forbes, 11.10.2019 https://www.forbes.ru/tehnologii/385207-kak-zarabotat-27-mlrd-dollarov-k-35-godam-istoriya-pavla-durova[/efn_note]

Durov, 2013 yılında Telegram’ı kurdu, halen Dubai’deki ofisinden çalışıyor. Orta Doğu’da yaşanan Arap Baharı sürecinde meydanlara insanların toplanmasını ve bilgi iletişimini sağlayan Twitter’ın yerini, artık Durov’un kurucusu olduğu Telegram uygulaması alıyor.

Durov, Kremlin’in isteğini reddederek adeta bir kahramana dönüştü. Matrix filmindeki seçilmiş kişi olan Neo karakterine benzetiliyor ve dünya üzerinde kurduğu iletişim uygulaması ile yeni bir gerçeklik inşa ettiğini iddia ediyor.[efn_note]Isabelle Khurshudyan, How the founder of the Telegram messaging app stood up to the Kremlin — and won, Washington Post, 28.06.2020 https://www.washingtonpost.com/world/europe/russia-telegram-kremlin-pavel-durov/2020/06/27/4928ddd4-b161-11ea-98b5-279a6479a1e4_story.html[/efn_note] Durov, farklı bir misyon taşıdığı izlenimini de veriyor. İddialara göre, bu misyonun temelinde, kullanıcıların birbirlerine gerçek dünyanın farklı bir şekilde ulaşmasını sağlamak ve Orwell’in 1984’de ifade ettiği gibi insanlığı ‘Büyük Birader’in denetiminden kurtarmak yatıyor.[efn_note]ORWELL, G. 1999: Bindokuzyüz seksen dört, Can Yayınları, s.160-169[/efn_note]

Telegram, eski Sovyet coğrafyası, Balkanlar ve Uzak Doğu’daki Hong Kong örneğinde görüldüğü gibi, toplumsal hareketlerde esas olarak kullanılan iletişim uygulaması haline geldi. Programın tercih edilmesinin sebeplerinden biri de, hem iletişimi sağlaması hem de kullanıcılarının kapalı ve açık blog oluşturmasına izin vermesi. Bu özelliği sayesinde özellikle eski Sovyet ve Uzak Doğu ülkelerinde geleneksel medyaya meydan okuyarak, sıradan e-gazeteleri çıkaran grupları rejimlerin esas hedefi haline getirdi.

Diğer taraftan, eski Sovyet coğrafyasındaki hükümet yanlısı kişiler de gruplar kurarak, bot bloggerler üzerinden manipülasyon yapmak amacıyla bu uygulamayı aktif şekilde kullanıyorlar. Bu durum doğal olarak Telegram üzerinden yayılan bilgilerin gerçekliği ne denli yansıttığı sorusunu akıllara getiriyor.

Telegram uygulamasında grup olarak görünen iletişim ve örgütlenme şekli, “kanal” olarak adlandırılıyor. Bu biraz da uygulamanın; TV, Radyo ve internet kanallarına alternatif olabildiği izlenimini yaratıyor. Telegram uygulamasının gizliliği ve şifrelenme özelliğinden ötürü teröristler, silah ve uyuşturucu ticareti yapan gruplar tarafından da aktif şekilde kullanıldığı biliniyor ve kimi yasa dışı gruplar, aralarındaki iletişimi bu uygulama üzerinden sağlıyorlar.

Hatta IŞİD’in özellikle 2015’ten sonra hızlı ve şifreli iletişim imkanı sağlayan Telegram’a yöneldiği biliniyor. George Washington Üniversitesi Aşırıcılık Programı tarafından yayınlanan Haziran 2019 tarihli araştırma raporu, İngilizce konuşan IŞİD yanlılarının örgütü Suriye’de ve Irak’ta yeniden canlandırmak için anlık mesajlaşma platformu Telegram’ı kullandığını verilerle ortaya koydu. Encrypted Extremism: Inside the English-Speaking Islamic State Ecosystem on Telegram başlıklı rapor, Haziran 2017 ile Ekim 2018 arasında, 636 IŞİD yanlısı grubun Telegram üzerindeki faaliyetlerini inceledi. Ard arda gelen raporlar üzerine, Telegram, 12 dilde yayınlanan 78 IŞİD kaynaklı kanalı blokladığını açıkladı. Durov’un teröristlerle ilgili konularda devletlerle iş birliği yaptığı biliniyor.[efn_note]Meduza, Telegram pozvolyayet pol’zovatelyam vykachat’ vse svoi dannyye. My eto sdelali — i vot chto obnaruzhili v arkhive, 11.10.2018 https://meduza.io/feature/2018/10/11/telegram-pozvolyaet-polzovatelyam-vykachat-vse-svoi-dannye-my-eto-sdelali-i-vot-chto-obnaruzhili-v-arhive[/efn_note]

Telegram muhalif gruplara örgütlenme imkânı veriyor

Telegram’ın hem yaygın bir şekilde kullanıldığı hem de yönetimle sorun yaşadığı ülkelerden biri de İran. 2018’de Telegram yasaklanmadan önce 24 milyon kullanıcıya ulaşmıştı.[efn_note]Fariba Parsa, Forget Telegram: Iranians are using Instagram to shop, Atlantic Council, 17.10. 2019 https://www.atlanticcouncil.org/blogs/iransource/forget-telegram-iranians-are-using-instagram-to-shop/[/efn_note] Aralık 2017 ve Ocak 2018 tarihlerinde İran’da yaşanan protestoların örgütlenmesi neredeyse tamamen Telegram kanalları üzerinden yapılmıştı.

2019 yılındaki Hong Kong protestoları sırasında da Telegram uygulamasına 110 bin yeni üye katıldı ve bu üyeler kanallar üzerinden üzerinden örgütlendi.[efn_note]Shelly Banjo, Hong Kong Protests Drive Surge in Telegram Chat App, Bloomberg 15.08.2019 https://www.bloomberg.com/news/articles/2019-08-15/hong-kong-protests-drive-surge-in-popular-telegram-chat-app[/efn_note] Fakat uygulamanın gizliliği ve şifrelenme sistemiyle ilgili sorunlar yaşandı, kanal yöneticilerinin çoğu tutuklandı.[efn_note]Zen Soo, Explainer, What is Telegram and why did the messaging app prove so popular during the Hong Kong protests? South China Morning Post, 14.06.2019 https://www.scmp.com/tech/apps-social/article/3014382/what-telegram-and-why-did-messaging-app-prove-so-popular-during[/efn_note]

George Floyd protestoları sırasında ise ABD’de eylemlerin yapıldığı bölgelerde toplam 300 bin kişi tarafından Telegram indirildi ve kullanıldı. Esasen hem ırkçı gruplar hem de ırkçılık karşıtları tarafından farklı gruplar oluşturuldu, bu gruplar üzerinden şiddet yanlısı veya şiddet karşıtı paylaşımlar yapıldı.[efn_note]Voa News, How Messaging Technology is Helping Fuel Global Protests, 07.06.2020 https://www.voanews.com/usa/nation-turmoil-george-floyd-protests/how-messaging-technology-helping-fuel-global-protests[/efn_note] Almanya’da Neo Nazi grupların Telegram üzerinden propaganda faaliyeti yaptığı biliniyor.[efn_note]Vladimir Esepov, U nemtsev vse bol’she voprosov k messendzheru Telegram. Pochemu? DW,10.07.2020 https://www.dw.com/ru/%D1%83-%D0%BD%D0%B5%D0%BC%D1%86%D0%B5%D0%B2-%D0%B2%D1%81%D0%B5-%D0%B1%D0%BE%D0%BB%D1%8C%D1%88%D0%B5-%D0%B2%D0%BE%D0%BF%D1%80%D0%BE%D1%81%D0%BE%D0%B2-%D0%BA-%D0%BC%D0%B5%D1%81%D1%81%D0%B5%D0%BD%D0%B4%D0%B6%D0%B5%D1%80%D1%83-telegram-%D0%BF%D0%BE%D1%87%D0%B5%D0%BC%D1%83/a-54103273[/efn_note] Gana, Güney Afrika, Kenya, Zimbabwe, Tanzanya ve özellikle Etiyopya’da Telegram uygulaması Whatsapp’dan daha yaygın olarak kullanılıyor.

Belarus’ta bir aydan fazla süredir devam eden Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçları aleyhine düzenlenen miting ve gösterilerde, etkin rol oynayan Telegram kanallarının başında Nexta Live geliyor. Yaklaşık 9,5 milyon nüfusu olan ülkede, Belarus dilinde ‘herhangi biri’ anlamına gelen ve Polonya’dan geçen bir gencin kurmuş olduğu Nexta’nın abone sayısı 2 milyon 50 bin 984.

Spekülasyon ve manipülasyona da açık

Neredeyse bütün eski Sovyet coğrafyasında muhalif ve hükümet yanlısı gruplar arasında spekülatif bilginin sızdırılması, göz ardı edilmemesi gereken bir olgudur. Rusya, Ukrayna, Belarus, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ya da Orta Asya ülkeleri bağlamında, bilinen gruplar tarafından sızdırılan bilgilerin çoğu zaman farklı odakların siparişleri üzerine olduğunu görmek mümkün.

Telegram bazlı kanalların abone sayıları uygulamanın etkinliğini anlamamıza da fayda sağlayabilir. Mesela Rusya’da siyasi analiz ve bilgi paylaşımında bulunan 866 kanalın toplam olarak 13 milyona yakın abonesi var. İş dünyası ve finansla ilgili olarak kurulan 1780 kanalın toplam abone sayısı ise 18 milyon civarında. COVID–19 salgınıyla ilgili yayın yapan 418 kanalın toplam abone sayısı da 4 milyon 650 bin civarında. Dinî paylaşımlarda bulunan 401 kanalın toplam abone sayısı 1 milyon 203 bin, güzellik ve moda paylaşımları yapan 418 kanalın abone sayıları ise 4 milyon 400 bine yakın. Bütün bu veriler Rusya’da Telegram kanalların gün geçtikçe artan etkisini ve geleneksel medya alternatif olabildiğini gösteriyor.

Telegram uygulamasında en çok dikkat çeken Rusça kanallardan bazılarının Kremlin içinde birbirleri ile rekabet halinde olan grupları destekledikleri ve önemli politik gelişmelere yön verdikleri gözlemleniyor.[efn_note]Telemetr Me, 21.09.2020 http://telemetr.me/[/efn_note]

Telegram, her geçen gün önemi ve kullanımı artan bir alternatif bilgi paylaşımı ve örgütlenmeyi sağlayan iletişim uygulaması haline geldi. Rejim muhalifi gruplar dışında hükümetler tarafından da aktif olarak kullanılıyor. Uygulama ile bilgi spekülasyonu ve manipülasyonu da yapılabiliyor ancak bununla birlikte en sıcak savaş alanlarından ve protesto yapılan noktalardan anlık bilgiler de paylaşılıyor. Dolayısıyla hangi bilginin gerçek hangisinin spekülatif olduğu kararı okuyucuya bırakılıyor. Telegram bu bağlamda algı operasyonlarına da son derece açık. Yakın zamanda ülkeler için yeni bir bilgi güvenli sorunu haline gelebilir.

Uygulama, baskıcı rejimlere karşı örgütlenmek isteyen muhalifler için bir ağ yaratarak kıvılcımı ateşe döndürebilecek mi? Telegram insanlığı Büyük Birader’in denetiminden kurtarabilecek mi yoksa aşırı hareketlerin, terör örgütlerinin ve manipülatif bilgilerin yayılma ağı mı olacak? Tüm bu soruların yanıtlarını ise zaman gösterecek.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 29 Eylül 2020’de yayımlanmıştır.

Orhan Gafarlı
Orhan Gafarlı
Dr. Orhan Gafarlı - Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde ''Rus Dış Politikasında Kimlik Arayışı: Batı'dan Kopuşun Tarihsel Analizi'' başlıklı doktora tez çalışması ile tamamlamıştır. Gafarlı, Harvard Üniversitesi’nde 2017- 2018 yılları arası Davis Rusya ve Avrasya Araştırmaları Merkezi’nde misafir araştırmacıydı. The Jamestown Foundation'da Türkiye-Rusya ilişkileri, enerji politikaları üzerine analizler yazıyor. 2015 yılında “Avrasya Çıkmazı: Yeni Büyük Oyunu Kim Kazanacak?” ve 2022 yılında Rusya'nın Batı'dan Kopuşu başlıklı kitapları yayınlanmıştır. Gafarlı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde doktor öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x